Püsküllü Kadir ve Diyanet

Atatürk düşmanı püsküllü Kadir'e yaptığı ziyareti insani nedenlere bağlayan Diyanet İşleri Başkanı Profesör Doktor Ali Erbaş "farklı beklentiler ile kişileri itibarsızlaştırmak kul hakkını ihlal etmek" buyuruyor.

Şimdi söylenen ve yazılanlara bir bakalım kim kimin kul hakkını yemiş, kimin kimden alacağı var. Mesela Atatürk'e hakaret eden püsküllü Kadir'in 1963 yılında yaptığı ilk Hac organizasyonunda Hac paralarını buharlaştığını söylüyorlar. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş bu konuyu bir araştırsın bakalım. Çünkü burada bir kul hakkı var.

Bütün hayatını Atatürk'e, cumhuriyete küfür etmekle geçiren bu adam 7 Eylül 1983 tarih ve 181 58 nolu kararla Türk vatandaşlığından çıkarıldığında Türkiye'de herkesi dinsiz ilan etmiş ve Hristiyan Avrupalının himmetine sığınmıştı.

İstiklal Marşı'mızın yazarı Mehmet Akif Ersoy'a şarlatan serserinin teki demişti. Türk'ün kahramanlığını ve kurtuluşunu anlatan İstiklal Marşı'mızı hiçbir zaman içine sindirememiş "Keşke Türkiye Büyük Millet Meclisi kurulmasaydı her yerde Yunan bayrakları olsaydı Mustafa Kemal bu savaşı kaybetseydi" diyebilmiştir. Atatürk'ün heykelleri için "Bir gün gelecek heykellerin köpek leşi gibi ortalıklarda sürüklendiğini göreceksiniz Atatürk'ü sevip sayan hiç kimse cenazemde saf tutmasın. Mustafa Kemal'i seviyorsan namaz kılsan da kelime şehadet getirsen de kafirsin" diyecek kadar haddini aşmıştır.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a sormak lazım. Milletin gönlünde sevgisini hiç eksiltmemiş aramızdan ayrılmasına rağmen milyonlarca insanın hâlâ yüreğinde müstesna bir yeri olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e yapılan bu saldırılar ve söylenen çirkin sözler kul hakkına girmiyor mu acaba?

Sayın Diyanet İşleri Başkanı AKP'den korktuğunuz için siz hırsızlıklarla ve yolsuzluklarla ilgili hutbe bile okutmadınız camilerde..

Yani biz bu adama karşı Atatürk'ümüzü savunacağız ve senin yaptığın ziyareti eleştirdiğimiz için kul hakkını gasp etmiş olacağız öyle mi?

Sayın Ali Erbaş siz o makama gelmeden önce kurtuluş günlerimizi hayırla yâd edip Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarına dua eden din adamları vardı. Allah aşkına sizler nereden ve nasıl peydah oldunuz?..

Bakınız Kadir Mısıroğlu hâlâ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Sarayı'nda Danışman statüsünde bulunmaktadır. Bu adam daha önce bir TV kanalında Aleviler için "Abdest yok namaz yok. Binbir yalan kimsiniz ulan siz" demişti. Maalesef bugüne kadar yiğit bir Cumhuriyet Savcısı çıkıp da bu pervasıza haddini bildirmedi. Bakınız hasta yatağında Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş için şeyhülislamın beni ziyaret etmesi tarihi bir hadisedir diyor. Ağızlarından salyalar akıtarak Atatürk'e saldıran densizleri Cenabı Allah'a havale ediyorum.

Sosyal medya Diyanet İşleri Başkanı'nın fesli Kadir'i ziyaret etmesine odaklanırken siyasi arenada en cesur ses yine İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener'den geldi.

"Cuma hutbesinde Atatürk ve silah arkadaşlarına bir Fatiha'yı çok gördünüz. Sayın Diyanet İşleri Başkanı işgal altındaki 18 adamıza atanan papazları da ziyarete gidecekmisiniz? Yeter artık küçük oyunlarınızla sabrımızı daha fazla zorlamayın" demiştir.

Görünen odur ki İYİ Parti Türk milletinin tek umudu olarak Meclis'te siyasi varlığını sürdürmeye devam edecektir. İYİ Parti ile ilgili yazmış olduğum bir şiiri sizlere takdim ediyor hepinize sevgi ve saygılar sunuyorum..

İYİ OLACAK

Bu devran elbette gelip geçecek

Umutlar yeşerecek, İYİ olacak

Dost düşman yakında herkes görecek

Millet bizi sevecek, İYİ olacak

Ege'den Efeler koşup gelecek

Dadaşım Gakkoşum hep el verecek

Samsun'dan Rize'ye horon tepecek

Millet bizi görecek, İYİ olacak

Edirne'den Van'a Afyon'dan Kars'a

Sesimiz duyulacak Muş'a Sivas'a

Millette bitecek kaygı ve tasa