​​​​​​​Araba Yarışçısı Coronavirüs!

Hoppalaa, "Nerden çıktı bu" demeyin ve dinleyin. Hâlâ raflarda olan Asteriks Comiks'lerden söz ederek başlayacağım.

Tercüman'ın daha doğrusu Kemal Ilıcak'ın medya imparatoru yıllarında idi. Sahibi olduğu pek çok yayın arasında Hachette vardı.

Asteriks'in resimli maceraları da bunlardandı. Bu tip yapımların orijinal filmleri Belçika'dan getirildi. Sözlerin yer aldığı balonlar Merter'deki Kervan Kitapçılık'ta boşaltılır, yerlerine Türkçeleri yerleştirilirdi.

Müdürü tanıdık biri

Matbaanın başında da Ahmet Ürkmezgil vardı. Hatırladınız bu şahsı değil mi? Hani Fikret Orman başkanlığındaki Beşiktaş yönetim kurulunda yer alan Ahmet. Bugün işi büyüttü ve Kervan Kitapçılık'ın sahibi oldu. Bu el değiştirmeye hiç bulaşmayacağım. Sadece Asteriks'lerin Ürkmezgil yıllarında basıldığını belirtebilirim. Bu arada matbaanın adı ve yeri de değişti. Adı Pro-Mat oldu. Yeni adresi ise Haramidere'deki CarrefourSA'nın hemen yakınında.

Maskesi bile var

1981 yılında piyasaya verilen hikayede, Galyalıların Romalılarla kapışması anlatılmakta. Ağırlık merkezi ise "Araba Yarışları"dır. Tam 39 yıl önceki hikayenin yazarı René Goscinny. Çizgileri de Albert Uderzo ile Jean-Yves Ferri.

Hatta tipin suratında "Koruyucu maske" var. Bu kadar uzak görüşlülük olur mu? Yayın kuruluşunun adı Dargaud. 92 yaşındaki Albert Uderzo, Dargaud'un her şeyi.

Ortak kuruluş

Bu Fransa-Belçika çizgi roman filmlerinin şu anda kazandırdığı para bile inanılır gibi değil. Her sene servet elde edilmekte. Bu kuruluşun ürünlerinden biri de Red Kit'tir -Lucky Luke-. O da para basıyor

Esas konu

Peki Albert Uderzo, nasıl oldu da Coronavirüs'e bulaştı. Yani atlı araba yanışındaki şahsın adı Coronavirüs konuldu. Gerçekten çözemiyorum. Bu nasıl falcılıktır?

İnanamıyorum.

Buradan Fransa ile Belçika'daki bilgi ve belge sahiplerine sesleniyorum. İstanbul'daki kitapevleri ve koleksiyonerlerin kütüphanelerine de göz atılmalıdır.

Hafifletmeye devam

Gürültüsüz-patırtısız sportif faaliyetlerle idare ediyoruz. Seyircisi olmayan müsabakalarla kimin gözlemler yaptığını herkes görüyor. Kulüplerin parasal açığını kapatmak için yine devlet babanın eline bakılacak. Kimileri de boş tribünlerle hakemlere baskı yapılamayacağını pek ala biliyorlar.

İlk feryat G. Saray başkanından geldi; "Metin Kalkavan'ı sakın bizim maça vermesinler." Bu kadarla da kalmadı. Devam etti ve Kalkavan'ı muhatap aldı; "Eğer görev verirlerse sakın kabul etme."

Yıllar önce yazdım

TFF onursal başkanı Şenes Erzik aynı zamanda FIFA ve UEFA'da da aynı unvanların sahibi. Erzik'in aktif görev yıllarında aldığı ödüller ve hatıra eşyalarına FIFA'ya bağışlamasına şaşırmadım.

Şenes Bey'den böyle bir davranış bekliyordum. Yine de içimde bu manevi değeri yüksek eşyaları Fenerbahçe'ye vermesi yatıyordu. Doğrusu Sarı-Lacivertlilerin muhteşem müzesine bağışlayabileceği umudumu da kaybetmedim. Sonunda yaptığı ise en yüksek olasılıktı. Erzik, FIFA'da çalıştığı yıllarda hiçbir Türk takımına torpil geçmemesiyle ünlüdür.

Pazar neşeleri

Temel şehir dışında. Rize-Trabzon arasındaki bir yolda çok hızlı araba kullanıyor.

Bakmış yanında bir tabela:

"Yavaşla 80 Km."

Temel "Galiba radar var" diye hızını 80'e indiriyor. Ama birazdan başka bir tabela; "YAVAŞLA 60 KM."

Temel hızını 60'a indiriyor.

Merakla giderken yeniden bir tabela. "Yavaşla 40 Km." Temel 40 km.'ye inmiş bir yandan da "acaba yolda çalışma var mı" diye düşünüyor.

Epey gittikten sonra bakmış yine bir tabela "Yavaşla 15 Km."

Temel, hızını 15 km.'ye indirip yolun sağından tıngır mıngır gitmeye başlamış ama meraktan da çatlayacak.

Uflaya puflaya bir saat kadar daha devam ettikten sonra yeni bir tabela görmüş:

"YAVAŞLA'YA HOŞ GELDİNİZ.

NÜFUS: 2500"

Merhum Eyüp Karadayı'dan...

GÜNÜN SÖZÜ

Aydının görevi her zaman "başka türlü düşünmek"tir. Bu asla bir sapkınlık değildir. Toplum için kesinlikle gerekli bir özelliktir. Harvey Cox

 

dfs-004-001-011.jpg

Yazarın Diğer Yazıları