Yahşi Batı

Etrafına dikkat edenler Cem Yılmaz'ın filmini hatırlıyor. Hele gelen mesajlara bakınca "Yahşi Batı" aklımızdan hiç çıkmıyor.

Farkında mısınız bilmem, insanlar bir mola içine girdiler. Düşünen, okuyan, yazan insanların böyle bir havaya ihtiyaçları olduğu kesindi.

Vahşi Kapitalizm'den yavaş yavaş özümüze dönüyoruz, dönmeye de devam edeceğiz. Yerelde de dönüşüm arayışı içindeyiz.  Elimizde ne var diye bakınca sadece canını çıkardığımız tarımı görüyoruz. Bu konuda bir başka örnek daha vermek istiyorum. Bir haftadır Taşköprü sarımsağı arıyorum. Çin'den ithalinin kilosu 70 TL, o da yok.

Gözden geçirmek

Yerli tohumluk -babaerkil tohum- kayıplara karıştı. Süratle bu konuya eğilmeliyiz. Hukuk Fakültesi'nden arkadaşım Nevzat Dost eski Taşköprü Emniyet Müdürü. Emekli oldu, sarımsakları kimden isteyeceğim?.. Mevsimini bekliyoruz.

Demek ki tarıma takviye vermek birinci öncelik. Kastamonu çiftçisine ilk sırada yer vermeli.

Hangisi doğru?

Bekir Pakdemirli'nin söylediklerini tebessümle dinledim. Sayın Bakan "Toprak Mahsülleri Ofisi'nin siloları dolu" dedi. Oysa dün sabah BİM - A 101'de Saban marka 1 kg bulgur 4.25'e fırlamıştı. "Süt ürünlerinin fiyatları aynı" diye ısrar etti. Allah'ın günü her birine zam yapılmakta. En taze örnek keçi peyniri. Lütfedip bu 2 çok şubeli markete girmesini salık veririm.

Esprili gözlükle

Turgay Yılmaz'ın son yolladıklarına bayıldım:

* "Bize bir şey olmaz" doğması en zor çözülendir.

* Bilim ve kadercililkle karşı karşıya gelindiği dönemdeyiz.

* "Evde kal" söylemi mantıklı.

* Güç olan "Bugün ne pişireceğiz?"

* Hayatında spor yapmayanları parklarda koşarken görüyoruz.

* "KOVİD-19 ne zaman biter?" diyenlere sadece "hayalci" karşılığı yakışıyor.

* Tek müsbet gelişme siyasi tartışmaların ötelenmesi. Burada Kanal İstanbul'u hariç tutuyorum.

Bulaşanlar

KOVİD-19 korkusu yemek programlarına da sıçradı. Bu panik havası en çok bunlara bulaştı. Başlamadan önce mutfağa alınan konuklara yasak getirildi.

Öte yandan bazı yarışmacıların egoizmi -isim vermek istemiyorum- öyle tipler görüyoruz ki, ayıklanmadan önce daha iyi gözden geçirilmeli.

Bu arada Gelinim Mutfakta'nın isimleri cana zarar. "Dünya Tatlısı" Fatih Ürek'e bile keçileri kaçırtıyorlar.

Zuhal Topal'la ilgili hiç bir yorumda bulunmuyorum, çünkü tek bir gün seyretmedim.

Dr. Ender Saraç'tan açıklama geldi

13 Mart günü yayınlanan yazımın Dr. Ender Saraç'la ilgili bölümün tamamı 3 cümle. Oysa avukatı aracılığıyla gönderdiği açıklama metni 2,5 sayfa. Ben de gönderilen açıklamayı yasal sınırlara indirip yayınlıyorum:

"Ender saraç Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunudur. 1991 yılında aile hekimliği öncelikli olmak üzere pek çok dalda ihtisas yaptı. Bunları araştırıp incelemeden Saraç için yazılanlar yalan-yanlış yazılardır. Dr. Ender Saraç'ın burnuna estetik yaptırdığı iddiası da absürt ve gerçek dışıdır."

Bu bölüm de benden

Bugünlük bu kadar. Benim de cevabım olacak. Bilmeyenler için yazayım; yasal olarak bu kadar açıklamayla bırakmalıyım. Dr. Endern Saraç'ın açıklamasından şimdi ilave edeceklerim yasal sınırdan fazlası:

"Öncelikle yazıda müvekkille ilgili olarak kullanılan alaycı üslubun yazı sahıbinin şahsi ayıbı olduğunu ifade etmek istiyoruz. 6 yıl İsviçre, Hollanda ve Hindistan'da üniversitelerde Hint Tıbbı (ayurveda) eğitimini tamamladığı, Sağlık Bakanlığı onaylı olarak fitoterapi, tıbbi estetik, kupa hacamat daha pek çok konuda  sertifikalarının olduğu bilinmekte, kurduğu estetik merkezi başarıyla çalışmaktadır. Uzman Dr. Ender Saraç Vekili Av. Orhan Ünlü"

GÜNÜN SÖZÜ

Salgın bitecek, ortada ne kolonya ne maske var. Kolonyanın şişesi ise 25 kaat oldu. Sokak yasaklısı Erkan Yiğit

Yazarın Diğer Yazıları