Yine dinî nikâh tartışması...

Ak Parti'den Ağrı Belediye Başkanı seçilen, kamuoyunun yakından tanıdığı Savcı Sayan, Ağrı Belediyesi'nde resmî nikâh sırasında -isteyene- dinî nikâh kıydırması tartışılıyor. Savcı Sayan'ı aradım. Neler konuştuğumuza geleceğim.

Dinî nikâh meselesini zamanında yazdım. Müftülüklerde dinî nikâh kıyılmasına "devletlü"müz karar vermişti.

"Ak Parti fetvacısı" Prof. Dr. Hayrettin Karaman'ın, dinî nikâh meselesinde AKP'lileri şaşırtacak notlarını "Din bu değil arkadaş!" başlıklı yazımda vermiştim. (Yeniçağ, 17 Ekim 1917) Karaman: "İslam'da nikâh (evlenme akdi), fıkıh konularının tasnifi içinde ibadetlere değil, dünya hayatını düzenleyen hükümler (muâmelât) bölümüne girer. Bir satım, bir kira akdi, dinle ilişkisi bakımından ne ise bir nikâh akdi de odur." diyor.

İşte mesele bu. Sonra ben ne yazdım? Okuyalım:

"Türkiye'de 'dinî nikâh' denilen nikâh türü zaten var. Hemen her evlenen bir de imam karşısında nikâh kıydırıyor. Bu 'dinî nikâh' meselesi suiistimale son derece açık... Her nikâh mutlaka devletin kanunlarına uygun olmalıdır. Yoksa önüne gelen bulur bir müezzin, bir imam hatip mezunu, 'Biz birbirimizi seviyoruz, kıy abi nikâhımızı...' der, böylece güya evlenmiş olurlar. Heves biter, sevgi biter, 'Boş ol!' der, nikâh da biter! (...)

Araştırın, din adına konuşan 'aklı başında' kişiler, belediyenin kıydığı 'resmî nikâh'ı aynı zamanda dinî nikâh saymışlardır. Esas olan iki kişinin birbirlerini, şahitlerin huzurunda kabulüdür. Diğer iş ise resmiyettir ve kanunlarla kendilerini teminat altına almaktır.

Müftülükte nikâhta bir kasıt vardır. Halkı bölüyorsunuz... Dini sulandırıyor, 'Eğer din buysa...' deme noktasına getiriyorsunuz.

Müftülere nikâh kıydırmada ısrar, bu nikâhı dinin şartı görmedir. Hâliyle İslâma tavır almadır. Bu böyle biline!"

Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan, kim ne derse desin, yerinde bir iş yapmıştır. Hem kendisini tebrik edeyim, hem de belediyede dinî nikâh kıyma meselesini konuşayım, dedim. HDP'nin güçlü olduğu yerlerde Ak Parti veya bir başka parti o belediyeyi almış/alabilmişse, tebrik boynumuzun borcudur. Bunu çok önce de yazdım.

Savcı Sayan'ın, dinî nikâh meselesinde bana söyledikleri:

"İsteyene dinî nikâh kıyıyoruz. Nikâhta aleniyet vardır. Dinî nikâhlar genellikle aile arasında yapılıyor, aleniyet çok olmuyor. Biz aleni kıyıyoruz, hem de resmî olarak kızın hakların garantiye alıyoruz. İslâmî açıdan helâllik olayı gerçekleşiyor, ayrıca resmîleştiriyoruz. Belediyemizin kadrolu imamı var. Biz merdiven altı nikâhı kaldırıyor, kamuoyunun önünde dinî nikâhı kıyıyoruz. Hristiyan gelirse ona da varız! Hristiyan çift papazını alsın gelsin!"

Madem dinî nikâh bir gelenek ve çiftler bunu istiyor, belediye nikâhı kıyılırken bir imamın herkesin gözü önünde nikâh kıyması mahzurlu görmemeliyiz. Hele laikliği hiç karıştırmamalıyız. Alâkasız!

Mehmet Şevket Eygi, Dar-ı bekaya irtihal etti. Allah rahmet eylesin. "İslâmcı değilim." demişti. Kendisine göre İslâmî hassasiyeti fazla idi. İstanbul'da ilk zamanlarımda, Enderun Kitabevi sohbetlerinde tanımış, sonra Yerebatan Caddesi'ndeki yayınevinde ve Sultanahmet'teki müze gibi evinde sık görüşmüştük. Talebi üzerine iki kitap üzerinde de çalışmamız olmuş ve yayınlamıştı.

 

Yazarın Diğer Yazıları