Bravoyu hak edenler

Yerel gazetenin spor sayfasındaki; "Bravo Yönetime" manşetini okuyup, ardındaki; "50 milyon TL ödeme yapıldı. Tehlike ortadan kalktı" alt başlığını okuyunca, son Antalyaspor maçını da hatırlayıp, "Tepeden tırnağa Trabzonspor'a bravo" diye düşünmedim değil!

Öyle ya; ligde şampiyonluğu kovalayan Galatasaray'ın 11 yabancı ile saf tuttuğu Süper Lig'de, Uğurcan, Kamil, Hüseyin, Olcay, Abdulkadir Parmak, Yusuf Yazıcı gibi nüfus kağıdına Türkleri ilk 11'de başlatacaksın. Değişim gerektiğinde Abdulkadir Ömür ve Murat Cem'i kullanacaksın. Arda, Batuhan, Koray gibilerine de kulübeyi teslim edeceksin! Bravoyu sen hak etmeyecek de kim edecek?

Tabii bunları hazırlayan, "Sen bu işi becerirsin" diye güven veren, adamlığı sadece futbol ile değil, şahsiyeti ve liyakati ile de kaim ve daim olan Ünal Karaman'ı da "bravo" ile ödüllendirmeyi unutmayacaksın.

***

Ez cümle: Söz konusu "bravo" olduğunda Trabzonspor'da yönetmek adına idareci Ahmet Ağaoğlu'ndan, teknik adam Ünal Karaman'a kadar her aşamada bu takdiri ve tabiri hak edenlerin çoğunlukta olduğu bir dönem yaşanıyor.

Bu tablo Trabzonspor için ne kadar iyi ve umut verici ise o kadar da düşündürücü ve endişe verici olmalıdır. Çünkü, bu tablo rehavet havası yaratmadan, gurur ve kibire kapılmadan yönetilmesi gereken bir durumdur. Boşuna, "Yönetici'nin iyisi işler yolunda giderken gelecekte nelerin kötü gidebileceğini tahmin eden ve ona göre tedbir alandır" denmemiş ki!

İşte bu yüzdendir ki, bugün Trabzonspor'da gerçekten "bravo ordusu" oluşturanların, bu takdiri önümüzdeki ve sonrasındaki sezona taşımamaları için çok daha dikkatli ve hesap yapıcı olmaları gerekiyor. Bu gereklilik yerine getirildiğinde, gelecek sezonu bilemem ama bir sonrakinde Trabzonspor'un "Banko Şampiyon" olabileceğini, hatta bunun ardı ardına 2-3 kez tekrarlanabileceğini söylemek için kahin olmaya gerek yoktur.

Onun için, "Bravo Yönetimi" manşeti ile başladığımız yere dönecek olur da, Ahmet Ağaoğlu ile yönetimde söz konusu akçeli işler olduğunda adı güven veren Ertuğrul Doğan ve diğerlerine göz atacak olursak, gerçekte güvenmenin ne denli önemli, itibar ve güven kazandıran bir olgu olduğunu görürüz.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları