Ağır ceza hakimi isyan etti

Anayasa'yı açın bakın "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" diye bir tanım bulamazsınız. AKP'nin resmi web sitesini açın bakın, "Genel Başkan, Başkanlıklar, Kabine ve Cumhurbaşkanı Sözcüsü" bölümlerini görürsünüz.

16 Nisan Anayasa Referandumu böyle absürt bir sonuç ortaya çıkardı:

AKP Kabinesi…

Atamaları Cumhurbaşkanı tarafından yapılan, "AKP Kabinesinin" 12'si milletin oyları ile seçilmedi.

AKP'den seçilen; Berat Albayrak, Süleyman Soylu, Abdulhamit Gül ve Mevlüt Çavuşoğlu bakan olunca TBMM'den yani milletin vekilliğinden istifa ettiler.

Bakanlar milletin vekili değil, AKP genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan kabinesinin memurlarıdır.

İşte AKP'nin resmi web sayfasının fotoğrafı:

Erdoğan'a gelince, anayasaya göre ettiği cumhurbaşkanı yemini hükmüne göre "tarafsız" ancak anayasanın başka maddesine göre "parti üyesi / taraflı" Cumhurbaşkanıdır.

Değerli okurlarım,

Son 7 yılda "Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçlamasıyla Recep Tayyip Erdoğan tarafından 12 bin 305 dava açıldı.

Sadece 2017 yılında 20 bin 539 savcılık soruşturması başlatıldı.

Meslek hayatı ceza mahkemelerinde geçen, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı yapan 43 yıllık hukukçu olan İYİ Parti Antalya Milletvekilli Feridun Bahşi bu tabloya isyan etti.

Bahşi'nin, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verdiği yazılı soru önergesi şöyle:

"Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan yaptığı konuşmaların bir kısmında Cumhurbaşkanlığı sıfatını, bir kısmında ise Ak Parti Genel Başkanlığı sıfatını kullanmaktadır.

Birçok vatandaşımız sosyal medya paylaşımlarında AK Parti Genel Başkanını mı, yoksa Cumhurbaşkanı'nı mı eleştirdiğini bilmediğinden, bu paylaşımları gerekçe gösterilerek "Cumhurbaşkanına" hakaret suçlamasıyla gözaltına alınmakta ve haklarında mahkûmiyet kararı verilmektedir.

Buna göre;

1- Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı görevine başladığı 2014 yılından bu yana Cumhurbaşkanı sıfatıyla hakaret fiilinden kaç kamu davası açılmıştır?

2- Söz konusu davaların kaç tanesinde mahkûmiyet, kaçında beraat kararı verilmiştir?

3- Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret fiilinden Ak Parti Genel Başkanı sıfatıyla kaç soruşturma açılmıştır? Ve soruşturmaların kaçı sonuçlandırılarak mahkûmiyet ve beraat kararı verilmiştir?"

Antalya milletvekilli Feridun Bahşi'yi arayarak sordum:

-Vatandaşlar, AKP Genel Başkanına mı yoksa cumhurbaşkanına kızarak mı hakaret ediyor?

Bahşi: Anayasa maalesef böyle bir sonucun ortaya çıkmasına neden oldu. Partili Cumhurbaşkanı iktidarın başı oldu.

Başbakan icraatın başındaydı, cumhurbaşkanı tarafsızdı ve bu nedenle devletin zirvesindeki tarafsız cumhurbaşkanı yasa ile koruma altına alınmıştı.

16 Nisan anayasası ile cumhurbaşkanı iktidarın, icraatın başı oldu.

Vatandaş işsiz, geçim sıkıntısı çekiyor, eğitim, sağlık gibi birçok sorun yaşıyor ve haklı olarak icraatın başında olan kişiye kızıyor ve eleştiriyor.

AKP genel başkanı Erdoğan'ı eleştirmek için sosyal medyada mesaj yayınlayan vatandaşlara "cumhurbaşkanına hakaret" davaları açılması haksızlıktır, yanlıştır.

YSK ve 7 üyesi

Değerli okurlarım,

YSK'nın 7 üyesinin oyları ile 31 Mart yerel seçiminde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 13 bin oy farkla Başkan seçilmişti.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz, "Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu" Erdoğan ve Binali Yıldırım ise, "oylar çalındı" iddiası ile YSK'ya başvurarak seçimin yenilenmesini istemişlerdi.

YSK'nın 7 üyesi, Başkanvekili Erhan Çiftçi ile üyeler; Zeki Yiğit, Nakiddin Buğday, Muharrem Akkaya, İlhan Hanağası, Faruk Kaynak ve Refik Eğri, "Kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkan ve üyelerinin seçimde görevlendirilmesi" gerekçesi ile seçimi iptal etmişti.

23 Haziran seçiminde İstanbullular İmamoğlu'nu bu kez 800 bin oy farkı ile yeniden seçti.

YSK, 11 ilçede kanuna aykırı olarak sandık kurulu görevlendirmeleri yapıldığı iddiası için Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştu.

Başsavcılıkça başlatılan soruşturma sonuçlandı.

İlçe Seçim Kurulu müdürleri ve kurul bünyesinde görevli olan seçim personellerinin aralarında bulunduğu 17 kişi hakkında takipsizlik kararı verildi.

Kararda, seçim sonucunu etkileyecek ölçüde usulsüzlük bulunmadığının anlaşıldığı kaydedildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının bu kararı üzerine diyorum ki;

31 Mart İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini YSK'nın 7 üyesinin  "hukuken mesnetsiz" şekilde iptal ettiği kesinleşti.

YSK'nın 7 üyesi derhal görevlerinden de mesleklerinden de istifa etmelidir.

 

Yazarın Diğer Yazıları