Dikkat! Bahar çarpmasın

Mart bitti, Nisan yağmurları başladı. Hava değişime dikkat!.. Her an Nisan yağmurlarına yakalanmanız bu günlerin gerçeği..

Benim gibi yağmura yakalanan neşeli teyzeler sokakta konuşuyor:

-Islandık bayağı..

-Olsun olsun.. Şifa niyetine.

-İyi oldu. Rüzgâr da yok. Hava ılıman.

-Valla iyi oldu. Vücut şişliğim indi. İnanmıyordunuz. Bu havalarda şişiyorum diye.

-Epeyice ıslandım, eve geçince baştan aşağı üstümü değişeceğim.

-Oh sefam olsun. Eskiler, çocukluğum aklıma geldi. Eskiden büyüklerimiz Nisan yağmurlarını dört gözle beklerdi. Berekettir. Hastalık yapmaz. Saçlara iyi gelir dökülmez. Gürleştirir. Vücudun şişliğini alır. Vücut ağrılarına iyi gelir, derlerdi. Hatta yağmur suyunu toplama günleri vardı. Şifa niyetine çardak altında kovaları koyarlardı. Besmele dua ederek kullanırlardı. Bizlerde çocuğuz tabi. O zamanlar yağmur altında oynayıp, zıplardık. Hiç kızmazlardı. Hastalandığımızı da hatırlamazdık.

-Şimdi rahmetli ninelerimizin konuşmaları aklımıza geldi. Biz de geldik gideceğiz. Eskilerin bildiği bir şey vardı muhakkak ki…

Nisan yağmurlarıyla ilgili anlattıkları ne kadar doğru, inandırıcı bilgi bilemem. Ancak teyzeler inanmış. Sohbetini ediyorlar. Kendinizi hasta etmeden denemesi bedava. Nisan yağmurlarıyla bir ıslatın kendinizi bakalım...

***

Bu arada halkın çoğunlukla gelecek kaygıları konusundaki konuşmalarına fazlasıyla şahit olmaya başladım. Konunun uzmanı Uzman Klinik Psikolog Nigar Çiçek ile konuştum; "Kaygı nedir? Neden olur? Belirtileri nelerdir?" sorularına cevap aradım. İşte o cevaplar:

Hayatımızın devamı için kaygı önemlidir ve gereklidir ancak yoğunluğu ve sıklığı günlük rutin hayatımızda yapacaklarımızı yapamayacak noktaya getiriyorsa ortada anksiyete bozukluğu var demektir.

Kaygı yaşamımızın erken dönemlerinde öğrenilir ve eğer baş etme yolları öğrenilmezse ve geliştirilemezse aynı durumla karşılaşınca yine aynı tepkileri vermesi olasıdır. Dolayısıyla anksiyete bozukluğu yaşıyorsunuz demektir. Sadece tek bir sebebi olmamakla birlikte anksiyete bozukluğu bunların hepsini içine alabilir. Önemli olan sizi nasıl ve ne derece etkilediğidir. .

Belirtileri?

-Yaşanan durumun en kötü ihtimalini düşünme döngüsü

-Huzursuzluk, mutsuzluk, gergin, endişeli olmak

-Yaşanan bir kaygı durumunda ve benzeri durumlarda aynı olumsuz durumun yaşanması hali.

-Yaşanan uyku sorunları

-Avuç içlerinde terleme

-Kalp çarpıntısı, çok hızlı atması

-Baş ağrısı, baş dönmesi

-Yaşanan mide sorunları

-Bağırsak problemleri

-En kötüyü öngörme

-Dişlerini sıkma, ağız kuruluğu

-Mide bulantısı

-Yeme düzenindeki dengesizlikler

-Sosyal hayattan uzaklaşma ve özgüven eksikliği

-Uyku düzeninde bozulmalar

-Ana odaklanamama, konsantrasyon güçlüğü

 Çözüm Yolları?

-Anksiyete bozukluğu durumunu bilmesi ve buna uygun davranması için psikoterapi desteği alınması gereklidir.

-Sorunun niteliğine ve sıklığına göre tedavi planlaması ve çözüm yolu değişmektedir. Ama terapi bazında bilişsel davranışçı terapi yöntemi başarılı olmaktadır. Başarılı olunan yöntem de;  psikofarmakolojik destek + bilişsel davranışçı terapi ile anksiyete bozukluğu normal  bir noktaya gelmektedir ve bozukluk olarak karşımıza çıkmamaktadır.

-Omuzları ve vücudu dik tutup ayağa kaldırararak vücudumuza herşeyin yolunda gittiği mesajının verilmesi

-Kaygılı düşünceler sizin tüm düşünce sisteminizi sarmadan fiziksel olarak mevcut konumunuzu değiştirin ve anlık iyi gelecek destekleyici yöntemleri yapın.Sonrasında kalıcı çözüm için psikoterapistten destek alın.

-Destekleyici yöntemler olarak gevşeme, nefes tekniği ve spor da var olan mevcut durumu iyiye getirmek için iyileştirici çözümler olmaktadır. Ama tek başına yeterli değildir.

 Ruh ve beden birbirinden bağımsız bir şekilde çalışamaz. Ruh kaygılıysa bu mutlaka fiziksel olarak hissedilir.

Anksiyetenizi  yönetemiyorsanız, ruh sağlığınız için mutlaka destek almayı unutmayınız.

 

Yazarın Diğer Yazıları