Dünya Kupası'nı kim kazanır?..

Efendiim!.. Benim kafam kel mi?... Siyasiler bayram mesajı yayınlar da ben yayınlayamam mı?... Hem bu bayram çok da kritik... Mesajlar çok dikkatle  takip ediliyor ve de değerlendiriliyordur eminim!.. Hazır durumdan istifade,  sosyal medyadan gelenlere cevap ver, SMS at, telefon et derdinden de kurtulup şöyle okkalı bir bayram mesajı kaleme alayım dedim.

Önce beyefendilere;

Bayram namazını kıldınız geldiniz. Gazetenizi bakkaldan aldınız, sıcak ekmekleri fırından kaptınız. Eve varınca bebeleri ve hanımefendiyi "kalk" diye dürtüp durmayın. Veya uyansınlar diye dümenden kötü gürültüler çıkarmayın. Bırakın bebeler uyusunlar biraz. Okullar yeni tatil oldu. Uykunun tadını çıkarsınlar. Açın gazeteye benim yazıyı 3-5 defa okuyun. Bulmacayı çözün... Sonra baktınız hâlâ kalkmıyorlar, koyun kafanızı koltuğa kestirin biraz...

Sonra hanımefendilere;

Eski bir Türk aile geleneğidir. Adam namazdan gelince hatun ayakta olur. Ben de bu geleneğin devam etmesinden yanayım da eğer sabahın erken saatinde yukarıdaki satırları okumaya fırsat bulduysanız, bebelere siz de acıyın lütfen. Kahvaltı 2 saat sonra yapılsa dünyanın sonu mu gelir?.. Kahvaltı için makul  saat yaklaşıncaya kadar gidip bir gün önce hazırladığınız tatlının şerbetine bir daha bakın. Alt üst yapın... Misafirler gelince, ikram yapacağınız bardak, çatal, bıçak, tabak, fincanları hazır edin. Bir gün önceden hazırladıysanız, bir daha kontrol edin. Belki eksik vardır. Belki fincanlardan biri çatlaktır da görmemişsinizdir. Sonra, Melahat Hanım ziyaretten ayrıldıktan sonra sağda solda "Aybüke Hanım bize çatlak fincanda kahve ikram etti" diye laf ederse rezil olmaz mısınız?.. Sehpalardaki toz oranını da tekrar kontrol etmekte fayda var. Benden söylemesi!..

Şimdi, hem hanımefendilere hem de beyefendilere;

Lütfen, bayram ziyaretlerinizi makul sürede tutun. İlk durakta kahve içtikten sonra diğer duraklarda dikkatli olun. Bir fincanla yetinmeyi tercih edin. Rövanşist duygularla hareket etmeyin. İçinde bulunduğumuz ekonomik durumdan dolayı herkesin zorda olduğunu hiç aklınızdan çıkarmayın. Alan var alamayan var. Az alan var çok alan var. Şeker kasesine avucunuzu daldırmayın. Sizden sonra da haneye başka misafirler geleceğini düşünerek, çikolataları ayıklayıp arkadan gelenlere badem şekerlerini bırakmayın. Ev sahibine "Baklavayı siz mi yaptınız yoksa hazır mı aldınız?" muhabbetine girmeyin. Beğenmediyseniz bir dilim ile idare edin. Diğerlerini de "yiyin" diye çok ısrarcı olurlarsa, "Sizden önce Kamil Beylere gitmiştik. Orada da yedik. Şekerimiz tansiyonumuz aman çıkmasın" diye klasik kıvırmalar yapın. Hele şu mısır şurubu muhabbetine hiç niyet etmeyin. Dudağınızı büküp, ukala ukala "Galiba baklavayı mısır şurubu ile yapmışlar" diye ev sahibini rencide etmeyin. Adam kilosu 20 liradan baklava bulup da size ikram etmişse içindeki ceviz oranını da hiç dikkate almayın. Allah'a şükür edin!..

Seçim sürecinde bir Ramazan Bayramı idrak ettiğimiz ve yoğun propaganda bombardımanı altında kaldığımız için duygularınıza hâkim olun. Kapı zili çaldığında gözlükten bakıp "Hasan Beyler gelmişler onlar bu seçimde falanca partiye oy verecekler" diye içinizden söylenip evde yokuz dümenine yatmayın. Seçim bitecek, siyasiler koltukları kapınca sizleri yine unutacaklar. Arkadaşlıklar ve dostluklara ise her zaman olduğu gibi ihtiyaç duyacaksınız.  Misafirinize hemen kapıyı açın, güler yüzle içeriye buyur edin. Meral, Recep, Muharrem faslı açmadan önce biraz havaların nasıl sıcak gittiğini ardından Dünya Kupası'nı konuşun. Dünya Kupası'nı kim kazanacak? muhabbeti ve iddialaşmasının daha keyifli olduğunu göreceksiniz ve zamanın nasıl geçtiğini anlayamayacaksınız. İddiaya girerim!.. Bu bayram, genetiğimizde olan, siyaset otoriterliğini bırakıp yine genetik olan üstün futbol otoriterliğimizi konuşturmayı tercih edelim. Sağlıklı ve huzurlu bir bayram için!.. Siyasetçilerin bizi dünya medeniyet liginden nasıl dürdüklerini eleştirmek yerine 3 gün boyunca Fatih Terim'in bizi neden dünya kupasına götüremediğinin derin analizlerini paylaşalım...

Hanımefendilerden küçük bir ricam olacak. Lütfen, ikram edeceğiniz kahveleri soğuk suda ve kısık ateşte pişirin. Bir de bol köpüklü olsun. Bu bayram siyaset konuşmayacağız dedik ama bari bol köpükten mahrum kalmayalım. Bünye alışmış bir kere. Aman ha bir arıza çıkmasın vücutlarda!..

En son mesaj bebelere; Büyüklerinizin ellerinden öptükten sonra, avucunuza konulan bozuk paraları hemen saymaya başlamayın. Cebinize kıstırılan 5 lirayı, çıkarıp bundan daha büyük kağıt paranız yok mu diye amcanızın, teyzenizin suratına mutsuz ifadelerle bakmayın. Ek göstergenin 3600 olması için sabredin!..

Ne olur!.. Bayram süresince elektronik postama, "Seçimi  hangi parti kazanacak?.. Cumhurbaşkanı kim olacak?" diye mesajlar atmayın. İlla çok yazışmak istiyorsanız Dünya Kupası maçlarının değerlendirmelerini gönderin. Zaten yazı işleri de bu bayram "illa yazı gönder" derse, maç kritikleri yazacağım!..

Büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öperim...

Yazarın Diğer Yazıları