İhmal edilen devlet spor müzesi

1997 yılında yani bundan tam 22 yıl önce İstanbul’un 2004 olimpiyat adaylık oylaması için Lozan’daydık. İstanbul’un spor müdürü olarak iştirak ettiğim, zamanın Spor Bakanı Bahattin Şeker’den, Belediye başkanı Tayyip Erdoğan’a uzanan 8-10 kişilik bir Türk ekibiydik. İstanbul’un olimpiyat adaylığı oylanacaktı. Bir yandan IOC üyeleri ile ilişki ve iyi temas kovalarken diğer yandan da heyecanla sportif bilgi ve görgü artırmak gayretindeydik. En azından ben o çabada idim. Öylesi bir ortamda bizim en çok dikkatimizi çeken “Lozan Olimpiyat Müzesi!” oldu.

Türkiye’ye döndükten sonra hiçbir aklıselimin veya sportif entellektüelin karşı koyamayacağı bir planı uygulamaya koyduk. Bu Türkiye’de yüzde 1000 eksik olan “Devlet Spor Müzesi ve Bilgi Bankası” idi ve heyecan vericiydi. 5 bin yıllık Türk spor tarihinin hafızası olacaktı. Ya mekan? Hem işin özüne uygun hem de tarihsel bir bağlantı içermeli idi. Ayrıca başka kurumlara ait olmamalıydı. Niye mi? Aldık verdik derken zaman kaybetmeyelim diye.

***

İstanbul’daki sporun kalbi ve benim de makamın gençlik ve Spor Müdürlüğü’nün Taksim’deki tarihi Bölge Müdürlüğü binasını mekan olarak seçtik. Bu iş için biçilmiş kaftandı. Bu ahir ömürde bir fedakarlık gerekiyordu anında yaptık. Hani şimdilerde sayın Cumhurbaşkanı diyor ya “millete hizmetkar olmak!” diye işte o. Allah var o zamanın Spor Bakanı ağabeyim rahmetli Fikret Ünlü veya vali Erol Çakır Bey “tık” demedi. Açıkçası bir ülke için çok ciddi bir eksik olduğundan onlarda çok heyecanlanmışlardı. Hemen bir yıl içinde yüzyıllık Taksim’deki il müdürlüğü hizmet binasını restore ettirdik. Aynı anda yeni İl Spor Müdürlüğü binası da Üsküdar’da organize edildi.

Finansmanı mı? Devlet versin diye beklemedik. Müzeyi zamanın Türkiye İhracatcılar Merkezi Başkanı Oğuz Satıcı, il Müdürlüğünü ise Türkiye Futbol Federasyonu finanse etti. 2002 yılında hem teşkilat binası hem de Devlet Spor Müzesi ve bilgi bankası bilgisayar ve stantları ile açılışa hazırdı. Peki açıldı mı? Maalesef basındaki arşivlere bakınız. Ne gerekçeyle bilinmez bir akıl tutulması yaşandı. 2002 yıl sonu itibarı ile açılışa hazırken açılmadı. Biz ayrıldık. 17 yıl bina eskimeye terk edildi. 17 yıl sonra ise en az 5-6 milyon TL harcanarak yeniden bir restorasyon ve büyük bir emekle yenilendi. Ben bu masraf niye yapıldı demiyorum. Yapandan Allah razı olsun, peki ya ne diyorum? Niçin hala müzeyi açmadınız diyorum.

Bu noktada binanın kullanımı ile ilgili muhtelif tevatürler oldu. Bina Spor Bakanlığına İstanbul’daki çalışma ofisi olarak tahsis edilecek denildi. Bunların tamamı geçti gitti. Bu esnada biz vekil olduk. Meclis’te Bakan Çağatay Kılıç’a söyledim bir ses çıkmadı.

***

Şimdi de Sayın Bakan’dan spor kamuoyu adına rica ediyorum. Sayın bakan bu konunun şahsi iradenizi aşmayacak basit bir tasarruf mevzu olduğu açıktır. Süreci izlerseniz adı geçen tarihte sadece bir il müdürünün buraya kadar getirdiği bu muhim konuyu ufak bir dokunuşla lütfen hallediniz. Hallediniz ki asırlık kulüp ve şampiyonalardan toplanılan malzemeler dahil sportif hafıza kayıt altına alınsın. Türk Devlet Spor
Müzesi ve Bilgi Bankası

açılmış olsun.

22 sene geciktirenlerin ayıbı kendilerine Türk sporuna hizmet ve şerefi de size ait olsun...

Kalın sağlıcakla.

Yazarın Diğer Yazıları