Trabzonspor Karaman farkı ile...

8 sezon sonra, yani 2010-2011'in ardından, Trabzonspor 2018-2019 sezonunun ilk yarısını kendisi için en başarılı sayılan yerde tamamladı. Başakşehir'in 6 puan gerisinde 29 puanla sezonun ilk yarısını ikinci sırada bitiren Trabzonspor, aynı zamanda Türk futbol tarihinde kendisi ile birlikte "4 Büyükler" olarak da nitelenen Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray'ın içinden ilk 4'te yer alan tek ekip oldu.

"Takımda taşların yerine oturduğu", ya da "Ekip olunmaya başlandığı" son haftalara kadar, hemen hemen her maçını içeride ve dışarıda aynı orandaki ihtimallerle oynayan bordo-mavililer, özellikle son 6 haftadaki çıkışı ile, "her maçın en büyük favorisi" haline geldi, getirildi.

Peki, bu takımı bu hale kim ya da kimler getirdi?

Öncelikle Ahmet Ağaoğlu başkanlığında oluşturulan birinci ve ikinci yönetiminin sağduyulu ve sadakatli bir anlayış ile Trabzonspor camiasına güven vermesini, daha doğrusu İbrahim Hacıosmanoğlu ve Muharrem Usta dönemleri ile sarsılan itimadı yeniden tesis etmede hatırı sayılır yol almasını "işin başı çok önemlidir" gerçeğinden hareketle takdir etmek lazımdır.

Yönetim anlamında iş başındakilerin öneminin benzerinin de sahadakilerin, yani futbol takımının başındaki Ünal Karaman'da olması idari ve teknik anlamdaki uyum ile birlikte başarıyı körükleyen önemli bir etken olmuştur.

Kaldı ki, doğum yeri olmasa da ona göre "sadece doyum yerim değildir. Herkesten daha çok Trabzonluyum" diyen Ünal Karaman, bu süreçte Trabzonspor'da sadece teknik olarak değil, "çok görevli bir adam" olarak adeta kutsal bir iş üstlenmesi kanaatime göre derlenip toparlanarak elde edilen bu başarıda en önemli etkendir.

Ama her ne olursa olsun, Trabzonspor'un çok uzun bir aradan sonra ilk kez böyle bir kadro yapısı, böylesine bir birlik ve beraberlik anlayışı yakalaması yönetim ve teknik kadro iş birliği ve anlaşmasının eseridir. Hem de, geçmişin bir çok futbolcuya Trabzonspor'u ekonomik krize düşürecek derecede pahalı ve paralı hak etmediği imkânları tanımasının yarattığı kaoslara rağmen. Ancak, "doğru mutlaka kazanır" gerçeğinden hareket eden Ahmet Ağaoğlu ve Ünal Karaman ekibi, Trabzonspor'u hani denir ya; "küllerinden yeniden doğmak" işte onu hatırlatır hale getirmişlerdir. İlk yarının sonunda gelinen noktada en dipteki Rizespor'dan en tepedeki Başakşehir arasında futbol oynama anlamında çok büyük farkların bulunmadığı bir ligde ikinci sırada yer alan Trabzonspor'un en büyük kazanımı sıralamada değil, Uğurcan, Hüseyin, Yusuf, Abdulkadir ile başlattığı öze dönüş hareketi ile olmuştur. Bunun mimarı da, öyle veya böyle Ünal Karaman'dır. Trabzonspor, Karaman farkı ile ilk yarının sonunda elde ettiği başarının üzerine ikinci yarıda ilaveler yapabilirse, sezon tamamlandığında yerin neresi olacağını söylemeye gerek var mı?

Ama bunun için, kadro derinliği yaratmak hiç değil ise gerektiğinde oyunun kaderini değiştirebilecek 2 tecrübeye de ihtiyaç olacağını kabul etmek lazımdır.

 

Yazarın Diğer Yazıları