"Muhacir-ensar"dan "Büyük İsrail"e giden yol!

Prof. Dr. Ümit Özdağ, "Stratejik Göç Mühendisliği" adını verdiği ve "Suriyeli sığınmacılar" sorununun, Anadolu'da Türk varlığını ve egemenliğini neden tehdit eder boyutlara geldiğini incelediği son kitabında, kavramla ilgili çalışmalar yapan Kelly M. Greenhill'den şu alıntıyı yapıyor:

"Stratejik göç mühendisliği tabiri, devletler ya da devlet dışı aktörler tarafından, belli bir bölgede yaşayan nüfusun güçlendirilmesi, zayıflatılması ya da muhtevasının değiştirilmesini sağlayan yollarla, askerî ve siyasi amaçlar dâhilinde kasti şekilde yaratılmış iç ve dış göçleri ifade ediyor... Mühendislik eseri göçleri yaratan araçlar, tehditten askerî güç kullanımına, kazanç vaadinden finansal teşviklere, hatta normalde kapalı olan sınırların açılıp basitçe geçişin kolaylaştırılmasına uzanan geniş bir skalayı kapsıyor."

***

*Şimdi bu sözlerden, iç savaş başlamadan önce Türkiye Suriye sınır boylarının, neden mayın temizleme bahanesiyle 49 yıllığına İsrail'e verilmek istendiği anlaşılıyor değil mi? Olmayınca mayınları Türkiye temizledi; çünkü, dünyanın dört tarafından gönderilen teröristler, bu sınırdan Suriye'ye girecekti!

*Banu Avar, 2016'da yayınlanan "Zemberek" kitabında göç konusuna şöyle dikkat çekmişti:

"Harvard üniversitesinde yapılan 'Bir savaş Silâhı olarak tasarlanan göç olgusu' başlıklı araştırmada, 'Mülteciler olgusunun hedef ülkelerde savaş ve barış zamanlarında stratejik bir silâh olarak kullanılabileceği ve bunu kontrol eden devlete yararlar sağlayacağı' tespiti yapılıyor."

*Sinan Ogan ise İsrail'in 1948'den beri nasıl büyüdüğünü gösteren haritayı yayınlamış ve "Bu resme iyi bakın! Önce Filistin'in içini boşalttılar, sonra boşalan o topraklara yerleşerek İsrail devletini kurdular. Şimdi sıra Büyük İsrail için 'vaad edilmiş topraklar'ın boşaltılmasına geldi. Suriye, Büyük İsrail'i kurmak için boşaltılıyor. Bunu nasıl görmezsiniz?" diye sormuştu.

*Suriye'nin boşaltılması konusunda, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ da önemli bir uyarıda bulunmuş ve Amerikalıların, Lozan'da, Suriye'nin kuzeyinin boşaltılarak Ermenilere yurt olarak verilmesini önerdiğini hatırlatmış; "6 Ocak 1923'te Ermeniler için düşünülen şey, bugün başka birisi için mi düşünülüyor" diye sormuştu.

*Bize göre ise bu veriler, Suriyeli sığınmacıların hem Suriye'yi hem Türkiye'yi parçalamak için kullanıldığını gösteriyordu. 2011 yılında, AKP gençlik kollarından bir genç, bizzat bana, Türkiye'nin 30 şehrinde Suriyeli muhalifler için kamplar kurulmakta olduğunu, toplam 300 bin Suriyelinin silahlı eğitimden geçirileceğini bildirmişti. Olaylar, bu bilgileri doğrulamaya başlayınca bu bilgiyi kamuoyu ile paylaşmıştım.

*2012 yılında, Afet İşleri Genel Müdürlüğü'nün 1.5 milyon çadır siparişi verdiğine dair bir haber almıştım. Bunun üzerine "Suriye sınırında kurulacak yeni çadır kentler için mi bu kadar çadır lazım yoksa İstanbul'da deprem olacak da gaipten haber mi geldi" diye sormuş ama cevap alamamıştım. 1.5 milyon çadırda 7.5 milyon kişi barındırılabilirdi!

*Suriyelilerin Türkiye'ye sürülmesi veya getirilmesi, iktidar tarafından da 1.5 milyon çadır siparişi verecek kadar önceden öngörülen, plânlanmış bir süreçtir. Suriye'nin kuzeyinin boşaltılması ve burada bir PKK devleti kurulması için Türkiye kullanılmıştır. Şimdi de İdlib için aynı senaryo tekrarlanıyor.

***

Özdağ, kitapta Condoleezza Rice'ın "Suriye iç savaşı, Orta Doğu'nun bölünme hikayesinde son perde olabilir. Türkiye de Mısır ve İran gibi güçlü ulusal kimliğe sahip olduğu için Suriye'deki iç savaşa çekiliyor." sözlerine de yer veriyor.

Öyleyse muhacir-Ensar söylemi neydi? ABD'nin Suriyeli öğüten değirmenine ve Büyük İsrail Projesi'ne su taşımak için halkı ikna etmek değil miydi?

 

dfs-004-001-011.jpg

Yazarın Diğer Yazıları