Panama belgelerinde kimler var?

Bugün sizlere, Türk basının pek itibar etmediği Panama belgelerinden söz edeceğim. Evet, bu belgelerin verdiği bilgi çok önemli. Yabancı basın, Amerikan istihbarat örgütü CIA'nin, bu bilgileri sızdırdığını, amacın siyasi olduğu kadar, uyuşturucu ile mücadele olduğunu yazıyor. Yabancı basına göre, Türkiye'de uyuşturucu ticaretinden kazanılan kara paranın saklandığı yer olarak, özellikle bu belgelerin servis edildiği, yani açıklandığı vurgulanıyor. Doğru, yanlış bilemem. Ama Türkiye'de mantar gibi biten ve Avrupa ile Amerika'ya akan uyuşturucu trafiğinden elde edilen paranın dışarıya, Panama'ya yatırıldığı anlatılıyor.

Türkiye'de aniden ortaya çıkan zenginlerin kaynağının da, uyuşturucu ticareti olduğu vurgulanıyor. Unutmayın ABD Dışişleri Bakanlığı uyuşturucu raporunda her sene Türkiye "köprü ülke" olarak tanımlanıyordu. Rivayete göre, PKK'nın kontrolü altındaki uyuşturucu laboratuvarlarından alınan ve Avrupa'ya ulaştırılarak satılan uyuşturucular. Futbol takımlarının, eskiden otobüslerle Avrupa'ya nakilde kullanılması falan da bu hikâyelerden. Tabii bu satıştan sağlanan kara paranın bir kısmı, otelcilik alanına, kalanı da yurt dışındaki bu tür gizli hesaplara yatırılıyormuş. Ben her zaman merak etmiştim, çorak topraklara sahip Güneydoğulu bazı ağaların, aniden sanki petrol bulmuşlar gibi Ankara Eskişehir yoluna, düzinelerle fabrikalar sıralamasını, bazılarının Londralarda dünyanın en pahalı otellerini açmasını.

Şimdi, Panama belgelerinin, yeni bir grubunun yakında açıklanması bekleniyor. Söylentilere göre, bu belgelerde, yeni bazı Türk firmaları ve sermaye sahiplerin de isimleri varmış. Hatırlarsanız son belgelerde, bazı isimler vardı ve ne hikmetse, dünya o listede olan bazı kişileri soruştururken, adalete meraklı Ankara, sessiz kalmıştı. Bu belgelerle Washington kime ulaşmaya çalışıyor acaba? Yalnız hatırlatmakta yarar var, ABD dünyanın neresinde olursa olsun, uyuşturucu kaçakçılarını alır getirir ve ABD'de yargılar. Kolombiya veya Meksikalı uyuşturucu ağalarının nasıl alınıp getirilip ABD'de yargılandığını hatırlatmakta yarar var.

***

Tabii biz, bu arada komik demokrasimizin komik ayak oyunları üzerinde yazıp çiziyor, kalemşorlarımız fikir yürütüp olan anayasayı uygulamayan siyasilerin, yarattığı sahte gündemi tartışıyor. Ama biz, zaten hep olmayanı tartışır, olanı da uygulamayız. Yıllarca trafik kurallarını bile yok saymadık mı? Başbakan kim olacak? Anayasa başkanlık sistemini uygulayacakmış. Bunların hepsi, pratikte yasalara rağmen, tersi yapılan şeyler değil mi? Mevcut yasaları ihlal edenlerin, yenilerini de istedikleri gibi kullanmayacağına nasıl inanıp, güveniyoruz.

Dış politikaya gelince, dünya Türkiye ile Katar arasındaki yakınlaşmayı irdeliyor. Burada ortak payanda olarak da iki ülkenin uluslararası alanda yalnızlığı ve Müslüman Kardeşler'e verdikleri destek olduğuna dikkat çekiliyor. Bu arada, Orta Doğu'da Suudi Arabistan'ın yaklaşan ekonomik krizle ilgili kaygıları, petrol üretiminde görülen düşüş, hep bizim ilgilenmediğimiz, ama bizim adımıza oynanan veya haberimiz olmadan içinde yer aldığımız oyunlar.

Bugüne kadar, bu tür oyunların başımıza açtığı belanın faturasını da hatırlatalım. Suriye krizinde ortaya çıkan bir IŞİD belası, Kilis'in bombalanması, milyonlarca mülteci. Türk halkına sarf edilmesi gereken milyarlarca doları da sıvayıp duruyoruz. AB ülkelerine vize fiyaskosu da üstüne tüy dikti.

Yazarın Diğer Yazıları