Masalı gerçek yapabilmek!

En başa, “En kötü gerçek, en güzel yalandan iyidir”i oturtup, ondan sonra “Trabzonspor’da bugün olanlar ile yarın olup-biteceklerle” ilgili “Anlayana sivri sinek saz” diyerek üç-beş kelâm edelim... En başa her sezona
“şampiyonluk” hedefi ile başlayıp, ne yazık ki 1983-84’te son kez yaşanan SüperLigi zirvede bitirme hesabını yazalım. Tabii kupası eksik 2010-2011’i saymaz isek.. O zaman önce; şu “50’inci yılda şampiyonluk” masalından başlayalım! Tamam; seçim döneminde “Lucescu gelecek” ile birlikte “50’inci yılda şampiyon olacağız” ibareleri değirmene su misali, yani sandığa oy taşıdı. Sonra Lucescu işinin hayal olduğu anlaşıldı. Tıpkı gelecek yılın mayıs ayı geldiğinde “50’inci yılda şampiyonluk” ifadesinin de masal olduğunun anlaşılacak olması gibi.
Bana göre, bu ifade ve ibareyi sık sık tekrarlamakta yarar değil zarar vardır. Çünkü, “Bir adama kırk gün deli dersen deli olur” diye gerçek dillendirilir ya, onun için bu taraftarı bugünden imkansızlığı görünen böyle bir hedefe sürekli tekrar yaparak yönlendirmemek lazım.

* * * 

İnanın Trabzon’da yayınlanan gazetelerin spor sayfalarına göz attığınızda, sanırım sadece Ronaldo ile Messi’nin isimleri Trabzonspor hesabına geçmiyor. Öylesine demeçlerle dünya yıldızları alınıyor ki, sanırsınız ki, borçlu değil de kasaları yüzlerce milyon lirayla dolu bir Trabzonspor var. Meslektaşlarımın yazdığı bu haberlerin
büyük kısmının yönetici ağzından çıktığı da bir gerçek. Ama ne acıdır ki, “ağızlarından çıkanı kulakları duymuyor!” Bu
nedenle de aklın süzgecine hiç ama uğramadan vaatler ortalıkta dolanıp duruyor.

* * * 

Yazacak o kadar çok şey var ki. Biri de Akyazı Stadı’nın yeni sezona yetişmesi... Uzun süre yatıldı, şimdi freni patlamış kamyonun yokuş aşağı gitmesi misali işler hızlandırıldı. Aynısı Bursa Stadı’nda da olmuştu ancak sorunları halen bitmedi. Endişem odur ki, Akyazı’da da aynı tablo yaşanacak. Onun için acele etmeyerek, 2 ay daha fazla bekleyip, “eşeği sağlam kazığa bağlayarak” Akyazı’ya taşınalım derim.

Yazarın Diğer Yazıları