Yeniçağ Gazetesi'nin bugünkü manşeti...
Gazetemizi okumak için tıklayınız...
DİSK BAŞKANI ÇERKEZOĞLU: TÜİK VERİLERİ KARARTIYOR, EKMEĞİMİZİ KÜÇÜLTÜYOR
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK binası önün de, açıklanan enflasyon verilerine tepki gösterdi. Çerkezoğlu, "TÜİK verileri karartıyor, her gün ekmeğimizin daha fazla küçülmesine yol açıyor" dedi. Çerkezoğlu, Türkiye'nin, dünyada enflasyonun en yüksek olduğu 10 ülkeden bir tanesi, hatta bugünkü rakamlara bakıldığında, dünyada enflasyonun en yüksek olduğu altıncı ülke olduğuna dikkat çekerek "Enflasyonda yaşadığımız kara tablo, bugünkü rakamlarla bir kez daha ortaya çıkmış durumda" dedi. DİSK üyeleri "Gerçekleri Açıkla Ekmeğimle Oynama" sloganıyla TÜİK binasının önüne giderek, açıklanan enflasyon verilerini protesto etti. Burada basın açıklaması yapan DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu, şunları söyledi: "Bugün, 2025 yılının ilk enflasyonunun açıklandığı gün. Enflasyonu, bizim her gün yaşadığımız gerçek enflasyon rakamından çok daha düşük açıklayarak milyonların ekmeğinin küçülmesine yol açan TÜİK'i bir kez daha yargı kararlarına uymaya davet ediyoruz.
TÜIK, ocak ayı enflasyonunu yüzde 5,03, yıllık enflasyonu da yüzde 42,12 olarak açıkladı. 3 Ocak tarihinde açıklanan aralık ayı enflasyonu 1,04 tü. 6 aylık enflasyonun hesaplanacağı ve o tarihte açıklanan enflasyon verisi, milyonlarca işçinin, emekçinin, kamu çalışanının, emeklinin ücretini belirleyecekti. Bir ay önce yüzde 1,04 olarak açıklanan enflasyonun, bir ay sonra beş kat artarak, TÜİK tarafından yüzde 5,03 olarak açıklandığını görüyoruz. Bu demek oluyor ki bütün fiyat artışları sonraya ertelenerek, enflasyon rakamı daha da baskılanarak milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin alacağı zam oranı düşük tutulsun diye aralık ayı enflasyonunu yüzde 1,04 olarak açıklayan TÜİK, bugün beş katı enflasyonu açıkladı.
Bu ülkede herkesin, bu ülkeye karşı görev ve sorumlulukları var. Herkes bu görev ve sorumluluklarını yerine getirmek zorundadır. Ülkeyi yöneten hükümetin görevi ve sorumluluğu, sandıktan aldıkları yetkiyle, ürettiğimiz değerin 85 milyon insanın insanca yaşamasını sağlayacak, eşit bir biçimde bölüşülmesini sağlamak ve politikaları bunun için hayata geçirmektir. Ülkemiz öyle bir hale geldi ki mevcut iktidarı eleştirenler, iktidara muhalif olanlar, siyasetçiler, gazeteciler hemen siyasallaşmış bir yargı sopasıyla bastırılmaya çalışılırken TÜİK yönetiminin mahkeme kararlarına uymayarak açıkça suç işlemesine göz yumuluyor. Çünkü TÜİK yönetiminin işlediği suç, iktidarı değil, İşçilerin, emekçilerin ekmeğini hedef alıyor, halkın ekmeğini çalıyor.”