Tarihi seçime çok az bir süre kaldı.  Kalabalığın içinde dolaşırken, Ülkem adına,  İstanbullular tercihlerinde son karar aşamasında oyum belli. Diyende var. Oyumu kime kullanacağım. Hepsinde sorun var, gelgit yaşıyorum. Kararsızım diyende çok fazla. Zaten bu kararsızlar çok şeyi değiştirecektir… konuşmalarını  duyuyorum.

Aman sakın. Bir oy bir oydur.  Bu topraklarda yaşıyorsak. Vatandaşlık görevimizi unutmayalım. Oyumuzu kullanalım. Kararsızlıkta kalmayalım. Sakin sakin düşünme zamanımız daha var.

Herkesin ortak  düşüncesi her şey ekonomi ve istihdama bağlı.

Çok paran varsa, kredi borcunda olsa.. güçlü durursun. Çok paran yoksa, borcunda var ise, sıkıntılar başlar batarsın, iflas edersin konuşmaları uzayıp gidiyor. 

Eyüp Sultan'daydım.

Burası yaşanmışlıklarıyla tarihi, kültürel ve dini açıdan çok mistik bir havasıyla ziyarette tercih edilen özel kalabalık ilçelerimizden.

Fırsat buldukça ziyaret ettiğim, huzurla mutlu olduğum yerdir. Biraz ilerisinde Pierloti'nin bulunduğu tepeden İstanbul'u saatlerce kahve, çay  keyfiyle izleme kafeleri vardır.

Yine Balat yakın olduğu için tarihi sokakları, komşuluk, esnaf yardımlaşma, dostluğun güvenin bozulmadığı yaşam yerleri olarak, tercih edilen,  kalabalık ilçemizi anlatmakla bitmez.

Eyüp ilçesi her haliyle güzel ve özel bir yerdir.

Otopark arama sorunu yaşamadan aracı park ederek gezmeye başlıyorum.

Etrafı gözlemlediğimde, Dünyanın her yerinden yerli, yabancı ziyaretçileri gruplar halinde görüyorum. Dükkanlarda, yemek yerlerinde iyi kötü iş var.

Güzel tarafı kalabalık var. Ancak huzur ve sakinliği hissedebiliyorsunuz.

Cami avlusuna yaklaşınca bir tarafta ölüm acısını yaşayan cenaze yakınlarının kalabalığı, bir tarafta ailesini büyütmüş mutluluğunu paylaşanlar, bir tarafta kalbinden geçen neyse okutulan dualar, ezan sesi okuyan Hoca'nın sesi müthiş. Yapılan mevlidler,  gelin ve damatlığıyla ziyaret edenler mi desem, diğer tarafta sünnet olacak çocuklarımızın ailelerinin kalabalığı, dünyada yaşadığı yakınına son görev için buluşma anı, dileği tutmuş, yada kalbinden geçen duanın kabulü için, lokum, pilav dağıtanlar, hastası, yakını için dua isteyenler, gezilen türbe, cami  ziyaretçilerinin kalabalığı, kimi Allah rızası için şükür namazı kılmak, kimi de oy toplamak için buluştuğu,  hayatı paylaşmak adına ortak adreste bulunan duygularıyla paylaşımını say say bitmez.

Tabi seçim yaklaşınca ister istemez dinle siyaset bir arada olmamalı diye konuşsakta.. Burada da heyecanıyla seçim çalışmalarını görüyorum.

Her partinin adayı kendine özel ve güçlü.

Her partinin koşturması gözlerden kaçmıyor. Hele birde siyasilerin halkla buluşma var ise, görmeyin telaşı biri geliyor. Biri gidiyor. Biri geliyor. Her üye karşılama, duruş olarak birbirinden çok biliyor. Birbirini uyarıp duruyor.  En önde gözükmek için birbiriyle yarışan yarışana. Flamalar, Bayraklar, tişörtler, askılar başlıyor dağıtılmaya…

Standlar yanyana kurulmuş. Müzikler eşliğinde bilgiler broşürlerden dağıtılıyor. Kimi standında helva pişirip dağıtıyor. Kimi  iyicene su ısınsın çay ikram edeceğim bekle diyor.

Partilerin ikram ve hediyelerinden memnun olan da var olmayan da…

Bir grup konuşuyor. Ben bunların ne helvasını yerim, nede suyunu içerim. Milleti bir helvayla kandırıyorlar.

Baksanıza kalabalığa diyerek ilerleyen de var. Helvayı bekleyen de var. Meraktan acaba olacak diyerek izleyenler de…

Her parti için, gerçekten her koşulda da olsa gönülden tam destek ziyareti edenlerini de görüyorum.

Diğer bir grup konuşuyor.  Baksanıza adları neyle anılıyor… Partiyi mahvettiler… Ne çayı, ne suyu arkadaş. Bu parti geçmişte böylemiydi… diyenler de var.

Tarihi buluşma mitinglerinde liderlerin son konuşmaları nelerdir?. Neler konuşulacak görelim. Duyalım.

Çok kararsızım. Sakın ha… sen kararsız, ben boş atayım olmaz . Bu ülke hepimizin.

Birine yarım gönülden de olsa bas mühürü.  Zaten kaç tane parti var ki.

Çok kararsızım çok. Şöyle kafama göre biri olsaydı… Tam kafama yatıyor tamam diyorum. Hop bir haber yine soğuyorum.

Zaten isteyerek oyunu veren de, vermeyen de mutlaka olacaktır. Ama oy verelim.

Zaten kararsızlık işi bozuyor. Öylede ama sinek bile mide bulandırıyor. 

Bakalım 1 Nisan sonrası neler değişecek. Bekleyip göreceğiz. konuşmaları uzayıp gidiyor.

Herkes kendine göre haklı.

Siyasetle uğraşanlar ve vatandaş kendi tuttuğu partinin kazanması, öne çıkması için, var gücüyle bildiklerini, savunmasını yapıyor. Partisine güveniyor.

Bu topraklar hepimizin. Birlik ve beraberlik içinde, ülkemiz, kendimiz, ailemiz, geleceğimiz adına hayırlısı olsun.

Orta Asya, Ortadoğu ve Ülkemizin birçok yerinde baharın başlangıcı, iyi dileklerin, bereket, huzur, mutluluk, birlik, beraberliğin paylaşıldığı Hıdırellez (Bahar Bayramı) kutlu olsun.

Herkese sağlıkla mutlu pazarlar.

Gulaytuncel2015@gmail.com