Yeniçağ bugün bu başlıkla çıktı

Yeniçağ bugün bu başlıkla çıktı
Tarım ÜFE'deki yüzde 36.39'luk artışın alarm verdiğine dikkat çeken ZMO Başkanı Remzi Suiçmez,"Tarımdaki bu yüksek maliyetler önümüzdeki aylarda çok daha yüksek gıda enflasyonu ve artarak süren gıda krizi olarak vatandaşa yansıyacak" dedi. Başkan Suiçmez tohumda, yemde ve ilaçta yüzde 70'in üstünde dışa bağımlı olduğumuza dikkat çekerek uyardı: Bu kalemlerdeki girdilerde maliyetlerin düşürülmesi ve tarımın desteklenmesi gerekiyor, Hükümet bunu yapmazsa raflarda ürün kalmayabilir.

Mehmet AKGÜN / YENİÇAĞ

ZİRAAT Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez, hükümeti uyararak tarım ürünleri üretici fiyat endeksindeki yıllık yüzde 36,39''lık artışın önümüzdeki aylarda vatandaşa yansıyan yeni zam olarak karşımıza çıkacağını söyledi.

Üretici fiyat endeksindeki kalemlere dikkat çeken Suiçmez, "Et, süt gibi canlı hayvan ürünlerindeki yıllık artış yüzde 40,28''le Tarım ÜFE''de ki artıştan da fazla. Bu oran önümüzdeki 2-3 ay içinde et ve süt ürünlerinde fiyat artışı olarak karşımıza çıkacak. Tavuk eti ve yumurtada ki artış yüzde 49,31, yani tavuk eti ve yumurtada da yeni zamlar kapımızda. Asıl önemlisi ise, baklagiller, arpa, buğday, mercimek, nohut ve ayçiçeği yağındaki yüzde 67,33''lük artıştır. Bu artış bize pahalı ekmek ve makarna fiyatı olarak geri dönecek. Şu anda raflarda yüksek fiyatlardan ürünler bulunuyor ancak üretim maliyetlerinin düşmemesi ve yerli üretimin teşvik edilmemesi durumunda raflarda da ürün bulamama tehlikesiyle karşı karşıya kalabiliriz" dedi.

Tarım-ÜFE''de 2021 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 12,51, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 36,39, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 36,39 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 23,73 artış gerçekleşti.

Gelecek aylarda gıda ürünlerine yeni zamlar geleceği uyarısında bulunan Suiçmez şunları kaydetti:

"Özelliklede et, süt, hububat, baklagiller, yağlı tohumlar ve bitkisel yağlardaki aşırı fiyat artışları vatandaşlara, önümüzdeki aylarda çok daha yüksek gıda enflasyonu ve artarak süren gıda krizi olarak yansıyacak. Raflara bu fiyatlara yansımamasının yolu üretim maliyetlerini düşürmekten geçiyor. Mazotta, gübrede somut KDV, ÖTV indirimi ve devletin doğrudan alarak sübvanse ederek çiftçiye ulaştırması gerekiyor. Tohumda, yemde ve ilaçta yüzde 70''in üstünde dışa bağımlıyız, bu kalemlerdeki girdilerinde somut bir şekilde düşürülmesi gerekiyor."

Kuraklıkla birlikte sulamanın daha da önemli hale geldiğine dikkat çeken Suiçmez, "Sulu tarım arazilerine yeterli su verilemeyecek gibi gözüküyor. Verilse bile artan elektrik fiyatları sulama suyunun maliyetini arttıracak. Dolayısıyla su olsa bile çiftçi sulu tarım yapamazsa pamuk, şeker pancarı, mısır, ayçiçeği gibi sulu tarım yapılan ürünlerde de çok ciddi arz açığı verilecek. Bu arz açığını kapatmak içinde yurtdışından yüksek fiyatla ürün alma yoluna gidecekler. Ancak yurtdışından tarım ürünü almak istesek bile pandemiyle birlikte ülkelerin gıda ürünlerini satmama politikasından dolayı yurtdışından da ürün alamayabiliriz. Bu durumda raflara doğrudan yokluk olarak yansır" dedi.

Şu anda raflarda yüksek fiyatlardan ürünler bulunduğunu ancak üretim maliyetlerinin düşmemesi ve yerli üretimin teşvik edilmemesi durumunda raflarda da ürün bulanamama tehlikesine karşı uyarıda bulunan Suiçmez, "Bunu TÜİK''in rakamları gösteriyor. Pandemide, kuraklıkta tasarruf edilecek en son sektörün gıda sektörü olduğunu gösterdi. Resmi enflasyon yüzde 30''un üstündeyken tarımsal destekleme bütçesi yüzde 12,5 arttırıldı. Bu tarımın ihmali demektir. Tarımın ek bütçeyle iki katı desteklenmesi lazım, aksi halde 2022 ürünlerini yeterince üretemezsek 2023''te zincirleme olarak bize olumsuz yansır" ifadelerini kullandı.

İşte Yeniçağ Gazetesi''nin birinci sayfası:

İlgili Haberler