ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu da yanına alarak BBC'ye göre damadı olan Yahudi kökenli Jared Kushner'in yönetiminde hazırlanan ve "Yüzyılın Planı" adı verilen "barış planı"nı açıkladı.

Planda, Kudüs'ün bölünmemiş bir şekilde İsrail'in başkenti olması öngörülüyor. "Filistin toprakları iki katına çıkacak" diye bir elma şekeri de var. Hatta "Kurulacak Filistin devletinin başkenti Doğu Kudüs'te bulunacak ve ABD burada büyükelçilik açacak" deniliyor! Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimleri de tanınıyor!

***

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, konu ile ilgili olarak "Bizim bu konudaki tavrımız belli. Kudüs Müslümanların kutsalıdır. Kudüs'ün İsrail'e verilme planı asla kabul edilemez. Bu, Filistinlilerin haklarını yok sayma ve İsrail'in işgalini meşrulaştırma planıdır." dedi.

Bu arada İsrail medyasında MİT Başkanı Hakan Fidan'ın hedef gösterildiğinin aktarılması üzerine Erdoğan, "Eğer biz İsrail medyasına göre hareket belirleyeceksek vay halimize. İsrail medyası da istihbarat başkanımız için böyle şeyler yazıyorsa doğru istikametteyiz. Hayırlı olsun." ifadelerini kullandı!

İsrail'in istihbarat uzantısı olan medya araçları, uzun süreden beri Hakan Fidan'ı İran ile birlikte hareket etmekle suçluyor. "İsrail kötü diyorsa bizim için iyidir" kabulü ise düz mantıktır ve sebebi açıklamaya yetmez.

***

Konuya dönelim. Anadolu Ajansı'nın yayınladığı Haydar Oruç imzalı analizde "Trump'ın açıkladığı sözde barış planı, ABD yönetiminde bulunan Yahudi siyasetçi ve bürokratların İsrail'in talepleri doğrultusunda hazırlamış oldukları bir dayatmadan ibarettir" denildi.

Analizde "Filistin tarafı tüm koşulları yerine getirse bile iğdiş edilmiş topraklarda kurulacak devletin başkentinin Doğu Kudüs olmayacağı, bunun yerine dış banliyölerde kurulacak yeni yerleşim yerlerinin bu şekilde isimlendirileceği anlaşılıyor. Ürdün Krallığına bağlı Vakıf idaresi tarafından yönetilmekte olan Mescid-i Aksa da bu sayede Müslümanların kontrolünden çıkarak, ilk aşamada uluslararası bir statüye kavuşturularak herkesin ziyaretine açılacak, sonraki süreçte de Yahudilerin tapınaklarını tekrar inşa edebilmeleri için uygun hale getirilecektir." tespitleri var... Tapınaktan kasıt elbette Süleyman mabedi...

***

Takıldığım bir konu var. Erdoğan, ABD Büyükelçiliği'nin Kudüs'e taşınması kararı hakkında, 14 Mayıs 2018 tarihinde yaptığı konuşmada "Kudüs, hele hele Doğu Kudüs, Filistin'in başkentidir. Bunu İslam dünyası olarak biz böyle biliyoruz." demişti,

Erdoğan, başka bir konuşmasında da "Biz Filistin'in başkenti olarak Kudüs'ü çoktan ilan ettik. Kudüs şu anda işgal altında olduğu için oraya gidip Büyükelçiliğimizi açamıyoruz. İnşallah o günler de yakın ve büyükelçiliğimizi hayırlısıyla orada açacağız" diye konuşmuştu.

İşte şimdi ABD, Doğu Kudüs'ü değil ama Doğu Kudus'ün de doğusunu Filistin'e vereceğini büyükelçilik de açacağını söylüyor!

Daha önce de İslam İşbirliği Teşkilâtı olağanüstü zirvesi İstanbul'da toplanmış, sonuç bildirisinde "Başkenti Doğu Kudüs olan Filistin Devleti'ni tanıdığımızı ilan ediyoruz." ifadeleri kullanılmıştı!

***

Biz o zaman "Kudüs için eski Kıbrıs modeli" başlıklı yazımızda Kıbrıs'ta "taksim" projesinin ABD tarafından önerildiğini hatırlatarak "İslam İşbirliği Teşkilâtı zirvesinde Doğu Kudüs'ün, Filistin Devleti'nin başkenti olarak ilan edilmesi, Batı Kudüs'ün de İsrail'in başkenti olarak tanınması anlamına gelmiyor mu?" diye sormuştuk.

Nitekim Trump, Umman, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne de "barış çabalarını destekledikleri için" teşekkür etti. Bu ülkelerin arkasında Suudi Arabistan var. Mısır da diyalog çağrısı yaptı!

Yani gerçekte hemen herkes çok önceden Kuşhner projesine teslim olmuş durumda!