Sörloth, Uğurcan, Guilherme…

Biz ne kadar "Germeyin, Gerilmeyin" dedik ise de Trabzonspor-Fenerbahçe maçı daha öncesinde ve sonrasında gerilim aracı yapıldı vesselam!

Oysa oynanacak olan karşılaşma iki ezeli rakip arasında olsa bile sadece bir futbol maçıydı. Genelde de öyle oldu. Sonuca etki edecek kararlara imza atmayan maçın hakemi Ali Palabıyık'ın nezaretinde 5 dakikalık ilave ile gerçekleşen müsabakayı Trabzonspor 2-1 kazandı. Bu kazanım "maçın tek hakimi Trabzonspor idi" anlamına gelmez. Çünkü topla oynamada ve pozisyon bulmada Fenerbahçe hatırı sayılır bir üstünlük sağlamadı değil. Ancak Trabzonspor'da "atan ile tutan ikili" diyebileceğimiz santrafor Sörloth ve kaleci Uğurcan'ın olağanüstü çabaları sonucu tayin etti. Hele hele Uğurcan'ın tabir yerinde ise "kalede devleşmesi!"

Anlamasını becerebilenlere göre anlatmak istediğimiz o idi ki, bunu sıradan bir futbol maçı kabul ederek hazırlanmak ve oynamak gerekiyordu. Ancak öyle veya böyle, az veya çok yine anlamayanlar oldu. Onların maç öncesinde hem basın da hem de Akyazı'daki nahoş demeç ve davranışları, maç sonrasında da Fenerbahçeli futbolcuların agresif hareketleri sonucu zerre kadar etki yapmadı. Böylelikle de tümü birden "gereksiz davranış" listesine yazıldılar. Hiç yazılmasaydı olmaz mı idi? Hem de bal gibi olurdu, bal!

***

Ancak bu karşılaşma, özellikle de Trabzonspor açısından hesapların yeniden yapılmaya başlanmasına vesile oldu, olacak. Fenerbahçe'ye karşı alınan galibiyet kadar, Demir Grup Sivasspor'un Gaziantep'de farklı mağlup olması hem Ahmet Ağaoğlu'nun hem de Hüseyin Çimşir'in kalemi-defteri yeniden ellerine alıp hesap yapmalarına yol açtı. Hele hele iki hafta sonra Demir Grup Sivasspor'un Trabzon'da ağırlanacak olması, bir anlamda hesapların biraz daha kati ve inceden yapılmasını etki edecektir.

***

Trabzonspor bu hesapları yaparken, sadece Fenerbahçe karşısında yıldızlaşan Sörloth ve Uğurcan'ı hatırlayıp yeni transfer Guilherme'nin sahne aldığı kısa süredeki göstergelerini bir kenara atmamak gerekir. Guilherme, her hareketi ile bundan sonraki maçlarda Yusuf'un yerine ilk 11'in bankosu olduğunu net bir şekilde ortaya koymuştur. Bu nokta da Guilherme ile birlikte bedelsiz sayılabilecek maliyetlerle kadroya ilave edilen Ndiaye, Bilal, Manoel ve Costa'nın da ligde ve kupada verilecek şampiyonluk mücadelesine kadro zenginliği yaratarak katkı yapacaklarını söylemek için kahin olmaya gerek yok. Her ne kadar Trabzonspor'da geçen yılın yerli ağırlıklı kadrosu önümüzdeki süreçte, bu üstünlüğü yabancılara terk edecekler gibi gözükse de, bunu söz konusu 35 yıldır özlenen şampiyonluk ise fazla eleştirmemek gerekiyor. Çünkü, gelinen ve görünen bu noktada söz konusu şampiyonluk için gerisi yerli veya yabancı olmuş teferruattır.

dfs-004-001-011.jpg

 

Yazarın Diğer Yazıları