İstanbul Elektrik Mühendisleri Odası, İstanbul Barosu ve İstanbul Tabipler Odası'nın  7-8 Ekim 2011 tarihlerinde İstanbul'da düzenlediği "Elektromanyetik Alanlar ve Etkileri" konulu sempozyuma katılan ve sorulara cevap veren Amerikalı ünlü onkolog Devra Davis, salonu şöyle bir süzdü ve bakın ne dedi:

- Bu odada bulunan bütün erkeklerden şu anda size göstereceklerime lütfen dikkatlerini vermelerini istiyorum. Bu veriler en ünlü tıbbi kuruluşlarımızdan biri olan ABD Cleveland Kliniği'nden alınmıştır. Bu verileri bizlere sunansa, bu alanda bir dünya lideri olan Profesör Ashok Agarwal. Ancak aynı bulgular, üç aşağı beş yukarı Avustralya'daki Ulusal Araştırma Merkezi tarafından ve Türkiye ile Yunanistan'daki araştırmacılar tarafından da rapor edilmiştir.

Davis'in sözleri zaten pürdikkat dinleniyordu… Salonda çıt çıkmıyordu... Davis, devam etti:

-Bütün verilerin gösterdiği temelde şudur: Cep telefonunu çok az kullanan erkeklerin daha yüksek sperm sayımına sahip olduğu ve cep telefonlarını günde dört saat açık olarak ceplerinde taşıyan erkeklerin diğerlerinin yarısı kadar sperm sayımına sahip olduğu ortaya çıkmıştır.

-Bugün ABD'de yasal olarak insanlara cep telefonuyla ilgili uyarılar verilmesi zorunludur ama telefonu almak için para harcadıktan sonra… İşte bu iphone4'teki uyarı, altında 'telefonu cebinize koyarsanız radyasyona maruz kalırsınız' diyor…

-Buradaki elektrik mühendisleri, birçok doktorun hayal bile edebileceğinden çok daha fazla hayat kurtarabilir. Çünkü daha güvenli tasarımlar yapabilme araçları var ve zaten birçok tasarım icat edilmiş durumda.

-Konuşmamı Albert Einstein'dan bir alıntı yaparak sonuçlandırmak istiyorum: "Dünya, ona zarar verenler yüzünden değil, buna hiçbir şey yapmadan bakanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir."

***

Karşılıklı konuşmalara geçildi…

Prof. Süleyman Daşdağ: Türkiye'de cep telefonlarının biyolojik etkileri konusunda ilk çalışmayı yapmış kişiyim. 1995 yılında başladık... Türkiye'de cep telefonları 1994 yılında kullanıma girdi. İlk çalışmamızda düşük doğum ağırlığı gözlemiştik, cep telefonuna maruz bıraktığımız hamile farelerde... Daha sonraki yıllarda spermlerle ilgili çalışmalarımız var ama ben en son yıllarda yaptığımız uzun süreli cep telefonu konuşmaları konusunda katkı sunmak istiyorum. Özellikle beyinden söz ettiğiniz için. Beyinde uzun süreli, günde iki saat, haftada yedi gün ve on ay sürecince cep telefonlarına maruz bırakılmış farelerde hipostatik sürecin değiştiğini ve etkilendiğini gözledik. Ayrıca uzun süre ve özellikle iki saatin üzerinde cep telefonuyla konuşanlarda işitme kaybı olduğunu bulduk. Ve bunu da yayınladık. Dolayısıyla uzun süreli cep telefonu konuşmalarının daha riskli olabileceğini düşünüyorum...

Davis: Disconnect kitabımda, 1994 yılında DNA hasarı olduğunu ileri süren çalışma yapıldığında olup bitenleri anlatayım.. Sanayi üç biçimde tepki verdi. Önce üniversiteye giderek çalışmayı yapanların atılmasını sağlamaya çalıştılar. Sonra makaleyi kabul eden dergiye gittiler ve geri çektirmeye çalıştılar. Sonra bunu da yapamayınca milyonlarca dolar harcayarak bir halkla ilişkiler firmasıyla anlaştılar. Eminim ki burada da onlar için çalışan birisi vardır. Çok iyi para veriyorlar. Halka ilişkiler firmasını tuttular ve onlardan "bilime karşı bir savaş oyunu" başlatmasını istediler. Savaş oyunu... Ama bu bir oyun değil. Kamuoyunu açtıkları savaşla rahatsız ettiler. Bu yüzden birlikte çalışmamız çok önemli.

Bu sanayi dünyanın en güçlü ve kârlı sanayilerinden biri...  İlaç sanayinden bile büyük. Yani "iyilik" yapma imkânları mevcut…