Yardım kampanyasını sabote eden futbolcular derhal ödeme yapsınlar!

Öyle veya böyle, hatta "bu yaraya merhem bile olamaz" denilse de, Trabzonspor için "çamsakızı çoban armağanı" hesabıyla da  sahiplenme güdüsünü de tekrar harekete geçirmek için başlatılan bir yardım kampanyası vardı.

En anlamlı tarafı da, bugüne kadar hep "veren" tarafında olan Trabzonspor'un, öyle veya böyle, az veya çok artık "alan" olmaya başlaması idi.

Herkes de elinden geldiğince destek olmaya çaba gösteriyor, kampanyaya katkı sağlıyorlardı.

Ama, o "parayı en çok alanlar" takımı yok mu? İşte onlar Kasımpaşa karşısında bir hezimete imza atarak, bu kampanyayı ben diyeyim "sabote ettiler", siz söyleyin; "en büyük zararı verdiler."

Ayaklarıyla topa hareketlilik kazandıracak yerde, paraları ayaklarına bağlayıp ağırlık yaratanlar, yardım etmek isteyenlerin heveslerini kırdılar.

Kayba sebep oldukları miktar, 40-50 midir? Yoksa 90-100 milyon mudur?

Bu adamlar, bu zararı "kampanyaya biz de destek oluyoruz" maskesi ile derhal ödeme yaparak gidermelidirler.

 

***

 

Kısaca...

Burak Yılmaz'a atfedilen "yetkisiz hakimiyete" son verilsin.

Rıza Çalımbay'a; "Ersun Yanal'ın aksini Trabzonspor'u dürüstçe ve mütevazı bir şekilde sahiplenip, küme düşmekten kurtardığın için sana teşekkür ederiz" denilip, yollar ayrılsın.

Ne kadar yabancı var ise; "Sizlerden kurtulmak imkansız değildir" denilerek, gönderilmeleri için "zararın neresinden dönülürse kârdır" hesabı yapılsın.

Başta sporun içinden gelen Başkan Ahmet Ağaoğlu olmak üzere "yöneten" statüsünde olanlar çok iş yapsın, az konuşsunlar.

"Hafıza-ı beşer nisyan ile malüldür" atasözü olduğu için, Ziya Paşa'nın "Ayinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz" uyarısını gözlerinin önüne not eylesinler!

Her ne olursa olsun, popülizm bir kenara konulsun. Sabrın yerine yine sabırsızlık monte edilmesin.

"Şampiyonluk" kelimesi, en kötü gerçek en güzel yalandan iyi olduğu unutulmadan kullanılsın.

Yazarın Diğer Yazıları