Futbol sahası mı? Yatak odası mı?

Türk futboluna adeta dermanı olmayan bir hastalık tebelleş oldu! Maçları yere yatmadan tamamlayan adeta futbolcu yok gibi.

Geçen hafta bir maçta saydım. Futbolcular 90 dakika da tam tamına 26 kere yere yattılar. En az 1 dakika süre dolmadan da kalkmadılar. Bu kafadan en az 26 dakika topun oyun dışı olması demektir. Siz buna bir de serbest vuruşları ve kaleci vuruşlarını ekleyin.

Anlayacağınız statlarda yapılan bu iş, ayakta oynama değil, yerde yatma üzerine inşa edilmiş hale getirildi.

Hatta bu sorunu bundan 4-5 hafta önce Fenerbahçeli Valbuena aynen şu ifadelerde dile getirmişti:

"Burada hakemler düdüklerini ellerinden düşürmüyor. Sürekli oyunu durduruyorlar. Rakipler de süre çalıyor. Yere yatan oyuncu bir daha kalkmıyor. Hele bir de skor olarak öndeyseler bu süre daha da uzuyor. Ben de oyunu hızlandırmak için elimden geleni yapıyorum.

Hatta bazen taktik disiplinin dışına çıkıp taç atışlarını bile kullanmak durumunda kalıyorum. Topun oyunda kalma süresi ne kadar artarsa, seyir zevki de o kadar artar. Bu kadar kaliteli oyuncunun olduğu yerde daha çok futbolun ön plana çıkması gerekiyor."

Çözüm nedir?

Hakem ne olursa olsun, yere yatan (çok olağanüstü şartlar hariç) kendi ayağa kalmayan futbolcuyu hiç görmeyecek, yok sayacak ve oyunu devam ettirecektir. Çünkü başka çare kalmamıştır. Giderek kangren haline gelen bu hastalığın mutlaka ortadan kaldırılması gerekir. Aksi takdirde bu gidişle sahalara oynamak için futbol topu değil de, yatmak için yatak koymaktan başka çare kalmayacaktır.

Bu hastalığın tedavisi için de TFF gereken adımları atmalıdır. MHK talimatı vermelidir. Hakemler de "kurunun arasında yanacak olan yaşlar" olacaksa da topun durmasına asla müsaade etmemelidirler.

Yazarın Diğer Yazıları