Yedi içtiler bulaşıkları halk mı yıkayacak?

Türkiye'de bir dönem kapandı.

Paranın bol olduğu havada saçıldığı lüks hayat bitti.

En azından belirli bir kesim için şu an için bitmiş görünüyor.

Kriz enerji ve inşaat sektörünü çok fena vurdu.

Her iki sektörde şu an için dibi gördü. Daha da aşağısı var mı bilemiyoruz. Çünkü kimin ne yaptığı bilinmiyor. Sağlıklı bir ekonomik veri bulmak imkânsız. Birçok bilgi ya ticari sır diye ya da elde yok diye saklanıyor.

Mesela halen Türkiye'de satılmayı bekleyen konut stoku ne kadar?

Bunu bilen yok? Kaç müteahhittin kaç bankaya ne kadar borcu var bilinmiyor.

Yine aynısı enerji sektörü içinde geçerli. Kaç şirket battı, kaçının borcu bankalar tarafından batık görünmemesi için yüzdürülüyor ve dahası hangi şirketlerin durumu kötü bilinmiyor.

Mevcut bilinenlerde ya tahminler ya da bankalardan sızıntılar.

Bu iki sektör şu an için Türkiye'nin başını ağrıtıyor. Dahası Türk bankalarının başını ağrıtan sektörler.

Her iki sektörde öyle hızlı büyüdü ki, bu sektöre yatırım yapanlar bir anda Türkiye'nin en zenginleri arasına girdi.

Gidişatın bir noktada son bulacağı ve her iki sektöründe duvara toslayacağı bilimsel bir gerçekti.

Aklı başında ekonomistler uyardı. Özellikle doğalgazla çalışan elektrik santrallerinin ciddi sorunları olduğu ve bunların olası bir döviz krizi ile sıkıntı yaşayabileceği yazıldı çizildi.

Durmak yok yola devam denildi.

Sonunda saatte 180 kilometre hızla giden bir araç misali her iki sektörde duvara tosladı.

Döviz krizinden dolayı doğalgaz fiyatlarının yükselmesi bir de petrol fiyatlarındaki yükseliş bu konuda yatırım yapmış şirketleri resmen bitirdi.

Daha birkaç yıl öncesine kadar bu şirketlerin kapısında kredi vermek için yatan öngörüsüz bankalar panik olmaya başladı.

Batan paranın çok ciddi olduğu biliniyor.

Nereden biliniyor o da geçen gün yabancı bir haber ajansının geçtiği haberle.

"BDDK, bankalara bazı enerji projeleri için verdikleri kredileri 'takipteki kredi' olarak yazmalarını istedi"

Oldukça ilginç ve BDDK tarafından yalanlanmayan bir haber.

Bu sadece 2-3 şirketin batık kredisi. Bu kredilerin aylardır yüzdürüldüğü iddia ediliyordu. Geride kalanları dediğim gibi bilen yok. Hep dedikodu.

Bu projelere verilen toplam orijinal kredi ise yaklaşık 1,9 milyar dolar tutarında. Orijinal derken verilen parayı kastediyorum. Üzerine işlenen faiz ve gecikmeleri bilemiyoruz.

BDDK'nın da bunları takipteki kredi olarak yazın demesi ilginç. Bankaların bu kredileri takibe atmamalarını yoksa BDDK mı istedi ki, şimdi atın diyor?

BDDK'nın böyle bir yetkisi var mı?

Şu krediyi biraz daha tut, şuna takibe salla gitsin!

İlginç bir durum. Türkiye bunu da gördü.

Sonuç olarak ortada şimdilik yaklaşık 2 milyar dolar tutarında bir batık var ve bankalar bunun üzerine su içecek.

Bu bankalar yerli ve milli. Dahası halka açık bankalar. Bu 1,9 milyar dolar bankaların yeni sermaye koymasına da neden olacak.

Lafı uzatmadan özetini size çıkartayım:

Birileri yediler, içtiler bulaşığı da halka yıkatacaklar!

 

Yazarın Diğer Yazıları