Farklı gözle Ramazan

İlk teravih bu gece. Sahura kalkılıp niyetlenilecek. Yarın Ramazan başlıyor. Sizi bilmem ama bana ilginç gelen bir gözlemimi yazacağım. Türkiye'nin en ünlü duvar takvimlerinden birine baktım ve şaşırdım. "Dünya ton balığı günü" vardı. Ancak ramazan başlıyor diye tek kelime yoktu. Neyse ki 6 Mayıs Pazartesi günlü yaprağında "Ramazan başladı"ya yer vermişlerdi.

Hani bir laf vardır; "Din iman bir mintan." Bu takvimin çoktan öbür tarafa göç eden kurucusunu da camide hiç gören olmamıştı.

AYDIN BOYSAN'DAN

İslamiyet'in mübarek ayı geldi mi önce ağabeyim Aydın Boysan'ı hatırlarım. Ramazan fıkralarının tamamına yakını Bektaşilerle ilgiliydi. Binlercesini bilirdi. Tıpkı Cenk Koray'ın yenilerini bulup anlatması gibi özeldiler. Bunların en güzellerini yayımlamak mümkün değil. Tamamı belden aşağıya. Suya sabuna dokunmayanlarla idare edeceğiz.

Zaman içinde değişmeyen toplum yok. Ancak bunca ilerleyen mevcutken epey geride kalan da var. "Yerinde sayanlar" ya da "gericiler" diyoruz.

Kimileri "gavur icadı" diye camilerini elektrikle aydınlatmaz. Radyodan Kur'an dinlemez. Bütün bunları din adına yaptıklarını zannederler.

YAKIN ÖRNEK

Geçen hafta gündeme düşen haberi hatırlayın. Dört çocuğunu okula yollamayan adamın evlatları Aile Bakanlığı'nın koruması altına alındı. Bu karı-kocanın teknolojiyi sokmadıkları evlerinde sadece bebekleri bırakıldı. O da dört aylık.

MORMONLAR

Bu işlerin bin beteri kendini "dünyanın lideri" sayan ABD'de mevcut. Mormonlar Taş Devri insanları gibi yaşıyor. Ayrıca bin türlü rezillik bunlarda.

Oysa bizde din ve inanç çok sade tarif edilmiştir. "Allah'ın birliğine Hz. Muhammed'in onun elçisi olduğuna şahitlik ederim." diyen Müslüman kabul edilir. Sadece bunları söylemek bile Müslümanlığı kabul için yeterlidir.

Bektaşiler de buna inanır. Zaten Müslüman inançlı bir tarikattır. Ancak Bektaşilik, düşünce olarak Şeriatla bağdaşmaz. Şeriata bağlı olmak bir yana, tamamen karşıdırlar.

Bazı dinî inanışlara göre, insan "gelip geçici bir kul"dur. Kul ne yaparsa yapsın, Cennete bile kaderinde varsa gidebilir. Bu anlayışa göre insanoğlunun zaten bu dünyada yapacağı fazla bir şey kalmamıştır.

Oysa Bektaşi'ye göre insan aklını kullanan bireyin kendisidir. Geleceğini planlar, her şeyi kadere bağlamaz. Hepsinden önemlisi toplum üstünde sorumluluğu vardır.

DİNLEYİN

Bir Bektaşi olan Yunus Emre, insancıl hazinelerden saydığı bilgisini "irfan" şöyle dillendirir:

"İlim ilim bilmekdür, ilim kendin bilmekdür.

Sen kendün bilmezsin ya nice okumakdur."

Kaygusuz Abdal: "Hakk'ı istersen Âdem'de ara. Irakta, Mekke'de. Hac'da değildir". Kaygusuz'un anlatmak istediği Hakk'ın her yerde olduğudur.

Dünyada Rubai denince akla gelen tek isim Ömer Hayyam'ın içinden geçenleri döktüğü şu dizeleri de asla unutmayın:

"İçin temiz olmadıktan sonra hacı hoca olmuşsun kaç para!

Hırka, tespih, post, seccade güzel ama Tanrı kanar mı bunlara?"

CEHENNEMLİK

Hayyam, kimilerine kızgınlığını da şöyle anlatıyor:

"Ben kadehten çekmem artık elimi, tutmam senin kitabını mimberini.

Sen kuru bir softasın, ben yanlış bir sapık. Cehennemde sen mi iyi yanarsın ben mi?"

BİNLİK

Eskiden büyük şişelere "Binlik" denirdi. Binliklerin tam bir ölçüsü yoktu. Ama boyutları "kallavi" olmayan şişeye asla binlik denmezdi. İçkinin miktarı tek, duble, karafa, binlik gibi ölçeklerle anlatılırdı.

İçilecek miktar konusunda birtakım akıllar verilir, yakıştırmalar yapılır ya hani. Bir gün meyhanede bu muhabbet başlıyor:

Bir: Kâr

İki: Karar

Üç: Sarar

Dört: Zarar

Son arzusu

Bektaşi karşıdan lafa karışır: "O dediğiniz, binliğine göre değişir."

...

Bektaşi hayatı boyunca içkiden başka bir şey ağzına koymadı. Ama ölüm döşeğinde "bir yudum su verin" diye inledi. nedenini soranlara da dedi ki; "Öbür dünyaya, düşmanlarımla barışıp gitmek istiyorum."

...

Hepimiz biliriz, kişilerin ne mal olduğunu anlamak için bazı kurallar vardır. Ya yolculuk yapacaksın, ya da içki sofrasına oturacaksın. Romalı filozof Seneca'ya göre "şarap sarhoşluk yaratmaz, kusurları göz önüne çıkarır."

Mevlânâ ise içki gevşemesinden ne doğduğunu şöyle dile getiriyor:

"Şarap, zaten edepsiz olanı edepsiz eder!"

Hepinizin mübarek Ramazan ayını kutluyor hayırlara vesile olmasını diliyorum.

GÜNÜN SÖZÜ

Ak akçe bedelli askerlik içindir. Eyüp Karadayı

 

Yazarın Diğer Yazıları