Yeni hükümeti kriz mi bekliyor

İlk Fox TV sunucusu Fatih Portakal ortaya attı:

"Bırakın bu enkazı, ekonomiyi bu hale getirenler kaldırsın!"

Fatih Portakal'ın aslında söylemek istediği şuydu:

Mevcut hükümet ekonomiyi o kadar bozdu ki, kim gelirse gelsin bir enkaz devralacak ve bunun faturasını o hükümet ödeyecek.

Gerçekten şu an tam bir enkaza dönüşen ekonominin faturasını yeni gelen hükümet mi kaldırmaya çalışacak?

Ya da bu enkazın altında yeni iktidar mı kalacak?

AKP, Türkiye'yi borç batağını sapladı. Üretmeyen her şeyi ithal eden, gırtlağa kadar borçlu bir ülke haline geldik. Hep gurur duyduğumuz bankaların bile birkaç ay içerisinde ciddi bir krizle karşı karşıya kalacağı kredi derecelendirme kuruluşları tarafından söyleniyor. Yüzlerce değil binlerce iflas başvurusu OHAL nedeniyle yapılamıyor.

Anlayacağınız tüm pislikler AKP tarafından maalesef halının altına süpürülmüş durumda.

***

Ekonomik kriz son iki yıldır var ama halk yeni borçlanma imkânı bulduğu için fark edemedi. Borcu borçla kapatarak döndü. Tıpkı şirketler gibi. Şu an artık sona gelindi. Hiçbir suretle ticari hayat devam edemiyor.  Borç erteleme talepleri her geçen gün artıyor. Bırakın öyle küçük şirketleri Türk ekonomisi için çok önemli şirketler bir bir borç ödeyemediği için bankaların kapısını çalıyor.

Bankaların kaynağı sınırsız değil. Bugüne kadar hep ayakta durmasının tek nedeni yurt dışından çok rahat ve ucuz kaynak buluyordu. Yurt dışından düşük faizle alıp içeride çok rahat satıyordu. Ancak artık bu kapı kapandı. 

İçerideki alacaklarını toplayamayan bankalar dışarıdan da para bulamıyor. Yurt içi mevduat, yani tasarruf zaten yok! Elinde üç beş kuruş olan da varını yoğunu inşaata yatırdı.

Kâbus gibi

Türkiye şu an büyük bir fırtınanın tam ortasında.

Üstelik bu fırtına önümüzdeki günlerde daha da şiddetlenecek. Halk halen farkında değil.

Hükümetin erken seçim kararının arkasındaki tek neden krizin hükümeti yerle bir etmesinden korkmasıdır.

Gelelim asıl soruya...

Seçimden sonra faturayı kim ödeyecek?

AKP dışında bir partinin iktidarına geçmiş fatura edilecek mi?

Dahası Erdoğan elini yıkayıp çıkacak ve yeni gelen iktidarı "bunlar beceriksiz bakın biz gittik kriz geldi" şeklinde suçlayacak mı?

Türkiye'nin seçimlerden hemen sonra AKP'nin yarattığı ağır faturayı ödemeye başlayacağı kesin. Ancak yeni iktidarın atacağı her olumlu adım bu krizin etkisini ortadan kaldıracaktır. Türkiye'den son iki yılda çıkan uluslararası şirket sayısı 200 civarında. Bunun tek nedeni Türk yargısının tartışılır olmasıdır.

***

Hollanda'nın bugün dünyanın en büyük sermayesine ev sahipliği yapmasının tek nedeni yargı güvencesidir. Daha 1800'lü yıllarda Hollanda sermayeye bu güvenceyi vermiş ve Hollanda yargısı dünyada güvenin simgesi haline gelmiştir.

Zaten gerek Meral Akşener gerekse Muharrem İnce, OHAL'in kaldırılacağını taahhüt ediyor. Bu bile Türkiye'nin rahat bir nefes almasını sağlayacaktır.

Sonuç olarak, Türkiye'yi seçimden sonra çok zor bir süreç bekliyor olabilir fakat akıllı ve iyi niyetli politikalarla kesinlikle çözülecektir.

Yabancı sermaye bugüne kadar hep AKP iktidarının devamını istedi. Tıpkı milyonlarca vatandaş gibi. Amaç istikrardır. Ancak dünya artık AKP ismini istikrarsızlık, güvensizlik ve kaos olarak algılıyor. Bu nedenle yeni iktidara şans verecekler ve Türkiye'ye ciddi bir sermaye akışı yeniden sağlanacaktır.

İYİ Parti ve CHP

İş dünyası ve sermaye açısından şu ana kadar en çok ilgi İYİ Parti'ye yönelik. Özellikle son aylarda Ayfer Yılmaz ve Durmuş Yılmaz'ın açıklamaları gerek Türkiye'de gerekse Londra'da ilgi ile izleniyor. CHP'nin ve AKP'nin krizin çözümüne yönelik bir projelerini ortaya koymamış olmaları da bütün dikkatlerin İYİ Parti üzerinde toplanmasına neden oluyor. Londra'daki uluslararası sermayenin yakından tanıdığı ve güvendiği Durmuş Yılmaz'ın finansal piyasalara yönelik çalışmaları, seçim sonrası Türkiye'ye ciddi para girişi için etkili olacağı düşülüyor.

Yazarın Diğer Yazıları