"Nükleer tehdit" ve İran!

Türkiye'nin etrafı ABD ve müttefikleri tarafından çevrili duruma getirilmişken, komşusu İran'ın da aynı "şer güçler" tarafından büyük bir "Nükleer tehdit" altında bulunması bölgemizi çok kritik bir duruma sokmuş bulunuyor.

Gerçekten de; bir tarafta ABD, İsrail, İngiltere, Fransa, Yunanistan, Almanya hatta Mısır; Doğu Akdeniz ve Kıbrıs açıklarında çeşitli sondajlar yaparak ve Türkiye ile uğraşarak büyük bir engel oluştururken, İran'a karşı da neredeyse aynı ülkeler tarafından  "Nükleer tehdit" oluşturuluyor.

Tabii ki, Suriye'nin durumu ele alınırsa Rusya ve Çin gibi süper ülkelerin, tam olarak ne yapacakları da şimdiden bilinemiyor.

Ne var ki, Orta Doğu'nun her zamankinden daha fazla "tehlikeli" bir konum içinde olduğu açıkça görülüyor.

Türkiye'nin içinde bulunduğu stratejik konum bir kenara konulursa, şimdilerde en büyük gelişme İran üzerinde oluşuyor.

 Süre dün doldu!

Hatırlanacağı üzere,  ABD  8 Mayıs 2018'de, 2015'te imzalanan nükleer anlaşmadan çekilerek, İran'a yönelik yaptırımları yeniden uygulamaya başlıyordu.

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de ABD'nin yaptırımlarına karşılık 8 Mayıs'ta ülkesinin nükleer anlaşmadaki taahhütlerini azalttığını ve anlaşmanın taraflarına İran'ın çıkarlarını koruyacak önlemler alması için 60 gün süre verdiklerini duyuruyordu.

Bu süre dolmadan İran yönetimi, zenginleştirilmiş uranyum limitini nükleer anlaşmada belirtilen 300 kilogram stok limitin üstüne çıkardığını açıklıyordu.

İran'ın Avrupa ülkelerine verdiği 60 günlük sürenin dün dolmasının ardından Tahran'ın Nükleer anlaşmadaki taahhütlerini azaltma sürecinde ikinci aşamaya geçeceği öngörülüyor.

ABD saldırırsa İsrail'in yarım saatlik ömrü kalır

Geçtiğimiz günlerde de, İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış İlişkiler Komisyonu'na bağlı Nükleer Alt Komisyonu Başkanı Mücteba Zünnur, ABD'nin İran'a saldırması durumunda İsrail'in yarım saatlik ömrü kalır ifadesini kullandı.

Zaten, İran zenginleştirilmiş uranyum limitini nükleer anlaşmada belirtilen 300 kilogram stok limitinin üstüne çıkardığını duyurmuştu.

Hatta, Hürmüz Boğazı üzerinde İran'ın ABD'ye ait bir insansız hava aracını düşürmesi ile iki ülke arasındaki gerilimin sıcak bir savaşa dönmesi ihtimali gündeme geliyordu.

Öte yandan; Amerikan New York Times gazetesi, adı açıklanmayan bazı üst düzey yetkililere dayandırdığı haberinde Trump'ın İran'a yönelik bir saldırı kararından son anda vazgeçtiğini iddia etmişti.

İsrail, Amerika Birleşik Devletleri ile İran arasında savaş çıkması halinde askeri müdahaleye hazır olduklarını açıkladı.

İsrail Dışişleri Bakanı; Yisrael Katz, Herzliya kentinde gerçekleşen uluslararası güvenlik konferansında yaptığı konuşmada, "İran şu an gri bölgede ve kırmızı bölgeye girebilir, yani savaşa sebep olabilir. Bu yüzden askeri çatışma olasılığını göz önünde bulundurmalıyız. Bu nedenle İsrail, her türlü senaryoya karşı kendi hazırlığını yapmayı sürdürüyor." ifadelerini kullandı.

Bölgede çıkabilecek olası bir savaşta, İsrail ABD'nin yanında yer almaya hazırlanıyor.

ABD Başkanı Trump, İran'lı yetkililerle görüşmek istediğini daha önce dile getirmiş ancak İran lideri Hamaney, ABD yönetiminin "güvenilmez" olduğunu ifade ederek, Washington'la müzakereye kapıyı kapatmıştı. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise müzakere için ABD'nin baskıları tamamen kaldırması gerektiğini belirtmişti.

Unutulmamalıdır ki, bu nükleer saldırı planının İran'ın yanı sıra Suriye, Irak, Filistin, Yemen hatta Türkiye'ye zaman içinde büyük zararlar verme tehlikesi şimdiden zihinleri kurcalıyor.

Aynı zamanda, İran yönetiminden "nükleer uyarı" yapılması da, Suudi Arabistan'ı da kapsayan  yeni bir derinliği ortaya atıyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları