Yeniçağ yazarı Murat Ağırel ile ilgili yeni gelişme

Yeniçağ yazarı Murat Ağırel ile ilgili yeni gelişme
Dişleriyle ilgili ağrı nedeniyle tedavi olmayı reddeden Yeniçağ yazarı Murat Ağırel, ısrarların ardından tedavi olmayı kabul etti.

Murat Ağırel ile ilgili yeni gelişme

Gazetemizin yazarı Murat Ağırel'in avukatı Celal Ülgen, Ağırel'in tedavi olmayı kabul ettiğini duyurdu.

Twitter hesabından paylaşımlarda bulunan Ülgen, şu ifadeleri kullandı:

Son dakika; Murat AĞIREL’i saat 01:30 itibarıyle tedavi olmaya ikna ettik. Yarın Okmeydanı Hastanesine sevki yapılacak. Gece Cezaevine giden arkadaşımız Av. Fuat Selvi’ye ve bütün gün yanında kalan Av. Ziya İlker Göktaş’a teşekkürler...Bir teşekkür de sizlerin yoğun ilgisine...

ekran-alintisi-196.png

ÜLGEN'DEN BİR AÇIKLAMA DAHA: "2 DİŞİNİ ÇEKTİRDİ"

Dakikalar önce yeni bir paylaşım yapan Celal Ülgen, Ağırel'in 2 dişini çektirdiğini söyledi.

Ülgen, şu ifadeleri kullandı:

"Murat Ağırel’in tedavisi şimdilik sonlandı ve iki dişi çekildi. Daha sonraki günlerde devam edecek. Şu anda cezaevine dönüş başladı."

ekran-alintisi-198.png

NE OLMUŞTU?

Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Yeniçağ yazarı Murat Ağırel’in diş tedavisi için hastaneye değil cezaevi revirine götürüldüğü açıklanmış, Ağırel'in 10 dakikalık muayene için ağrı çektiği halde 5 buçuk saat nezarethanede tutulduğu ortaya çıktı.

Cezaevinden bir mektup yazan Ağırel, "İnanın cezaevine geldiğimde kapısını öpecektim. Üzerimdeki kefeni yırttım attım. Bu bir işkencedir buna rıza göstermeyeceğim" ifadelerini kullanmıştı.

Ağırel mektubunda yaşadıklarını şöyle anlattı:

“On dakikalık muayene olabilmek için COVID’li, KOAH’lı, kanserli, kaburgaları kırık, kolları kesik mahkumların da devamlı devirdayım yaptığı nezarette tam beş buçuk saat bekletildim. Ellerim kelepçeli geldiğim hastane benzeri yerin nezaretinde adeta cezalandırıldım. ‘Seni sevk ettik ama akıllı ol’ denildi. Yapılan bu muameleye itiraz ettim. ‘

Tedavi olmak istemiyorum artık beni koğuşuma götürün’ dediğimde Başakşehir hastanesine sevk edildim. ‘İstemiyorum’ dedim. Dilekçe yazdırdılar. İnfaz memuru ‘abi bizi yakma’ dedi. Sevk istemediğimi bir an önce nezaretten çıkmak istediğimi bildirdim. Sora tekrar dilekçe istediler. Yine yazdım. Bu sefer Okmeydanı Hastanesine sevk etile. Saatlerce ‘beni nezaretten çıkarın’  dedim. En son lanet olsun ‘hastanesine de sevkine de’ dedim. Cezaevine zar, zor döndüm.”