Cenevre biletleri tamam gibi...

Ankara'daki Üçlü Zirve'den ümitlendim. Putin son anda kıvırmazsa Cenevre'den yeni Suriye Anayasası çıkar. Bu da, bütün dünyanın kabulleneceği yeni yönetim şeklinin tescili demektir.

Bizim açımızdan en zor kabul "Beşar Esad'ın iş başında kalması." O Şam'da oturdukça, Putin Kremlin'de bulundukça arada problemlerin çıkması mutlak.

İran faktörü

Gözlemlediğim kadarıyla, her türlü ambargo ve baskıya rağmen taş gibi duran ülke İran. "Yıkılmadım, ayaktayım" sözleri sanki Tahran yönetimi için yazılmış.

ABD yönetiminin İsrail talimatlı baskılarını sallamıyorlar. Her şeyden önemlisi, Pentagon'un tezgâhlarına anında karşılık veriyorlar.

Trump'ın "dünyayı kafalarına yıkacağım" söylevlerinden sonra geldiği noktaya iyi bakın. ABD başkanının şimdilerde "Şartım, şurtum yok. Gel görüşelim dediği" Ruhani'nin verdiği karşılıklar herkesin gözü önünde.

Tahran bu gücü nereden alıyor biliyor musunuz? Ortada zengin tarihi ve kültürü ile binlerce yıllık devlet var.

Destek

En merak ettiğim mesele, mevcut ABD yönetiminin önümüzdeki seçimden nasıl çıkacağı? Bir tek şeyden eminim. Beyaz Saray'ın yeni sahibi de güdümlü İsrail politikası sürdürecektir.

Gelin İran'ı hep birlikte destekleyelim hatta alkışlayalım...

***

Çarpıtma ustaları

Tarafsız Bölge'de dikkatimi çeken iki bölüm vardı. Birincisi Ak Parti yanlıları, CHP'lilere HDP ile iş birliği yaptıklarını kabul ettirmek için çabaladılar. Hatta ağır baskı uyguladılar demek mümkün. Ortaya atılan İzmir'deki encümen toplantısında "PKK'yı kınama önergesi CHP oylarıyla reddedildi" şeklindeki iddia idi. Olayın böyle olmadığı uzun tartışmalardan sonra ortaya çıktı.

Esas garibime giden yan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'nın bilgisizliği idi. İnsan, böyle ciddi bir suçlamayı tam incelemeden cevap hakkı ister mi? Bereket Ahmet Hakan ara verdi de, doğruların araştırılması imkânı bulundu.

Sakın ha!

Soyer'in "Kardeş şehrimiz Diyarbakır'ı ziyaret edeceğiz" lafını duyunca ürktüm. Bunlar nasıl politikacı? Hükümete yeni malzeme olacaklarını bile hesaplayamıyorlar. Başkana tavsiyem, böylesi gergin ortamda İzmir sınırları dışına çıkmaması. "Ziyaret" lafı bile Halime Kökçe'lere Hasan Basri Yalçın'lara bayram ettirdi. Sadece zil takıp, oynamadıkları kaldı.

Eski dost

CNNTURK'teki programda en mutlu olduğum dakika Hakan Bayrakçı'yı gördüğüm andı. Boğuştuğu ağır hastalıklara rağmen, ağzı yine iyi laf ediyor. Tespitlerinin tamamına katıldım.

Tek arızası Elazığ-Palu'lu eski TBMM Başkan Vekili Ali Rıza Septioğlu'nu Van milletvekili yapmasıydı. Bu detayı kimsenin bilmemesi de gerçekten tuhaftı. Bayrakçı'ya acil şifalar dileklerimi göndermeyi unutmuyorum.

Koltuk meselesi

Ahmet Hakan'ın en beğendiğim uygulaması "komedi bölümü" başlatmasıydı. "Kırık koltuk" konusuyla başladı. Çok da hoş oldu. En azından gerilen yüzleri yumuşattı.

Ben dahil, ekran başındakilerin aynı duyguları hissettiğinden şüphem yok. Coşkun, bu defa konuyu hazır buldu. Önemli olan sonrası. İmece usulüyle pekala halledileceğine inananlardanım.

Açılış Kasım'da

TRT Müzik'le ilgili dile getirdiklerim, hemen cevaplandı. Kanal Koordinatörü Süleyman Bektaş aradı ve canlı yayının gecikmesinin nedenlerini açıkladı:

"Bu sezon ağırlığı Tepebaşı stüdyolarımıza vereceğiz. Tadilatı alan firma işi geciktirdi. Sezon açılışımız da bu yüzden aksadı.

Tekrarlar azalacak

Kasım ortasında olayı tamamlayacağız. Tiyatro döneminden kalma küçük engelleri kaldırdığımız an her şey tamamdır. Diğer yenilikler de birlikte gösterime girecek. Bir yerde aynı şeylerin tekrarlarının da önüne geçmiş olacağız."

Görmek, görmemek

Ülkemiz yıllar sonra, ilk defa önemli bir organizasyona imza attı. Dünya Ralli Şampiyonası'na ev sahipliği yaptık. Marmaris merkezli 11. Ayak'ın birincisi Sebastian Ogier oldu. Dört günlük mücadelede Estonyalı Ott Tanak ise klasman liderliğini korudu.

Yüzün üstünde ülkede yayınlanan milyarların izlediği çekişmede, olayı küçülten ya da görmezden gelen yine bizim yayın organları idi. TRT dışında ilgi göstereni fark etmedik.

Ben yine de Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ile Ralli Federasyonu Başkanı Eren Üçlertoprağı'nı kutlayacağım. İşin hakkını verdiler. Hem de baştan sona...

...

GÜNÜN SÖZÜ

Dünya, kalbimizde taşınmaya değer. Attila İlhan

 

Yazarın Diğer Yazıları