Hakemlerin kötü yönetimi Avrupa maçlarına yansıyor

4 kulübümüzün UEFA müsabakalarında açık bir şekilde gördüğümüz zaafı maçların son 20-25 dakikasında ortaya çıkıyor. Çünkü bu bölümde oyundan düşüyoruz ve Avrupa'dran sürekli geride seyrediyoruz. Bunun başlıca sebebi ülkemizde topun oyunda kaldığı süre. Her zaman onlardan bayağı eksik durumdayız. Batıdaki başarıyı yakalamak için zaman sürecini Avrupa seviyesine getirmeliyiz. Günlük başarılar gelip geçicidir. Başarıda devamlılık bunların çözümü ile olur. Bunu çözecek, önce hakemler sonra da teknik adamlardır. Ülkemizde iki dakikada bir frikik atışı, her sakatlığın sahada tedavisi, kalecilerin aut atışlarındaki zaman çalmaları, taç atışlarının merasimle atılması, uzun süre itirazların devam etmesi. Bunlar halledilmesi zor meseleler değil. Bir başka konu. Korner ve frikiklerde atış öncesi teknik adam tut demiş, o futblcular da iki koluyla rakibe sımsıkı sarılıyor. Hakem futbolcuyu çağırıp gözüm üzerinizde demek yerine, tutmayı başlatanlara sarı kart göstermeli. Bunlar da genellikle defans adamları oluyor. Diyelimki müsabakanın hemen başı. İkaz bir kere yapılır. Sonrasında ise artık bu çirkin tablolar sarı kart olarak değerlendirimeli. Top oyuna girmişse de penaltı ve kart olması lazım. Avrupa'da bunlar yıllar önce yapılıyordu. Ancak hakemlerin enerjik tutumu bu tabloları ortadan kaldırdı.

Akhisar-Gençlerbirliği

Fırat Aydınus

Tatsız geçen müsabakaya çok düdük çalmayarak tat katmaya çalıştı. O çabası da golsüzlüğü önleyemedi. Ama iyi bir müsabaka çıkardı.

Kasımpaşa-Kayseri

Ali Palabıyık

Samba Sow'un topun üstüne oradanda rakibin kalval kemiğine gelen krampona kırmızı kart doğruydu. Çünkü ayak havada. Yerden kalkmayan bir ayak değildi. Ancak bir başka pozisyonda Kasımpaşalı Pavelka'nın sarıdan kırmızı görmesi de gerekiyordu.

K. Karabükspor -Trabzonspor

Hüseyin Göçek

Hakem için zor müsabaka değildi. O da zorlanmadan ligdeki 6. haftasında aynı başarıyı tekrarladı. Avrupa'da da iyi bir yönetim gösterdi.

Gaziantep-Bursa

Tolga Özkalfa

Verilen penaltı ve kırmızı kart yanlış bir karardı. Kendisi pozisyona yakınken uzaktaki hakemden yardım aldı. Durduğu yer yanlıştı. 3-2 biten maçın skorunu doğrudan etkiledi.

Ç. Rize-Beşiktaş

Cüneyt Çakır

Genelde iyi bir müsabaka çıkardı. Marcelo'nun yakından vurulan bir topta duruşu doğru olduğu için koluna kalçasından gelen topa devam kararı doğruydu. Bu tip çarpmalara çalanlar var. Kuralın ne istediğini bilmeyenler, kuralı doğru yorumlayamayanlar bunlara çalıyor.

Alanya-Başakşehir

Bülent Yıldırım

Farklı skorla biten müsabakanın hakem için zorluğu yoktu. O da zorlanmadan hatasız bir yönetim gösterdi.

A. Konyaspor-Adanaspor

Barış Şimşek

Adansporlu Ramos'un Volkan'ı ısrarla belinden sarılıp oynayamaz hale getirmesi kesin penaltı. Yine Adanasporlu oyuncunun koluyla taşıdığı pozisyon penaltıydı. Konyasporlu Skubic'in rakibini düşürüşü de penaltıydı. Ancak bu 3 penaltı da verilmedi.

Galatasaray-Antalyaspor

Özgür Yankaya

Verilmeyen kartlar vardı. En önemlisi de Antalya hücumunda Hakan Balta'nın düşüşüne rakibin müdahalesi var diye faul çaldığı andı, Arka direkte Eto'o ikinci golü atmıştı. İptal haksızdı, rakibin faulu yoktu. Maç 2-0 olacağı için sonucu direk etkileyen bir karar oldu.

Osmanlı-Fenerbahçe

Mete Kalkavan

Müsabakada önemli karar penaltıydı. Volkan'ın uzanan ayağının topa müdahalesi olmayınca rakibin takılıp düşmesi penaltıydı. Çünkü Volkan'ın ayağı yükseliyor. Topa müdahelede kaleci topa ulaşamamışsa topla oyuncu arasına giren ayak genelde penaltıya sebep olur.

Yazarın Diğer Yazıları