Yeni Şafak yazarı Yıldırım: "Tarikatlar tamamen serbest bırakılmalı"

Yeni Şafak yazarı Yıldırım: "Tarikatlar tamamen serbest bırakılmalı"
Yeni Şafak yazarı Ergün Yıldırım, Atatürk'ün kaldırttığı tekke ve zaviyelerle ilgili revizeye gidilmesini ve ülkedeki cemaat ve tarikatların tamamen serbest bırakılmasını istedi.

AKP'ye yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak yazarı Ergün Yıldırım, bugünkü köşe yazısına cemaatleri ve tarikatları taşıdı.

Üsküdar'da Fıkıh-Der'in ruhatsız Kur'an kursunda yaşanan ve Türkiye'yi ayağa kaldıran çocuk istismarı olayının ardından dikkat çeken bir yazı kaleme alan Yıldırım, tarikatlara karalama kampanyası yapıldığını iddia etti.

'Oğlancı-lezbiyen gösterisinden tarikatları karalama kumpanyasına' başlıklı bugünkü yazısında, tarikat ve cemaatlerin ülkede tamamen serbest bırakılması gerektiğini savunan Yıldırım, Tekke ve Zaviyeler Kanunu'yla ilgili de revizeye gidilmesi gerektiğini söyledi.

Ergün Yıldırım'ın yazısının ilgili kısmı şu şekilde:

'YASAKLAMAK YERİNE ISLAH ETMELİYİZ'

"Cemaat ve tarikatlar tamamen serbest olmalı. Tekke ve Zaviyeler Kanunu revize edilmeli. Din eğitimi hem sivil/gönüllü hem de resmiyette devam etmeli. Vatandaş tercih seçeneğine sahip olmalı. Cemaatler, sivil din eğitiminin tarihsel birikimleriyle var olan kurumlar. Bunları yasaklamak yerine ıslah etmeliyiz. Onları yeni düzenlemelerle hem denetlemeli hem de özgürce çalışmalarına imkân vermeliyiz. Özgür birey, özgür din eğitimi alma seçeneğini de kullanan varlıktır. Müslüman birey musiki, edebiyat, sohbet, ilim ve hizmet alımını dergâhlardan yapabilmeli."

'DEVLET TARİKAT VE CEMAATLERİ TEHDİT GÖRMEKTEN VAZGEÇMELİ'

"Cemaatlerin politik alandan ayrı olmaları, güven ikamesi ile mümkün. Bunu sağlamadıkça bütün grupsal yapıların devlet üzerinde rekabet ettikleri gibi cemaat-tarikatlar da bu rekabeti sürdürecekler. Kimi zaman devlet denge adına teşvik edecek. Bunu aşmak için iki şeye ihtiyacımız var. Birincisi, devlet bir ganimet alanı olmaktan çıkarılmalı. İkincisi, devlet tarikat ve cemaatleri tehdit görmekten vazgeçmeli. Cemaatlere kamusal hizmeti din ve hayır üzerinden üreten yapılar olarak bakmalı.

Türkiye oğlancılara ve lezbiyenlere özgürlüğü tartışırken, cemaatleri-tarikatları mahkûm etme paradoksunu kaldıramaz. Bu çelişki ne geriye toplum bırakır, ne siyaset, ne de uzlaşma. Kavgayı ve kutuplaşmayı daha fazla derinleştirir."

İlgili Haberler