İşsizlikte de dünyadan ayrıştık

Mart ayında TÜİK, işsizlik oranını yüzde 14.1, işsiz sayısını da 4 milyon 544 bin kişi olarak açıkladı. Geçen sene aynı ayda bu sayı 3 milyon 210 kişi idi. Yani işsiz sayısı 1 milyon 344 bin kişi arttı. Bir ay öncesi, Şubat ayına göre  ise 186 bin kişi azaldı.

Tarım sektörü işsizliği gizlediği için, tarım dışı işsizlik oranı  sorunun tespiti ve boyutu için daha doğru göstergedir. Şubat ayında tarım dışı işsizlik oranı yüzde 16.1 oldu.

Genç nüfusta işsizlik oranı daha hızlı arttı. Geçen sene Mart  ayında yüzde 17.7 olan bu oran bu sene aynı ayda yüzde 25.2'ye  yükseldi. Bu durum yeni işe girişlerin olmadığını gösteriyor. Nedeni yeni yatırımlar yapılmıyor ve yeni istihdam yaratamıyoruz. Bu durum eğitimli insanları yurt dışına gitmeye zorluyor. Beyin göçünü hızlandırıyor.

İşsizlikte en doğru gösterge, iş aramayıp ta çalışmaya hazır olanların da katıldığı ''Fiili İşsiz Sayısı ve Fiili işsizlik Oranı''dır. Şubat ayında Fiili işsiz sayısı 6 milyon 813 bindir  ve Filli işsizlik oranı da yüzde 19.7 dir.

Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) şubat 2019 ''Dünyada İstihdam ve sosyal görünüm-eğilimler 2019'' raporunda; Küresel işsizliğin azaltılmasında ilerleme kaydedildiği, sorunun işsizlik değil iş kalitesindeki iyileşme olduğu vurgulanıyor. Başka bir ifade ile Dünya işsizliği çözdü, şimdi iş kalitesini artırmak için çalışıyor. Rapora göre, ortalama işsizlik oranı, Afrika'da yüzde 4.5, Kuzey Amerika'da yüzde 4.1, Arap ülkelerinde yüzde 7.3 ve Asya Pasifik ülkelerinde ise 3.6'dır.

Yine İLO  "Dünyada işsizlik oranı yüzde 5'in altına düşerse, altındakiler için Evrensel Asgari ücret'' verilebilir diyor. Kaldı ki yüzde 3-yüzde 4 işsizlik oranları, arizi işsizlik demektir. Zira sıfır işsizlik olmaz, geçici nedenlerle iş değiştirmeler gibi sebeplerle her zaman yüzde 3 veya 4 işsizlik olur.

Maalesef  Türkiye yüksek işsizlik oranı ile dünyadan ayrıştı.

İşsizlik, istikrarsızlığın özet sonucudur. Yaz aylarında biraz düşebilir. Ancak  ekonomik, siyasi ve hukuki sorunlara bakarsak eğilim artış yönündedir.

Siyasi, sosyal ve ekonomik anlamda her gün farklı bir sorunla karşılaşıyoruz. Geçen hafta sonu da, Moody's kredi notumuzu düşürdü. Aynı Moody's'in 2014 yılında Türkiye kredi notu  Baa3 =yatırım yapılabilir seviyesindeydi. Kredi notumuzu sürekli düşürdü ve geçen hafta B1 negatif-yüksek düzeyde spekülatif seviyesine indirdi. Diğerleri de öğle… Biz ne dersek diyelim Dünya bunların notuna bakıyor. Her şey gelip sonunda işsizlik gibi insan refahını vuruyor.

İşsizliğin çözümü, üretim, istihdam ve bölüşüm dengesi içinde gerçekleşir. Ancak her şeyden önce bu dengenin sağlam bir demokrasi, hukuki ve siyasi altyapısı olmalıdır.  Sonrada niyet etmek ve adım atmamız gerekiyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları