Kahramanlar diyarının doyulmaz güzellikleri

Madalyalı şehrimiz Kahramanmaraş'taydım geçen hafta... Şehirde kaybolma durumu sözkonusu değil... Çünkü bir adresten diğer adrese ulaşmak çok kolay.

Maraş'a havadan, karadan ve demir yolundan günün her saati ulaşım yapabilirsiniz. Şehre ilk girişinde güvenlik açısından tarihi madalyanın bulunduğu noktada polis memurlarımız görevlerinin başında bizleri karşılayarak, gideceğimiz adrese yardımcı oluyorlar. 

Merkeze ulaşınca da geçmişten bugüne tarihi dokusu ve kültürel yaşamıyla köklü tarihi hikayelerinden, yaşanmışlıklarından bahsederek,  samimi güler yüzleriyle esnaflar ürünlerini satma yarışındalar...

Yabancı olduğunuz hemen fark ediliyor. Çünkü burada herkes herkesi çok iyi tanıyor. Hatta eskiden olduğu gibi kim kime gelmiş, komşu, akraba mı, neden gelmiş, niye gelmişe kadar herkes herkesten haberdar olduklarını vatandaş, esnaf anlatıyor.

Etrafa baktığınızda ilk etapta gözünüze camiler, hamamlar, medreseler, tarihi yapılar çarpıyor. Merkez çarşısında esnaf  güler yüzüyle yerli ve yabancı turistleri karşılarken, bir yandan Maraş hakkında bilgileri burada öğreniyoruz.  Merkez girişinde "Maraş bize mezar olmadan, düşmana gülzar olamaz!" cümlesi ve dev bir madalyayı görüyoruz. Kurtuluş Savaşımızda gösterdiği direnişte Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından verilen İstiklal Madalyası...

Ceyhan Köprüsü, Taş Medrese, Hurman Kalesi, Elbistan Ulu Camisi, Hatuniye Camisi mutlaka görmenizi tavsiye ettiğim yerler arasında...

Kapıçam Tabiat Parkı, yaylaları, Kumaşır Gölü, bağları, bahçeleri, şelaleleri, kaplıca, içmeleri, mağaraları  görülmesi gereken doğal güzelliklerin buluştuğu adresler. Ekonomi açısından bakıldığı zamanda özellikle iplik ve tekstil sanayisinde ülkemiz ve Orta Doğu'da önemli bir konuma sahiptir.

Yemek açısından midenizin bayram edeceği bir yer.. Burada yemek kültürünün özellikle sabahları güne çorba ile başlandığını öğreniyoruz. Çorbacılar popüler. "Kelle paça, siyah paça, ayak paça, dil paça, beyin paça, çorba çeşitlerimiz vardır" yazılarını gittiğiniz yerlerde çokça okuyacaksınız.

Arkadaşlarımızla şaşkınlık içerisinde gülümsüyoruz. Çünkü özellikle adım başı alışık olduğumuz İstanbul'daki gibi pastane, simit evi, börekçi, kahvaltı salonu yok denecek kadar azınlıkta. Hatta yok diyebilirim.

Tabii bizler ekipçe, ısrarla kahvaltı yeri yok mu?, diye sorunca...

"Yok abla. Birkaç tane çarşı içinde, bir de araçla gidebileceğiniz tepede Teras Cafe var" cevabını alıyoruz. Ormanın içinden dolana dolana tepenin zirvesine çıkıyoruz. İyi ki de gelmişiz. Meğer burası Kahramanmaraş'ın en popüler şehir içi ve şehir dışından gelen misafirlerin ağırlandığı özel mekanmış. Kişi başı sınırsız 20 TL'ye bol çeşidiyle yöresel tatları da deneme şansı bulduk. Şehri tepeden kuşbakışı izledik.

Akşam ise yemek çeşitlerinde mezeler dışında ekşili köfte, alabalık, hasırda kurutularak yapılan meşhur tarhana çorbası, ekşili çorba, eli böğründe (mantarlı et sote gibi domates) özel bir yemek, mumbar dolması gibi bol çeşit arasında damak tadınıza uygun lezzetler arasında yerini alacaktır. Ayrıca dünyanın tanıdığı keçi sütünden yapılan dondurması da burada tadılacak lezzetlerin olmazsa olmazlarından... Hediye olarak ise, kurutulmuş tarhana, kırmızı biber, kurutulmuş tatlılar, küçük takılar, magnetler, bakırdan cezve, ayran kapları ve kaşıkları revaçta.

Keyifli gezmeler. İyi pazarlar.

Yazarın Diğer Yazıları