Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

İstanbul'da seçim nasıl kaybedilir!

İstanbul seçimlerinin yenilenmesiyle mazbatası elinden alınan millet ittifakının adayı Ekrem İmamoğlu'nun şu anda seçime gidilmesi durumunda 5 puan fark atarak seçimi kazanacağı iddiaları dillendirilmeye başladı.

Bunun nedeni "İmamoğlu mağdur edildi, hakkı gasp edildi" algısının kırılamaması, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) seçimi neden iptal ettiğinin anlatılamamasıdır.

Megaloman siyaset!

Mevcut siyaset var olan siyasi aktörlerle megaloman bir nitelik arz ediyor. Adil olmayan, dengesiz, uslüpsuz bir siyaset anlayışı yürürlüktedir. Siyasi iktidar parti devleti nasıl hareket ederse öyle hareket ediyor. Muhalefetinse kendisini anlatmaya mecali yoktur.

Bir günlük televizyon yayınlarına bakın ne denildiği anlaşılır. 

Mevcut siyaset içerik olarak megaloman dil olarak da kibirlidir!

Siyasetin iktidar tarafı her anlamda şöyle diyor:

-Her şeyi yalnız ben yaparım, tepeden inmeciyim, "tepenize inerim...tepelerim ha...cıyım!"

-"Güç Bende, dokunulmazlığın da yok atarım içeri ha...cıyım!"

-Hepiniz "dörtlü çete", "zillet ittifakı", "terörist işbirlikçisi", "Kandil ve Pensilvanya'nın emrindeki" olarak ilan ediciyim!

-Arkamda devlet gücü, önünde medyanın binbir türlü parıltısı, elimde çay ve poşetlerle "güç bende", "zenginliği ben dağıtırcıyım!"

-Karşıma çıkan herkes "proje adamı", "FETÖ'nün unsuru" diye suçlayan mantıkla propoganda yapıcıyım!

-Gidilen her yere sayısız kamu aracı ve yüzlerce korumayla giderek, gövde gösterisi yapıcıyım!

 -Her fırsatta ve her yerde konuşan, televizyonlarda tek kale maç yapan bir futbol takımı gibi hareket eden bir siyasi stratejiyi uygulayıcıyım!

Bütün bunları vatandaşın gözlerinin içine baka baka, kaba bir üslupla ortaya koyan bir iktidar sonuçta seçimlerde istediği sonucu alamadı!

Bu siyasi anlayış 31 Mart seçimlerinden büyük şehirlerin belediye başkanlıklarını kaybederek çıkmıştır!

Burada bir şeylerin fena halde yanlış kurgulandığı, uygulandığı ve sonuçlandırıldığı açıktır.

Dahası her erki kontrolü altında tutan ve herşeye hükmeden iktidar kanadı bir de dönüp oyların yanlı sayıldığı, sandıkların yasalara uygun olmayan biçimde teşekkül ettirildiği iddiasıyla İstanbul seçimlerini yenileme kararı aldırmıştır!

Hem dövüyür hem ağlıyor, hem sistemi işletmiyor hem yakınıyor, hem yönetemiyor hem suçluyor,  hem suçlu hem güçlü bir pozisyon takınıyor.

Sonuçta bunu millet görüyor!

Yenilenecek seçimlerde yenilmek için ne gerekiyorsa onu yapıyor!

Hem de hoyratça!

Bir Ankara hikayesi!

31 Mart'ta 'bir seçim nasıl kaybedilir' adlı tiyatro oyununu AK Parti Ankara'da göstere göstere sahneye koydu. 

Millet İttifakının adayı Mansur Yavaş için söylenmedik söz, atılmadık iftira ve yapılmadık tehdit bırakılmadı.

Sonunda vatandaş Mansur Yavaş'a verdiği oylarla iktidara "senin söylediklerine itibar etmiyoruz!" demiş oldu.

Ankara'da feodal dönemden kalma "ben bilmem ağam bilir" anlayışı egemen kılındı.

Arkasına ağayı alarak iş yapacağını söyleyen iktidarın Ankara Büyük Şehir Belediye Başkan adayı bunu açıkca ifade etmiş oldu. 

İktidarın adayı Ankara'da "güç bizde" daha doğrusu "bizim ağada" dedi.

Bu, avami deyişle "benim babam senin babanı döver" anlayışıydı.

İktidar o kadar kendine güvenmiyordu ki karşı tarafı 'sandıkta olmazsa yargıda aşarız' tehdidini bile gündeme getirdi.

Sonuçta mukadder akibet zuhur etti.

Anadolu Ajansı'nın ve medyanın manipülasyonlarına karşın Ankara'yı ve İstanbul'u AK Parti kaybetti.

Aynı kurallarla oynanan oyunun Ankara ayağını olmasa da İstanbul ayağını YSK vasıtasıyla iktidar yenileme kararı aldı.

Yumuşak, mütevazi, sağduyulu, ağırbaşlı, halkla bütünleşmiş Ekrem İmamoğlu'nun başkanlığını iptal ettirdiler.

İmamoğlu'nun yüzde yüz mağdur edildiğini halka gösterdiler.

Şimdi AK Parti, İstanbul'da bir kez daha milletle devleti seçime zorluyor.

Sonuç şimdiden belli ama iktidar "ya tutarsa" diyor!

Tutmayacak gibi görünüyor!

Bekleyin göreceksiniz!

 

Yazarın Diğer Yazıları