Faiz düşüşü ekonomiyi canlandırır mı?

Merkez Bankası, perşembe günü faizleri bir kez daha indirdi.

Hatta öyle bir indirdi ki, beklentilerin bile üzerinde indirim yaptı. Piyasa uzmanlarının beklentisi en fazla 1 puanlık bir düşüştü. Bu rakamı enflasyon rakamı ile buldular.

Bu hesap şöyle, enflasyon artı iki puanlık bir fark. Yani ülkede enflasyon 10 ise faizler 11 veya 11'dir. Böylece parasını mevduata bağlayan vatandaş hep enflasyon karşısında parasının değerini koruyor hem de 1-2 puanlık bir kar elde ediyor.

Bu sistemin sağlıklı işlediği ekonomilerde olur.

Vatandaş parasını bankaya yatırır. Banka bu parayı ekonomiye kredi olarak sunar ve ülke büyür.

En son enflasyon ekim ayında açıklandı. Eylül enflasyonu yüzde 9,26 olarak açıklandı. Yani Merkez Bankası'nın düşürdüğü faiz ile enflasyon arasında 4 puanlık bir marj var. Enflasyonu yüzde 10 olarak kabul etsek 4 puanlık artı faiz çok iyi bir getiri.

Ancak, olay göründüğü gibi değil!

Bu sadece ekonomi yönetiminin bir cinliği. Eylül ayı enflasyonu baz etkisiyle yüzde 10 çıktı. Baz etkisi bir önceki yıl aynı dönem olağandışı yükseliş nedeniyle ortaya çıkan anormalliğin bu yıl ortadan kalkması ile geçici düzelmedir.

Geçen yıl ne oldu?

Ağustos aynıda dövizdeki büyük yükselişi hatırlarsınız. Türk Lirası'nın değeri hızla düşmüş ve 1 dolar 7 liraya kadar yükselmişti. Bu da, ağustos ve eylül ayı enflasyonunun sert yükselişine neden olmuştu. Türkiye'de kaç kişi baz etkisini biliyor?

Bu biraz da finansal okur yazarlığa giriyor. Türkiye'de insanların finansal okur yazarlığı maalesef bakkal hesabı ile olduğu için politikacılar bunu çok iyi kullanıyor.

Şimdi faizler yüzde 14'e indi. Bankalar Türk Lirası'na verdiği faizin yüzde 12'ye kadar düşmesine neden olacaktır.

Ekim ayından itibaren enflasyonun yeniden yükselmesi bekleniyor.

Hele kasım ve aralık ayında Allah yardımcımız olsun. Özellikle tarım ürünlerinde fiyatların ciddi bir şekilde artacağı önü sürülüyor.

Bunun nedeni tarımda düşen üretim.

Enflasyon yeniden yükselince ne olacak? Faizler yüzde 14 enflasyon yüzde 15. Bu parasını bankaya yatıran vatandaşın enflasyon karşısında zarar etmesi demektir. Parası eriyecek.

Bu durumda vatandaş ne yapacak?

İki şey. Birincisi alternatif arayacak. Yani enflasyonun üstünde kazanç sağlayacağı bir yatırım aracı arayacak. İlk gideceği döviz olacaktır. Dövizde zaten kontrol tamamen sağlanmış bir durumda. Kamu bankaları doların başını kaldırttırmıyor hemen satış yapıyor. Kamu bankaları bu kadar satılacak doları nereden buluyor derseniz buluyor işte…

Bankada dolar çok!

Geriye vatandaşın gideceği bir başka yatırım aracı olarak görülen inşaat geliyor. Tıpkı 16 yıllık AKP iktidarındaki gibi. Para madem faizde kazandırmıyor o halde git ev al! Dükkân al, arsa al!

İnsanların konuta yönelmesi ile fiyatlar yükselmeye başlayacak ve o döngü tekrar başlayacak. 200 bin liralık evi 300 bin liraya alacaksınız, sonra 400 bin liraya satacaksınız. Yani rant geliri elde edeceksiniz.

Nereye kadar? Para bitene kadar!

Buradan şu sonucu çıkartıyoruz: Hükümetin aklı fikri halen inşaatta. Faiz indirimini ekonominin çarkları yeniden dönsün, üreten bir ülke olalım diye değil, sadece inşaat piyasası hareketlensin diye.

Türkiye üretmesin, ama kupon arazilerin ve konutların fiyatları sanal da olsa tavan yapsın.

Her şey sanal bir güzellikten ibaret.

Sonra patates neden 7 lira, domates neden 10 lira diye dövünüp duracağız.

 

Yazarın Diğer Yazıları