Yerli ve Milli Damat

Bu tabiri ilk kez ben kullanmıştım. Hem de aylarca önce. Sanırım Afrin operasyonunda. Biz ABD kapılarında İHA'lar için yalvar yakar olmuşken Selçuk Bayraktar ortaya çıktı. Bırakın İHA'yı SİHA'ları da hayata geçirdi. Bölgenin ihtiyaç duyulan hava araçlarının en mükemmellerini savaş alanlarında geliştirdi. Tabi gencecik mühendislerden oluşan ekibiyle. Milyonlarca dolar talep edilip üstüne üstlük verilmeyen  insansız savaş unsurlarında ne seviyeye yükseldiğimizi görmek için engelli olmak da yetmiyor.

Müthiş espriler

Selçuk Bayraktar inanılmaz da şakacı. Kendisini anlatırken söylediği laflara bakın:

"Biliyorsunuz biz Karadenizliyiz. Bu nedenle işe girişirken hareket noktam 'Kaz uçar da Laz uçmaz mı?' sözü oldu."

Bayraktar'ın eğitim trendi de inanılmaz. İki defa yüksek lisans yapıyor. Hem ABD'de, hem yüksek lisans seviyesinden.

Öteki işler

Bugün solunum cihazı dalında da bütün kurumların "çarkçıbaşısı" gibiler.  ASELSAN'dan ROKETSAN'a iş birliği yapmaktalar. Arçelik ve pek çok kuruluşla bir holding gibi çalışıyorlar.

Hedeflenen mutlaka dört dörtlük havacılık sanayii. Bu aşkın baba Özdemir Bayraktar'la başladığını öğrenmeyen kalmadı.

Damatlar anketi

Şimdi sokağa çıkıp bir anket yapalım;

a) Berat Albayrak mı?

b) Selçuk Bayraktar mı?

Bu anketten hiç kuşkunuz olmasın Selçuk Bayraktar çıkacaktır.

Çünkü; akçalı konularla ilgisi yok. Kimsenin dükkanını kapattırmıyor. Hayali rakamlarla enflasyonu aşağı çekmekle bağlantısı bulunmuyor. Kimsenin ekmeğiyle oynamıyor.

İkinci damat mutlaka kazanacaktır, hem de uzak ara.

Geç evlendim

Selçuk Bayraktar, çalışmak ve ideallerini yakalamaktan geç evlendiğini de itiraf etti. Hatta Ahmet Hakan'a güzel karşılıklarda bulundu. "Çiçeği burnunda" damat iken bile İHA'lar ve SİHA'larla çalışmalara öncelik verdi. Büyük şansı ise Sümeyye Erdoğan gibi süper bir eşe  sahip olması. Bugün Emine Erdoğan önemli liderlerin first laydleriyle takır takır konuşuyorsa bu da kızı Sümeyye'nin sayesindedir.

Özeti; yazıma attığım başlıktır. Binlerce tebrikler.

Uyarılara dikkat!

Tarafsız Bölge bu hafta birkaç bölümlüydü. Ahmet Hakan önceliği AVM, restorant ve berberlere vermişti. Assolist yine Prof. Dr. Mehmet Ceyhan'dı. Bu grupların sözcülerinin yalvarıp yakarması karşısında bile ağzından net bir onay çıkmadı. Onca yalvarışa rağmen karar "havet"de  kaldı. Sadece buralara gideceklere aynı tavsiyelerde bulunuldu. Hatta bir ara, "Rusya'nın durumuna gelebiliriz" ağızlardan çıktı. Sonunda da "Kaldırılan tedbirlerin yeni riskleri olacaktır" bile denildi.

Pazarlama mı?

Son haftalarta Ahmet Hakan'ın devamlı konuğu Mehmet Çilingiroğlu da "olmazsa olmaz"lardan. Kanal kanal gezen bu zatın niyetini hemen herkes öğrendi. Kovid-19'la ilgili alet edavat pazarlıyor. Yersek, aracılık parasını siz tahmin edin.

***

Futbol sezonunun devamına 33 gün kaldı. Nihat Özdemir'in yukarıdan icazet alıp sorumluluk sergilemesi artık doğallaştı. Tahmin edemediği Bilim Kurulu'nun inanılmaz direnişi.

Önümüzde bir ayı aşkın bir süre var. Bana göre; AVM ve lokantaların açılmasıyla oluşacak sorunların herşeyi değiştirip, başa dönüleceği ihtimali asla unutulmamalı. Erdoğan bir anda karar değiştirirse şaşırmayın.

Hedef: İGDAŞ

İki gündür kıyamet kopuyor. Nedeni ise İGDAŞ'ın doğalgaz faturalarını yükselttiği iddiası. İktidardakiler kendilerince bir fırsat buldu ya, Ekrem İmamoğlu'na vurup duruyor. Hatta -gizli muhalefet- Can Ataklı yine aynı saflarda, ince ince vuruyor.

Aslında bu işlerin sebebi çok basit. 4 günlük sokağa çıkma yasağının sayaç okuma ve fatura belirleme tarihine denk gelmesi. 1 günlük gecikmeyi de eklerseniz, yani yollananlar aylık değil 35 günlük oldu.

Gününsözü

Geçmiş geleceğin malzemesidir. Cemil Meriç

 

Yazarın Diğer Yazıları