Yeni yıl eskiyi aratmasın

Bu hafta İstanbul'un Avrupa yakasında bulunan Bakırköy, Taksim, Mecidiyeköy, Sultanahmet, Eminönü'ndeki Çiçek Pazarı, Mısır Çarşısı'nda dolaşarak esnaf ziyaretleri gerçekleştirdim.

Etrafa baktığımda, Kore, Çin, Orta Doğu ve Avrupa'dan misafirlerimiz çoğunlukta. Müzelerin önünde uzun kuyrukta sıranın kendilerine gelmesini bekliyorlar.

Gülümseyerek, yanındakilerle sohbet ediyor, bekleyişlerini stres yapmadan fotoğraf çekimi ile taçlandırarak anın tadını çıkarıyorlar.

Tezgahların önünden geçiyorum...

Simit 1.25, kestane en küçük kesecik 5 lira, mısır 2 lira, döner ayran ile birlikte 8 lira.

İşler, eh...

***

İlerliyorum.

Yüksek sesle geçen grup heyecanlı heyecanlı konuşuyor:

-Yılbaşının adı var abi hiçbir şey yapmadık. Zaten uykusu gelen yattı.

- Biz de biraz televizyon izledik. Sonra uyumuşuz. Sabah ne çabuk oldu anlamadım. Sadece yıl değişti. Fatura, borç ödemeye devam.

- Beden yaşlanıyor, ömür geçiyor.

- Piyango ne işimize... Sağlığımız bozulmasın. Tenceremiz kaynasın yeter..

- Huzur önemli.

- Küçük kardeşimle hanımı, çoluk çocuk birlikte geçirdik. Sözleşmeli olunca yılbaşı akşamı taşeronların son durumunu konuştuk.

- Bizimkilerin de kafası rahat değil. Haberleri izliyoruz. 

- Bizim kuzen için de bekliyoruz. 13 yıldır çalışıyor. Postanede kadrolu olması için çok dua ediyoruz...

***

Çarşı içinde gezen, dolaşan, düğün, dernek, mevlit, takı alış verişi yapanlarla, esnafla konuşuyorum.

Alış veriş yapanlar 'Mecbur ihtiyaçlar için yettiğince almaya çalışıyoruz.. Abartmadan'  diyorlar.

Kahve çektirme sırasında yoğunluk olmasa da kişilerin 5, 10, 15 liraya alış veriş yaptıklarını gözlemliyorum.

Çarşı esnafına merhaba, iyi seneler diliyorum.

Cevap yok..

Israrla tekrar iyi seneler diliyorum...

Esnaf zoraki 'iyi seneler' diyor.

- Size iyi seneler gelmedi mi!.. diyorum.

- Nasıl gelsin. Hastam var. İşte satış yok, müşteri yok, önceden kilo kilo alan kişileri tanıyorum. Şimdi yarım yarım alıyor. Günü kurtarmaya bakıyoruz' diyorlar.

İşler durgun...

Mutsuz hallerini gözlemliyorum.

- Allah işinizi rast getirsin diyerek ilerlemeye devam..

***

Belli ki emekli amcalar konuşuyor..

- Emekliye vereceği zam 100 lira bilemedin 200 lira

- Enflasyon rakamları zamlarla eşdeğer sanki.. Euro, dolarımız yok ama yükselişleri bizi etkiliyor, çocukları korkutuyor.

Yanımdan, bakımlı orta yaş grubundan iki hanım geçiyor..

Yanındaki gençlerle konuşuyorlar.

- Ne olursanız olun. Ayaklarınız sizi taşıyana kadar pes etmeden çalışmalısınız.

- Bizim beyin durumu iyi olunca bana 'emekli oldun artık dinlen' dedi. Tamam dedim.

İlk ay çok iyi geldi. Sonra evde sıkıldım. Durağanlığa, alışmadığımız için, yine bu yaşımda çalışıyorum. Hem ruh hem de beden sağlığı açısında çok önemli.

- Çalışan demir pas tutmaz. Evin içinde televizyona bağımlı ya da koltukta oturarak kendinizi çürütmeyin. Çok gençsiniz işten kaçmayınız. Mutlaka hobiniz ve işiniz ömür boyu olsun.

Nasihatleri uzun uzadıya devam ediyor...

***

Gözlüklü, kasketli bir bey biraz sinirlenmiş, yanındaki hanımefendiye, 'Bu zamanda tırnağın varsa başını kaşırsınız' diye söyleniyor.

Ardından devam ediyor,

- Güven kalmadı. Hani nerde!.. Oğluna bile kefil olamıyorsun, ortam karışık, saygısızlık, bencillik almış başını gidiyor. Bir iki istersin, görmüyor mu durumu!.. En güzel para kendi kazandığın paradır. Emekli maaşım olmasa yandık...

Dertleşmelerini çevredekilerle duyuyorsunuz.

Sözün özü, ömür geçer yıl, iş, sorunlar bitmez.

Anlaşılan o ki, vatandaş piyangonun trilyonluk sanal hayalinden normale dönerek geçim derdine ilişkin hesaplarını yapmaya başlamış bile.

Umarım herkes keyifle çok yorulmadan, zorlanmadan 2018 yılını tadıyla sağlıkla tamamlar.

Mutlu pazarlar.

Yazarın Diğer Yazıları