Tüm medyada aynı haber: "Dördüncü ayda da Güven Endeksi yükselmeyi sürdürdü." "Ne idüğü belirsiz" ankete göre bu itimat 81,9'dan 84,7'ye fırladı. Yani bir aylık artış yüzde 3,4. Peki bu nasıl oluyor? Bu haberin pompalandığı gün ve gece FOX TV'nin yayımladığı çarşı-pazar araştırması ilginçti. Kimi yiyeceklerde zam oranı yüzde 60'ı bulmuştu. Röportaj yapılan bir esnaf; "İlk teravih kılınmadan yüzde 5-10 arası yeni artırımlar da olabilir." dedi.

Eti, kıyması ve bunlardan elde edilen ürünlerdeki tırmanış meydanda. Peki bu milletin yönetenlere güveni nasıl oluyor da artıyor?

Ya bunlar

Haydi midemize kilit vurduk diyelim. Peki söz verilip de yapılamayanları nerede saklayacağız? Örneğin 80 kere yemin edildiği hâlde 3.600 katsayı neden bir türlü hayata geçirilmiyor. Sağlıkçısı, emniyetçisi, öğretmeni beklemede. Niye çıkmadığını ben size söyleyeyim. 3.600 hayata geçirilirse emeklilere de yansıyacak. Bütçede o kadar para yok.

Prim gününü doldurup bir türlü emekli edilemeyenleri (EYT) ne yapacağız?

Hayvanları koruma yasası için söz verenlerin başında Erdoğan geliyordu. Sıra icraata gelince, yetkili ve etkili geçinenler araziye uydu.

Ters ihtimal

Acaba diyorum bütün bunları, olası İstanbul seçimi yenilenmesi için mi saklıyorlar?

Ahmet Hakan Coşkun gazetesindeki yazılarından "yoruldum" diyerek bir süreliğine vaz

geçti. "İnşallah Tarafsız Bölge'ye de ara vermiştir" diye düşünürken, baktık yine karşımızda. Hem de Mustafa Şen, İsmail Çağlar gibilerle.

Yine aynı sahneleri izledik. Altı kişi arasındaki tek muhalefet sözcüsü olan Ömer Lütfü Avşar'a topluca saldırdılar. Bu hukukçu yasal dayanağı olmayan kuru sıkılara yasalarla cevap verdi. Buna rağmen CNNTÜRK'teki programdan nefret ettim.

Buket konusu

Sadece Buket Aydın gibi davranmasalar da yandaşları seyredemiyorum. Yeri geldi Buket'in "İstanbul'da seçimi alacağız" diyen Kılıçdaroğlu'na "kahkaha atarak" cevap vermesi unutulmadı. Kızcağız bu müthiş ayküsüyle kendi ipini çekmişti.

Burada bir kişiye de mesaj yollamak istiyorum. Pek çoğunuz Halil Demir'i tanımaz. Medyanın perde arkası kahramanlarındandır. Halen NTV'nin Haberler Müdürü. Fasılalarla epey birlikte çalıştık. Haber koklamasına ve tarafsızlığına garanti veririm.

Buket'in hatalarını yazdıkça, o da beni arayıp; "Yapma abi, bu kız çok çalışkan" deyip durdu. Buket zaten havalıydı. Demirören grubuna geçince tam havalandı. Sonuç gecikmedi. Ankormanlığını elinden aldılar. Dilerim yeniden bir imkân yakalar ve "kırmızı sorular"ına devam eder.

***

VAR çıktı mertlik bozuldu

Futbol sahalarında disiplin diye bir şey kalmadığını fark ediyoruz. Ne zaman ki hakem havaya kare çiziyor, yani VAR işareti yapıyor olaylar gelişiyor. Başhakem, yardımcıları ya da rakip futbolcu hiç fark etmiyor.

VAR'dan şikâyet etmeyen tek kulüp ve yönetici tanıyor musunuz? Önerim böylesi durumlarda, hakeme yaklaşma mesafesi konulması. Aksi hâlde çok kötü sonuçları görmemiz kaçınılmaz.

***

"Cemile Sultan Korusu"

TRT Müzik, havalar biraz ısınınca stüdyodan kaçtı. Son olarak İstanbul'dan programını Cemile Sultan Korusu'na taşıdılar.

Geçen yılın en başarılı yapımı seçilen TSM programını tekrar kutlayalım. Hatırlayanlar çıkacaktır İstanbul'dan MÜZDAK tarafından en başarılı program seçilmişti. Bunun şildini aldılar.

Yapımcı Serpil Budak ve şef Hasan Esen'in şahsında tüm ekibi kutluyorum. Yeri geldi Esen'i müthiş bestesi "Dilrüba" için bir kez daha tebrik ediyorum.

Bu defaki organizasyonun tüm giderlerini üstlenen İTO'yu da kutlanacaklar listesine ekliyorum.

Canlı ve cansız

Harman Yeri, Ankara'dan canlı yayın yaptı. Güler Duman misafir sanatçıydı. En çok kimi beğendiğimi soracak olursanız "Mavi Sanat Kulübü Halk Oyunları Topluluğu"nun miniklerini. Müthiştiler.

...

ÖZEL NOT: Arabeskin ve halk tipi sanatçıların sonuncusu Dilber Ay, Hakk'a yürüdü. Geçirdiği bir kalp krizi sonucu vefat etti. Aslında pek yaşlı da sayılmazdı. 63'ündeydi. Kendisine rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

...

GÜNÜN SÖZÜ

YSK, ne karar verirse versin. Yeter ki yasalara uygun olsun. Prof. Dr. Ersan Şen