Boğaz'daki 100 yalıyı kimler aldı?..

Kimilerine göre sinsi bir yayılma Türkiye'nin her köşesini pervasızca kuşatıyor... Ve deniliyor ki, bu öyle sıradan bir kuşatma değil...

Urfa'dan Trabzon'a, Mardin'den Çorum'a, Erzurum'dan Malatya'ya, Antalya'dan Rize'ye, Kayseri'den İstanbul'a, Adana'dan Zonguldak'a kadar bir sarsıcı kuşatmadır bu...

Yalnız şehir merkezleri değil, ilçeler, beldeler, köyler ve hatta mezralara kadar bir ürkütücü yayılmadır yaşanan...

Türkiye'nin demografik yapısını allak bullak eden bir kuşatma, bir şaşırtıcı devinim ve bir nüfus karmaşası giderek büyüyor ki, artık her yerde, herkes bunu konuşuyor...

Yurdun her köşesinde, sosyo-ekonomik çıkmazların yanı sıra asayiş sorunlarına, gerilimlere, çatışmalara hatta cinayetlere de yol açıyor bu yerleşme furyası...

Artık Türkiye'nin hangi köşesinde, hangi toprak parçasına adım atarsanız atın karşınızda onlar var... Afganlar, Özbekler Bulgarlar, Kazaklar, Yugoslavlar, Romenler, İranlılar, Afrikalılar, Iraklılar, Libyalılar ve en çok da Suriyeliler...

Peki; dünyanın hangi ülkesinde sınırlar bu kadar delik deşik olabilir, yabancılara yönelik başıboşluk böylesine zıvanadan çıkabilir ki?..

3 milyon 600 bin Suriyeli...

İşsizliğin giderek büyüdüğü bir ülkede, ucuz işgücünü kangrenleştiren, pasaportlu - pasaportsuz, vizeli - vizesiz milyonlarca kaçak işçi ya da göçmenlerin sayısı Türkiye Cumhuriyeti topraklarında öylesine artıyor ki, yurdun her tarafından çok şaşırtıcı manzaralar da yansıyor gazetelere...

Televizyonlarda artık onların yol açtığı sorunlarla ilgili tartışma programları yapılıyor, Suriyelilere yardımlar ve ayrıcalıklara siyasi tepkiler artıyor, Araplar arasındaki nüfus patlaması da ciddi kaygılara yolaçıyor...

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'ne göre, 16 Mayıs 2019 tarihi itibarıyla Türkiye'deki kayıtlı Suriyeli sayısı 3 milyon 606 bin 737 kişiye ulaşmış… Bunların 1 milyon 662 bin 753'ü 0-18 yaş arasındaymış...

Geçici kamplarda geçen yıl 220 bin Suriyeli yaşarken, Mayıs 2019'da bu sayı 125 bine düşmüş.

Bu yılın Mayıs sonu itibarıyla 329 bin Suriyeli ülkesine dönmüş, 79 bin Suriyeli'ye de vatandaşlık verilmiş.

İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Kasım 2018 itibarıyla (son 8 yılda) Türkiye'de doğan Suriyeli bebek sayısı ise 405 bin 521.

Deniliyor ki, önümüzdeki 10 yıl içerisinde "kayıtlı" Suriyelilerin nüfusu 8 milyonu aşacak...

Çünkü Urfa, Hatay, Kilis, İstanbul ve Antep gibi kentlerdeki Suriyeli yoğunluğuna ve doğum hızına bakarsanız 8 milyonluk öngörü hiç de uçuk gelmiyor...

En çok da İYİ Parti ve Ümit Özdağ Suriyelilerin yol açtığı sorunlara dikkat çekerken, kaçak işçilerin ve göçmen statüsünde Türkiye'ye yerleşenlerin daha ciddi demografik sorunlara yol açmaması için ülkelerine gönderilmesi isteniyor...

Ancak tek sorun Orta Doğu'dan gelenlerin "göçmen" ya da sığınmcı statüsünde yurdun her tarafına dağılmaları mı acaba?..

Bir de "Arap Baharı" safsatasının yaşandığı ülkelerde, iç savaş travmalarından kaçan zenginlerin bir şatafatlı kuşatması var ki, o da önümüzdeki yıllarda büyük sorunlara gebe görünüyor...

Köşk, plaj, çelişki!..

Memleket sığınmacı konusunda nasılsa başıboş ya, Türkiye'de yabancıya konut satışları da yüzde 82 artmış... Yabancılar en çok İstanbul'dan konut almış...

Özellikle KDV muafiyeti, Türk vatandaşlığı için 250 bin dolarlık yatırım bedelinin yeterli olması gibi düzenlemelerle yurtdışında düzenlenen fuarlardan sonra, yabancıya satışlarda patlama olmuş...

Geçmiş yıllarda metropollerle turizm bölgelerinden alınan binlerce konut bir yana, sadece 2019 yılında özellikle Araplara satılan konutların sayısında büyük artış olmuş...

Yılın ilk 4 ayındaki rakam 13 bin 338'e çıkmış... Geçen yıl ilk 4 aydaki satış ise 7 bin 341 olarak belirlenmiş... Yani, yüzde 82'lik artış söz konusu...

İstanbul, 2019'un ilk 4 ayında yabancılara 6 bin 160 konut satışıyla birinci olmuş...

İlk sırada 2 bin 314 konut alan Iraklı'lar varken, onları İranlı'lar, Suudlar, Ruslar ve Afganlar izlemiş...

YENİÇAĞ'a konuşan Gayrimenkul Danışmanı Evrim Kırmızıtaş Başaran'a göre, "Orta Doğu ülkelerinden üst düzey gelir grubuna sahip belli bir kesimin İstanbul Boğazı'ndaki yalı ve köşklere büyük ilgisi var. Avrupa yerine, İstanbul'da yalı veya köşk tercih etmelerinin başlıca sebebi, daha kolay vatandaşlık alabilmeleri..."

Velhasıl, Iraklılar başta olmak üzere Orta Doğulu büyük zenginlerin gözü Boğaz'daymış...

İstanbul Boğazı'nda yalı fiyatları 30 milyon lira ila 500 milyon TL arasında değişiyormuş...

Örneğin; Katarlılar'a 150 milyon dolara satılmış Şehzade Burhanettin Yalısı...

Katarlılar yine Sarıyer'de bir yalı için 75 milyon dolar ödemişler...

YENİÇAĞ'dan Sümeyra Kırca'nın uzmanlara dayandırdığı bilgilere göre, İstanbul boğazındaki 600 yalının yaklaşık 100'ünü yabancılar almış...

Orta Doğulu'lar yalıları yazlık olarak kullanıyormuş...

Türkiye'yi adeta "işgal" etmekle suçlanan kaçaklara, göçmenlere, sığınmacılara, Orta Doğu Araplarına ve özellikle de Suriyelilere durup dururken dikkat çektiğimizi sanmayın...

Baksanıza; vatandaşların tepkisini çeken davranışlar sergiledikleri gerekçesiyle, Mudanya Belediyesi Suriyelilerin "sahil" şeridinde bulunmasını ve denize girmesini yasaklamış!..

İşte "yalı" satışları ve "plaj" yasağı ikilemi de sıklıkla vurguladığımız gibi, Türkiye'nin çelişkiler ülkesi olduğunu bir kez daha kanıtlıyor...

O çelişki değilmidir ki, plajlardan kovulan Araplara yalıların adeta peşkeş çekilmesi!!!

Ne dersiniz; milyonlarca dolarlık "yalı"lara kurulan Arapları "plaj"lardan kovunca, Türkiye kaçak-göçmen- sığınmacı "işgal"inden kurtulmuş mu olacak?..

 

Yazarın Diğer Yazıları