Üç ay önceki yazısında Ak Parti iktidarının 'Müesses Nizam'ı parça parça söktüğünü söylüyordu  Murat Belge..

Müesses Nizam'ın (Yerleşik Düzen) tüm değer ve kurumlarına ilk günden savaş açan bir iktidar, Ak Parti iktidarı.. Ben onların yalancısıyım..

Türkiye'de yerleşik düzenden rahatsız kesimlerin ucu açık kredisinden beslendi yıllarca.. Her defasında yeni bir düşman koydu önlerine.. Kimi zaman CHP, kimi zaman Ergenekon, kimi zaman Balyoz, kimi zaman pkk, kimi zaman cemaat..

Üretilen düşmanlara iyi bakınız.. Toplumun değişik kesimlerinin, değişik nedenlerle rahatsız olduğu oluşumlar.. Sağcısı da solcusu da  muhafazakarı da milliyetçisi de Ak Parti iktidarı boyunca hep duygularının sömürüleceği bir etkinlik gördü..

Bu da, Murat Belge'nin ifade ettiği algının oturmasında etkili oldu:

-Ak Parti müesses nizamı yıkan ya da yıkacak güç..

**

Oysa kaçırılan nokta şuydu; her şey reklam, atılan her adım aslında zahiri yani görünendi..

Bu noktada Ak Parti'nin yıkmaya çalıştığı iddia edilen müesses nizamın kurumlarının, dünya ve ülkeye bakışları ile Ak Parti'nin bakışı arasında fark olup olmadığına bakmalı..

Komşularımızla aramızı bozmak dışında, Ak Parti'nin müesses nizamın tüm ilişkilerini, bırakın korumayı, daha da artırdığı, daha içli dışlı olduğu, daha tavizkar bir seyir izlediği buz gibi bir gerçek..

İsrail'e bağırmak yetmiyor.. İsrail ile ilişkilerimiz, tarihimizde olmadığı kadar, al gülüm ver gülüm..

Sormak gerekir; Bu mudur müesses nizamı yıkmak..

Amerika ile atarlara giderlere bakmayın siz, birbirlerine kafa tutmak dışında ABD ile ilişkilerimizde her şey yolunda..

Vahşi kapitalizmin temsilcilerine kafa tuttuklarına bakmayın.. Yeni ve kendi zenginlerini yaratıp, kapitalizmin eskisinden de vahşisini diktiler burnumuzun dibine..

Faşizan uygulamalar diyerek yola çıktılar, bugün seçimden sosyal medyaya her alanda, benim diyen faşizan sistemlerden daha ehliyetliler..

Dolayısıyla demem o ki;

Ak Parti iktidarı müesses nizamı yıkmaya çalışmadı.. Hele bir adım ileri gidip yıktı diyenler, tam bir hayal aleminde..

Ak Parti uzun süredir müesses nizamın ta kendisi.. Ve eski nizam sahiplerinden daha vahşice kullanıyor, elindeki imkanları..

**

İşin en can alıcı yanı da ne biliyor musunuz? Türkiye'deki müesses nizam, belki de tarihinde ilk kez iktidarıyla muhalefetiyle işbirliği içinde..

Dışarısı için söyleneni içerisi için de söyleyebilirim;

-Bakmayın siz birbirlerine atarlandıklarına.. Ak Parti kendi iktidarını, muhalefet de kendi küçük iktidarlarını koruyorlar..

Böyle olmasaydı MHP bugün Ak Parti'yi ayakta tutan olmazdı..

Böyle olmasaydı CHP, Muharrem İnce'ye şarkı yaptırırken gösterdiği beceriyi, seçim sandıklarından veri akışı sağlayacak kontrol sistemi için de gösterirdi..

Böyle olmasaydı, CHP'ye düzenin partisi diyen HDP, son seçimde CHP adayına göz kırparak, seçmeni el altından ince ince işlemezdi..

Ve bütün bunlar olmasa, AK Parti müesses nizamını ayakta tutamaz, 'İnce kazanıyor, aman diyim' argümanıyla, muhafazakar seçmeni kendinde değilse de, cumhur ittifakı içinde tutamazdı..

**

İşin özü, müesses nizamın sahibi de bekçisi de Ak Parti..

Ve her müesses nizam, iktidarıyla muhalefetiyle birlikte örüyor ağlarını..

Ve müesses nizamın muktedirleri ne yapıyor biliyor musunuz, tüm planları, hesapları bir 'Üçüncü Yol' olarak ortaya çıkan partilere göre yapıyorlar..

Onun önünü kesebilmek üzerine, kimi zaman sağ gösterip sol, kimi zaman da sol gösterip sağ vuruyorlar..

Sonuçta hem iktidarlarını, hem de iktidarları için asla tehdit olamayacak muhalefet düzenini muhafaza ediyorlar..

**

Bunu söyleyince de dikkat buyrun, Ak Partilisi'nden HDP'lisine, MHP'lisinden CHP'lisine, hepsi bir ağızdan yürüyorlar insanın üzerine..

Sormak isterim, hiçbir ortaklık yoksa, aynı söze hepsi birden neden saldırır ki?

Bu satırlar üzerine yine yağmur gibi gelecek, atarlar giderler..

Kusura bakmayın.. Atar gider yapmak yerine, kendinizle kalıp, sakince değerlendirseniz, eminim göreceksiniz gerçeği..

Elbette alemin akıllısı ben değilim.. Ama 16 yıllık tezgah, sürekli artan sıkıntılarımıza rağmen, onca seçimde bozulmadıysa, eyvallah, ben yarım aklımla sorunu nerede arayayım?

Sorunun adı belli; müesses nizam ve ondan beslenenler..

Önümüzde yeni bir seçim var..

İktidar kendi kurtaramasa, muhalefetin taktik adımlarından besleniyor..

Bu kez daha dikkatli ve bu gerçeği görerek yürümek zorundayız..

Hepimiz..

Emin olun, nüans gibi duran bu devasa sorunu gördüğümüzde, her şey daha iyi olacak..