PKK'ya kayyum atanır mı?

Adı 'Çözüm' işlevi 'Çözülme' olan süreç, devletin zirvesi tarafından inkar ediliyor ve yeniden başlamayacağı açıklanıyor. Buna kim inanır bilmiyorum ama Yeni Türkiye siyasetinin kodlarını çözen kimse bu sözlere kanmaz.

Kandırılmaktan mağduriyet çıkaran ve bunu oya devşirmekte mahir olan iktidar için yeniden pazarlık masası kurmak hiç zor değil. Nasıl olsa ipin ucu ellerinde. İmralı'daki paydaşını sahaya sürdü mü kim tutar Kandırılmış'ları! Gel-git süreçlerinin sonunda zindandaki saraya çıkar mı bilmem ama saraydakinin hayatının zindana döneceği kesin!

Dünyanın en ilkel dikta yönetimleri dahi algı operasyonlarının ömrünün ortalama 5 yıl olduğunu bilir. Onun için her 3-5 yılda bir yeni hayali düşmanlar üretilir. Eğer toplum sorgulamaya başlarsa diktatör son çareyi sıcak savaşa girmekte bulur. Ya bir zaferle iktidarını perçinleyecek yahut ülkeyi bataklığına gömdüğü Orta Doğu'nun diğer liderlerinin yanında yerini hazırlayacaktır.

***

Ülke terör ve umutsuzluk girdabına girdikten sonra maalesef her yönden kısır döngüye girer. Vatandaş ya liderin peşinden gidecek ya da hain ilan edilecektir. Fitne fırtınası güçlü eserken kimse kolay kolay ortada duramaz. Lider de kısır döngüden kurtulamaz, "ya devlet başa ya kuzgun leşe" ikileminden birini seçmek durumunda kalır! Tek parti yöneticilerinden sadece Stalin ve İnönü yaşarken koltuğu bırakmayı göze alabilecek cesareti göstermiştir!

Arap Baharı'nın krallığına soyunan Saraylı için Kürt meselesi kesinlikle aşılması gereken bir engeldi. Ancak Araplar baharı yaşamadan çöl sıcağıyla kavrulunca, yangının yönü ülkemize döndü. Bu kez biz canımızı koruma telaşına düştük. Şimdi yangının güney sınırlarımızdan içeri girmemesi için ya Orta Doğu ateşine farklı bir yön verecek ya yeni duvarlar örecek ya da bölgeyi temizleyecek! Uygulanacak alternatif onlarca yöntem varken kendi fıtratlarının gereğini yapacak ve yeni nefretler pompalayacaklar.

Bilinçaltına işleyen tarihi travmalar zamanında tedavi edilmezse, kendiyle barışmayan kişiler zor kullanma dışında yöntem tanımaz, ancak güç karşısında boyun eğer, yalnızca kan döken katillerle masaya oturur. Kendinden daha güçlü olduğunu bildikleri defalarca kovsa da yine kapılarından ayrılmaz, oturduğu mahalledeki garibanlara kan kusturur ama zalimler karşısında ezilip büzülür, "size demedim yanlış anlaşıldım" özürleri diler. 

***

PKK'ya destek veren şirketlere niçin kayyum atanmıyor zannediyorsunuz? BM ve AB tarafından terör örgütü olarak tanınan PKK'yı finanse eden kurumlara el koymanın hiçbir yasal zorluğu yok. Fakat Van'da dershane kapatan hükümet, Diyarbakır'da terörün AB hibeleri ve yerel yönetimler eliyle açıktan desteklenmesine göz yumuyor. Hatta sessiz kalmaktan da öte PKK'ya haraç vermek istemeyen iş adamlarını yalnız bırakıyor.

Yeni Türkiye eski hastalıkların kanserleşmiş halinden öte bir yenilik üretemediği gibi eski dengeleri de kırıp attı. BM baskısına rağmen kayyum atamadıkları IŞİD destekçisi firmalar eliyle, Hizbullah ve PKK tabanını birbirine kırdırırız diye mi düşünülüyor? Yine bu memleketin çocuklarının kanı akacak! Kan davası İstanbul'a ve Ankara'ya yayılacak! Sağ kalanları askere alacak ordunun disiplinini bozacaksınız. Peki geçmişte yaptıkları gibi tekrar devlete karşı ittifak kurarlarsa ne yapacaksınız?

Yazarın Diğer Yazıları