Yazlık saray Meclis'i karıştırdı

Yazlık saray Meclis'i karıştırdı
CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca’nın Ahlat’ta Van Gölü kıyısında yapımı devam eden yazlık saraya ilişkin açıklamaları Meclis’te gerginliğe neden oldu.

CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca’nın, Ahlat’taki yazlık saraya ilişkin sözleri Meclis’i karıştırdı.

İnşaatın hukuk yok sayılarak devam ettiğini belirten Karaca, şöyle konuştu:

"20’nci madde yine bir saray maddesi ve Ahlat’ta Anayasa Mahkemesi kararına rağmen inşaatı durdurulmayan ve hukuk yok sayılarak inşaatı devam ettirilen Ahlat sarayı.

Değerli milletvekilleri, Ahlat sarayı nasıl gündeme geldi? AK PARTİ’nin Genel Başkanı 26 Ağustos 2018’de Malazgirt Zaferi’nin yıl dönümü kutlamalarında bir talimat verdi “Buraya 1.071 metrekarelik bir otağ, saray istiyorum.” dedi. AK PARTİ Grubu bunu emir telakki etti, kanun metnini hemen torba yasayla getirdiler ve 2019 Ocak ayında bu torba yasa bu Meclisten bütün itirazlarımıza rağmen geçti."

"ÇATLASANIZ DA PATLASANIZ DA BU SARAYI YAPACAĞIZ"

"Arkasından, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak Anayasa Mahkemesine gittik ve Anayasa Mahkemesi dedi ki: “Bu düzenleme Anayasa’nın 2’nci, 43’üncü ve 56’ncı maddesine aykırı.” 2’nci maddesi hukuk devletine vurgu yapıyordu ve yürütmenin yargı kararıyla denetlenebilmesini ve yürütmenin bu yargı kararlarına uyması gerektiğini ifade eden hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu ifade etti. Hukuk devletine aykırılığın arkasından “Kıyılar devletindir ve herkesin kullanımına açıktır.” dedi, 43’üncü maddeden de bu yüzden reddetti. Yine, herkesin sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını toplumun hakkı, devletin görevi olarak ifade eden 56’ncı maddeye de aykırı buldu.

Fakat arkasından ne oldu? Yine 26 Ağustos 2019’da sarayın tek adamı çıktı, yine Malazgirt’te dedi ki: “Birileri bizim bu sarayı yapmamıza engel olmaya çalışıyor. Çatlasanız da patlasanız da bu sarayı yapacağız.”

Değerli milletvekilleri, Anayasa Mahkemesi kararı burada. 24 Temmuz 2019’da Anayasa Mahkemesi kararı resmî gazetede yayımlanmıştı. Ülkemizi yöneten ve cumhurun başı olan kişi Recep Tayyip Erdoğan bu Anayasa Mahkemesi kararının yayımlanmasından bir ay sonra bu karara “Çatlasanız da patlasanız da yapacağız.” diyerek uymayacağını açıkça ifade etti."

"KENDİNİ 'ÇOCUKLARIM AÇ' DİYE YAKAN VATANDAŞI..."

"Değerli milletvekilleri, biz hukuk devletiyiz. Anayasa’mız değişmedi. Anayasa hâlâ hukuk devleti vurgusunu yapmaktadır. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı Anayasa Mahkemesinin kararına “Çatlasanız da patlasanız da…” diyemez, dememelidir, hukuk devleti de bunu gerektirir.

Değerli milletvekilleri, ardından bu talimat geldi ve yine Meclise Ahlat sarayını getirdiniz. Oysaki Anayasa Mahkemesi kararında Rize ve Çandarlı’dan da bahsetmektedir. Ben şimdi size soruyorum: Burada sadece Ahlat maddesi var. Peki, Rize ve Çandarlı aynı Anayasa Mahkemesi kararında hukuka aykırı bulunmasını haklı buluyor da Ahlat’ı mı haksız buluyorsunuz? Neden biliyor musunuz? Çünkü size saraydan gelen talimat bu ve saray, yazlık saray, kışlık saray, uçan saray, yüzen saraydan sonra Ahlat’ta da bir saray emretti ve bu emri hukuku, Anayasa’yı hiçe sayarak burada uygulamaya çalışıyorsunuz. Oysaki bu milletin saraya ihtiyacı yok. Bugün ayda sadece 275 lira para ödenen yoksul öğrencilere Millî Eğitim Bakanlığınca ödenen bu kredilerimiz “Kaynak yok.” diye ödenmiyor. Bugün, Denizli’nin Acıpayam ilçesinde 20 Mart 2019’da meydana gelen deprem sonrasında 170 aile tavanı delik, tabanı delik, 20 metrekarelik konteynerlerde elektrik sobasıyla ısınmaya, eksi 10 derecede yaşamaya çalışıyor ve elektrik faturasını ödeyemediği için konteynerdeki elektrik saatlerini sökerek gidiyorsunuz. Bugün -daha hiç uzatmaya gerek yok- Hatay’da kendini “Çocuklarım aç." diye yakan vatandaşı anlatacaktım ama bugün kendi Meclis grubunuzda bir vatandaş çıktı “Ben açım, çocuklarım aç, işsizim." diye bağırdı, hemen yayını kestiniz. Değerli milletvekilleri, yayını keserek “Açım." diye bağıran vatandaşların ve ülkemizin içinde bulunduğu yoksulluğun üstünü örtemezsiniz. İşte bu milletin Ahlat sarayına değil, bu milleti açlıktan ve yoksulluktan intiharın eşiğine getiren ve çocuklarına ekmek parası veremediği için kendini yakmaya ve bu şekilde hayatına son vermeye çalışan vatandaşlarımızın derdine derman olmaya ihtiyacımız var.

Ben buradan tüm milletvekili arkadaşlarıma seslenmek istiyorum: Eğer bir ülkede bugün “Ben açım." diye bağıran bir yurttaşımız kendini yakıyorsa, bugün sarayın yönetimindeki iktidar partisinin Meclis grubunda bir vatandaş “Çocuklarım aç, işsizim." diye bağırıyorsa burada bir sarayın yapılıp yapılmayacağını tartışmayı, konuşmayı ben içime sindiremiyorum