TFF'nin kararı; İşte öyle bir şey!

Atalarımız, binlerce yıllık yaşanmışlığın tecrübesini 4 kelimeye sığdırıp, "Dere geçerken at değiştirilmez" demiş olsalar da, günümüzde iş ifrat derecesine vardı, vardırıldı. Daha doğrusu, bırakın at değiştirmeyi, birileri dereleri bile değiştirmeye kalkıyor, değiştiriyor!

İşte size en yakın örnek, Türkiye Futbol Federasyonu'ndan.

Daha birkaç ay önce Kulüp Lisans ve Finansal Fair Play Talimatnamesi'nde tam doğrusu olmasa bile şimdilik yeterlisini hazırlayıp kulüplere ve takımlara, "Asla değiştirilmeyecek" diye deklare edenler eliyle liglerin ilk yarısı tamamlanmak üzere iken, akıl almaz, izana ve vicdana sığmaz, sığdırılamaz bir değişikliğe imza atılmıştır.

O değişiklik ki, ben diyeyim "dere akarken", siz söyleyin "ligler devam ederken" yapılan pansuman mahiyetinde bir işlem olmaktan çıkmıştır. Adeta dereninin akışını değiştirmek için yanlış yere neşter vurulmuştur!

Sivasspor'un başını çektiği, Trabzonspor'un hatırı sayılır işler yaptığı, Başakşehir'in maddi sıkıntısının az olduğu bir süreçte, eldeki talimatname ile evdeki bulgurdan (pardon puandan) olacak İstanbul'un 3 büyüklerini önüne katmış giden derenin yatağını değiştirmeye çalışmaktan başka bir şey değildir. Daha doğrusu kamuoyu bu değişikliği böyle, (yani doğru) algılamaktadır.

Çünkü, eldeki talimatnameye göre, başta bu üçlü olmak üzere puanı silinecek o kadar çok takım var ki! Ama, ortada o puanları silecek "Adil bir güç", ve de silindiği takdirde de "Adaletin kestiği parmak acımaz" diyebilecek adalete inananlar olmadığı için, yapılabilecek tek yanlış müdahale kalmıştı. Onu da dereyi (pardon talimatnameyi) değiştirerek TFF yapmıştır.

Aslında Devlet-i Ali adına bu tür görevleri üstlenenler en baştan en diptekine kadar bunu sürekli yapıyorlar idi, yapıyorlar da! Mesela iş alemin de vergisini zamanında veya hiç ödemeyenlerle ilgili gerekli düzenlemeler hemen hemen her yıl yapılmıyor mu? Yapılıyor! Vergisini zamanında ödeyen de dolaylı olarak ben diyeyim "keriz", siz söyleyin "enayi" yerine konulmuyor mu? Konuluyor.

TFF'nin yaptığı bu uygulamanın bundan farkı ne? Hiçbir farkı yok! Aksine daha da fazlası var.

Devlete, adaleti güvenin ortadan kalktığı (zaten hiç kalmadı ki) bir süreçte TFF'nin aldığı böyle bir kararı aslında yadırgamamak lazım. Çünkü bu ülkede yadırganacak kararlar artık doğrular olmuştur.

Ortaya TFF eliyle haksız bir rekabet getirilmiştir. Sivasspor'a "Senin ligin tepesinde ne işin var" denilmiştir.

Trabzonspor'a "Sen denk bütçe yapmak için neden çaba sarf ediyorsun" diye sorulmuştur. Cümle aleme de, "Hak haklının değil, hatta güçlü olanın da değil, bir kişi veya birileri ne derse onundur" denir hale gelmiştir.

Ne denir ki? Ne diyelim ki?

"Getirenler utansın" demekten başka, ama insanda utanma, arlanma duygusu olmadıktan, adalet dersen hiç yer almadıktan sonra, hani denir ya; "Adın ne Reşit, sen söyle sen işit" diye!

Erol Evgin'in deyişi ile "İşte öyle bir şey!"

 

Yazarın Diğer Yazıları