Cumhuriyet: İlelebet...

O'na "asi" diyorlardı…

Sömürgeciler için en büyük tehditti. Anadolu'da yanan çoban ateşlerini birleştiriyor, işgale karşı direnişi örgütlüyordu. Haydut devletler bu Asi'ye karşı etkili bir işbirliği yapmışlardı.

Dini kullanacak, kaleyi "içerden" çökerteceklerdi!

Osmanlı'nın Halife Padişahı ve dini önderi bazı şeyhülislamlar da onlarla birlikteydi.

Saray yönetimi Kuvay-i Milliye'yi eşkiya teşkilatı olarak görüyordu…

İşgalcilerin gözüydü bu…

Ulusal direnişi isyanmış gibi halka anlatmak için fetvalar yayınlanıyordu.

İşgalcilerin fetvasıydı…

Şeyhülislam imzalı bildirileri dağıtanlar ise işgalcilerin uçaklarıydı.

Bu fetvalarda "din ve devlet düşmanı" gibi anlatılan milli mücadele kahramanlarının öldürülmesi isteniyordu!

Plan tutmuş, Anadolu'daki bağımsızlık mücadelesinin karşısına, dini önderlikten etkilenen gruplar çıkmaya başlamıştı.

Emperyalizmin kardeşi kardeşe kırdırma planı, zaman geldi kurtuluş mücadelesine ciddi darbeler vurdu.

Neyse ki; Saray'ın hain fetvalarına, milli mücadelenin aydınlık din adamları karşılık vermişti. Anadolu'daki fetvalar savaşında kazanan Kuvay-i Milliye'ciler olacaktı.

İşgalcilerle işbirliği yapan Saray yönetiminin ve bağlı dini liderlerin yalanlarının etkili olmasında basının önemli rolü vardı. İftira dolu açıklamalar binlerce baskı ile yurdun dört bir köşesine dağıtılıyordu.

***

Milli Mücadele'nin ilk anlarından itibaren başlayan işbirlikçi ve gerici karşılık, Cumhuriyetin ilk günlerinden sonra da devam etti.

Emperyalizm sömürülen tüm halklara ilham olan Kurtuluş Savaşı'nı ve bu savaşın kahramanlarını hiç affetmedi.

Bölgenin sömürgecilikten kurtulan ve bağımsızlık mücadelesini çağdaş değerlerle taçlandıran, ileriye götüren tek ülkesi Atatürk Türkiyesi'ydi!

Türkler, yüzyılın en şaşırtıcı mucizesine, devrimine imza atmışlardı!

Bölüşülen, paylaşılan bir imparatorluktan, bağımsız bir devlet yaratmışlardı.

Bu nedenle Cumhuriyet'in 93. yılında kavga hala sürüyor…

İşgal sırasında fetvalarla ağacı içinden kurutmak isteyenler, Cumhuriyet tarihi yalanları ile aynı "çürüten" politikayı izliyorlar.

Bu yalanlarla bir nesil yetişti;

savcı oldu, polis oldu, öğretmen oldu…

İftiralar İslamcı siyasetin içinde kök buldu;

Politikacı oldu, gazeteci oldu, asker oldu…