Tıbbi istihbarat değerlendirmesi! 

Başlıktaki "istihbarat" kelimesi kimseyi yanıltmasın; "tıbbi istihbarat" kavramı, Yüksek Öğretim Kurulu'nun "tezler" sayfalarında herkesin ulaşabileceği bir yüksek lisans tezinin başlığında geçmektedir. Tezin sahibi, Levent Sevim adlı genç bir araştırmacıdır. Tez, Harp Akademileri Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Bilim Kurulu tarafından 2014 yılında onaylanmıştır.

Tez danışmanları Prof. Tbp. Kd. Alb. Mustafa Özer ve Yrd. Doç. Dr. Şamil Ünsal'dır. Tez, Prof. Dr. Tolga Yarman başkanlığındaki jüri tarafından kabul edilmiştir.

***

Kitap hacmindeki tezden, bazı veriler şöyle:

* "M. Suat Bengidal, 'Tıbbi istihbaratla dünya yönetilir' başlıklı makalesinde 'Bir kişinin, bir toplumun tıbbi özelliklerini belirlemek, güçlü ve güçsüz özelliklerini tespit etmek, bu verilere göre analizler yapmak ve hedefe tıbbi operasyonlar düzenlemek...' tanımı ile tıbbi istihbaratın operasyonel olarak kullanılabileceğini ifade etmiştir. 

* Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı 2013 raporuna göre; dünyada 2012 içinde 2,3 milyon kişinin HIV'e yakalandığı, 35,3 milyon HIV taşıyıcısı bulunduğu ve 1,6 milyon kişinin AIDS'ten öldüğü belirtilmiştir."

Bu verilere göre korona virüsten ölenlerin sayısı 50 bin barajını geçmiş durumdadır ama AİDS'ten 1.6 milyon insan ölmüştür. Öyleyse, AİDS salgınından neden bu kadar korkmadık?

***

Devam edelim:

* "ABD'de Ulusal Tıbbi İstihbarat Merkezi vardır. Kanada, Almanya, İngiltere ve Rusya'nın da tıbbi istihbarat kurumları olduğu bilinmektedir. 

* ABD'nin Yüksek Frekanslı Etkin Güneşsel Araştırma Programı (HAARP)  adlı çalışması, bilimsel istihbaratı ilgilendiren konulardan biri olarak sayılabilir.

* Bazı bilim adamları, İyonosfer ile oynanması sonucunda, frekansların doğal afetleri harekete geçireceği, iklimleri değiştirebileceği, ozon tabakasına zarar verebileceği, depremselliği ve okyanus dalgalarını etkileyebileceği, dünyanın enerji alanları ile oynanarak insan beyninin kontrol altına alınacağı iddiasında bulunmaktadır.

* 1990 yılında uluslararası hükümet destekli en büyük projelerden biri olan İnsan Genom Projesi ile insanın gen haritasının yani genetik şifresinin çözülmesi için çalışmalar yapılmaktadır. Bu proje ile insan, hayvan ve bitki genlerinin şifreleriyle oynamanın, hiçbir ilâcın tesir edemeyeceği korkunç virüsler, bakteriler veya mantarlar üretilmesine ve bir biyolojik silah gibi kullanılmasına sebep olacağı ihtimali vardır.

* Amerikalı bilim adamları, 40 milyon insanın ölümüne sebep olan İspanyol gribini (H1N1) canlandırdıklarını ve bu çalışmanın, kuş gribi (H5N1) gibi tehditlerin önlenmesi için bir fırsat olduğunu açıklamışlardır.

*Genetik mühendisliği çalışmaları ile hedefe odaklı yeni virüsler oluşturulabileceği, bazı ajanların kuluçka sürelerinin saatlere indirilebileceği ve böylece hedefin daha hızlı bir biçimde güçsüz bırakılabileceği açıklanmaktadır."

***

Sonuç bölümünde ise şöyle deniliyor:

* "Günümüzde daha önce hiç görülmeyen hastalıkların ortaya çıkması ve/veya daha önce önemini yitirmiş hastalıkların tekrar önem kazanması, tamamen tesadüf olarak değerlendirilmemelidir.

* Bu sebeple tıbbi tehditlerin bazılarının, kişi, topluluk hatta devletler tarafından bilerek veya bilmeyerek oluşturulduğu düşünülmeli ve tıbbi tehditlerin asimetrik olarak kullanılmaya müsait olduğu kesinlikle unutulmamalıdır.

* Örneğin, insanların savunma mekanizmasını zayıflatan bilinen ve bilinmeyen mikropların biyolojik silah olarak kullanılması büyük bir tahribata yol açacaktır. Bunun için tıbbi istihbarat kurumlarının ivedi olarak hayata geçirilmesi gereklidir."

***

Tekrar edeyim; bu tez, altı yıl önce 2014'te yazıldı.

Tabii elektronik istihbarat da şart... Şart da daha önemlisi, bu bilimsel gelişmelere seyirci kalmamak!

Bu itibarla başta plazma ve kök hücre üretmeye çalışan Prof. Dr. Ercüment Ovalı ve ekip arkadaşları ile ventilatör üreten mühendislerimiz olmak üzere bütün bilim adamlarımıza başarılar diliyorum.

 

Yazarın Diğer Yazıları