Yeniçağ gazetesi baskını ne oldu?

Yeniçağ gazetesi baskını ne oldu?

İki hafta önce MHP'li ama MHP Genel Merkezi'ne mesafeli bir yayın çizgisi olan Yeniçağ Gazetesi'ne bir grup baskın yapmıştı.

Yüzleri maskeli bu grup gazetenin girişine taşlı sopalı saldırıda bulunmuştu. Sadece mal ziyanı olan baskından sonra bütün saldırganlar kaçmayı başarmıştı. Ancak ne tuhaftır ki o günden bu yana gazeteye baskın yapanlardan yakalanan olup olmadığını öğrenemedik.

Gerek gazetenin kendi kameraları gerekse çevredeki onlarca kameraya rağmen hiçbir saldırganın yakalanmamış olması ister istemez şüphe yaratıyor.

Bu saldırıyı kimse üstlenmedi. Akla ister istemez Genel Merkez yanlısı MHP'liler geliyor elbette ama bunu başka grupların yapmış olması ihtimali de var.

İstanbul Emniyeti nedense bu saldırganları yakalamıyor.

Neden acaba?

Can Ataklı Korkusuz

***

Bahçeli "Türklük tedavisi gören" teröristbaşının "oğlunu" kutladı!..

--------

Çok değil, 2 yıl önceydi, Cumhurbaşkanlığı görevini devralan Erdoğan 29 Ağustos 2014'te Çankaya Köşkü'nde ilk resepsiyonunu verdi.

Herkes bu resepsiyondaydı. Son haftalarda gözaltına alınan veya tutuklanan HDP'liler dahil. Tutuklu İdris Balüken veya gözaltına alınıp, bırakılan İmralı'daki teröristbaşının "oğlum" dediği Sırrı Süreyya Önder gibi.

Erdoğan çifti konuklarıyla tek tek ilgilenip, sohbetler yaptı.

Sırrı Süreyya Önder'le sohbette Emine Erdoğan, "Siz nerelisiniz?" diye sordu.

Önder şu cevabı verdi:

"Adıyamanlıyım. Çok affedersiniz Türk'üm, tedavi oluyorum."

Önder'in bu "esprisi" Erdoğan çiftini ve masadakileri güldürdü.

Bu tarihi notu niye mi hatırlattım?

2008'nin 23 Nisan kutlamalarında 1. Meclis'te yapılan tören sırasında MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin dönemin DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'a elini uzatıp, "Gel Hasip, yanıma otur. Birinci Meclis'in renkleri tamamlansın" diyerek, herkesi şaşırtmıştı ya;

Bugün de bütçenin tümü üzerindeki son görüşmeler sırasında HDP adına konuşan teröristbaşının "oğlu" ve "Türklük tedavisi gördüğünü" söyleyen Sırrı Süreyya Önder'i konuşmasını tamamladıktan sonra uzaktan gülümseyerek kutladı.

Gel de Bahçeli'nin sağ tarafa bu "sevecenliği" ve "sevincinin" sebebini merak etme!..

MHP 7 Haziran seçimleri sonrası üçüncü parti olunca Bahçeli HDP'nin dipteki yeri için, "Sol tarafı flu görüyorum" demişti.

1 Kasım seçimlerinde MHP 4. parti olup, sol tarafa geçince İmralı postacılarından HDP'li Pervin Buldan da, "Bahçeli flu gördüğü tarafa geçti" diye alay etmişti.

HDP'liler peş peşe tutuklanınca, MHP ile HDP arasındaki farkın giderek azalmaya başladığını dikkate alıp, soralım:

Sırrı Süreyya Önder gibi bir ismi kutlamasının sebebi, MHP'nin yeniden sağ tarafa geçme umudu mudur?

Müyesser Yıldız

***

Bizdekinin tam tersi

--------

Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Cumhurbaşkanı yetkilerinin azaltılarak hükümet ve Meclis'in rolünün artırılmasını istedi.

İnterfaks Ajansı'nın bildirdiğine göre 76 yaşındaki Kazak lider "Tüm yetkilerin bende, yani bir kişide toplanması doğru değildir. Hükümet ve parlamentonun yetkilerinin artırılması gerekiyor. Kazakistan her zaman Başkanlık Sistemi ile yönetildi ve bundan sonra da böyle olacak ama yetki dağılımının gözden geçirilmesinin zamanı geldi." dedi.

Nazarbayev konunun özel bir komisyon tarafından incelenmesi gerektiği kanısında olduğunu açıkladı. Durum bizdekinin tam tersi yani...

Rahmi Turan Sözcü

***

Maşaları unutmayın

-----

 ... Doğayı, masumiyeti, insaniyeti katleden siz ey tiranlar,

Şahsi çıkarlarını her şeyin üstünde tutan siz ey yöneticiler,

 İnsanları; umutlarından, özgürlüklerinden, hayallerinden arındırıp çıplak ve sefil bırakan siz Batı'nın ve Doğu'nun insafsız liderleri,

 Hiçbiriniz masum değilsiniz, hiçbiriniz...

Akan her damla kanda;

Aç kalan, açıkta kalan her yavrunun feryadında;

Yok olan tüm insanlık mirasının arkasında; siz varsınız.

 (...)

Ya yeryüzü tiranlarına maşa olan kansızlara ne diyelim; askerimize, polisimize, vatandaşımıza tuzak kuran bozgunculara?

Küresel güçler desteklemese terör olmaz, doğru... Ancak satılık köpekler olmasa terörist olmaz, terör asla vücut bulamaz.

Yeter artık, her gün acılarla yoğrulmaktan bıktık. Kimse, bu vatan hainlerine kandırılmış demesin artık. Kimse, bir daha "zamanında devlet de..." diyerek başlayan cümlelerle Türkiye Cumhuriyeti'ni suçlamaya kalkmasın. Kimse, bir daha, teröristi davulla zurnayla karşılamasın. Kimse, bir daha, hendekler kazılırken gözünü yummasın. Kimse, bir daha, açılım bahanesiyle bölücü taleplerini dışa vuran; "Türk Devleti'nin adı değişsin", "Türk Bayrağı'nın adı değişsin", "İstiklal Marşı değişsin", "İki resmi dil olsun" diyen salon teröristlerini "akil adam" diye halkın önüne sunmasın. Ezcümle, bu devlet bu milletinse eğer, bu devleti, Ata'nın dediği gibi "...yine milletin kesin kararı ve direnişi kurtaracaktır". (...) bu da solculuğu terör güzellemesi yapmak sanan sözde aydınlara; tevhidi, "Allahu Ekber" diyen canlı bombalara sahip çıkmak sanan sözde İslamcılara bir daha paye vermemekle olur. (...) "Öcalan Türkiye'nin demokratikleşmesine katkı sağlıyor" diyenler, "Bebek katili denen adam bize geleceği gösterdi" diyenler, "Öcalan Türkiye'nin önünü açıyor" diyenler, unutulmamalıdır...

Ayşe Sucu Sözcü

***

Davutoğlu niye konuşmuyor?

------

... 1990'lı yıllardan beri Suriye'ye gidip gelirim. Başta Halep ve Şam olmak üzere birçok şehrini dolaştım. Tek bir terör olayına rastlamamıştım.

Ama ne olduysa 2011 yılından sonra oldu. Davutoğlu'nun "Müslüman Kardeşlerin yönetime ortak edilmesi, İsrail'le masaya oturulması, ..." gibi talepleri de Türkiye'nin değil ABD'nin talebiydi.

Yüz binlerce Müslüman Suriyeli öldü. Dünyanın en önemli şehirlerinden Halep harabeye döndü. Fırat'ın doğusu "terör yetiştirme merkezi" oldu.

Bizler daha 2011 yılında işlerin bu noktaya geleceğini söyledik. Yapılanların yanlış olduğunu ifade ettik. Ama dinletemedik. Bütün bunları niye anlattım. Dün eski bir Dışişleri Bakanı ile birlikteydim.

"Türkiye, Suriye'ye gibi oldu. Gelinen noktanın baş sorumlularından biri Ahmet Davutoğlu'dur. Şimdi niye susuyor?" diye sordu.

Eski bakan haklı. Ahmet Davutoğlu niye konuşmuyor?..

İsmet Özçelik Aydınlık