Yılanla aynı çuvala girilmez

Yılanla aynı çuvala girilmez
Çalkantılı günler yaşıyoruz. Batı'da "FETÖ tutuklamaları" devam ediyor. Cezaevlerinde yer kalmadı!

Güneydoğu'da kan var! 20 kahraman evlâdımız daha şehit oldu, yüreklere ateş düştü.

Aynı gün PKK, Almanya'nın Köln kentinde gösteri düzenledi.

PKK'yı terör örgütü kabul eden Almanlar ne yaptı? Sadece seyretti! Üstelik birkaç haddini bilmez Alman siyasetçi de gösteriye katıldı. Bir de ne diyor Alman Hükümeti?

Başbakan ve bakanlar "Terörle mücadelede Türkiye ile beraberiz" diyorlar! Yalan!

Terör yakında Almanya'ya taşınırsa bu yalanın bedelini ağır öderler!

Başbakan Merkel'i bir kez daha uyarıyoruz! PKK yılandır ve yılanla aynı çuvala girilmez!

PKK paçavraları ile birlikte Apo'nun posterlerinin taşındığı gösteride, Salih Müslim denilen PYD elebaşı da vardı. Bir de kim vardı biliyor musunuz? HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş!

Bu adam iyice azıttı ve PKK'lı katillerle birlikte yürüyerek devlete meydan okudu. Bu iflah olmaz Türkiye düşmanı için gereken mutlaka yapılmalı! Meclis gibi kutsal çatı altında ne işi var?

Rahmi Turan Sözcü

 

 

***

 

Kalın ne demek istiyor?

(...) Güneydoğu'yu ele geçirmek için terör estiren PKK, bu kez beraber olduğu Suriye PYD ve silahlı örgütü YPG'nin tüm bölge sınırımızda (PYD-PKK koridoru) bir devletçik kurduğunu düşünelim. Bu durumda, Güneydoğu, Doğu Anadolu ve belki de tüm Türkiye'de daha büyük bir terörün de arka cephesi oluşmuş olur.

Türkiye'nin sınır güvenliğinin dışında, iktidarın siyasi ve askeri hedefi var mı?

En azından düşünce temelinde var olduğunu görüyoruz. Kalın'ın yazısında şu cümle hiç tartışma konusu yapılmadı:

Fırat Kalkanı Harekâtı, ılımlı Suriye muhalefetinin (Yani ÖSO'nun) yeterli desteği görmesi halinde, hem DAEŞ hem de Esad rejimi ile savaşabileceğini ve Suriye'yi terörden temizleyebileceğini gösteriyor.

***

Kalın, sıradan bir kimse değil. Cumhurbaşkanı'nın en yakını. RTE'nin sözcüsü. Beştepe'nin düşüncelerini açıklayan insan.

Yazısındaki bu cümle, RTE'nin düşüncelerini yansıtıyor diyebiliriz. Kalın en azından askeri operasyonun amaç ve hedefleri üzerine tartışmalarda, görüşmelerde ve konan hedeflerde, en azından böyle bir stratejik hedefin de yan cepte tutulduğunu gösteriyor.

Dikkat edin: a) ÖSO aynı zamanda Esad rejimi ile savaşabilir ve Suriye'yi terörden (tabii ki Esad teröründen de!) temizleyebilir!

Hani koşulda? "Yeterli desteği görmesi halinde."

ÖSO'ya bu desteği kim veriyor? Türkiye, TSK.

***

Saray, en zor durumda kabul edebileceği Esad ile el sıkışmaktan nefret ediyor. Bu nedenle ÖSO'yu Esad'ı da yıkabilecek bir güç olarak görüyor. Veya en azından ABD'ye böyle bir hedef gösteriyor.

Saray'ın bugüne kadarki Suriye politikasının batmasından ve bunun nedenlerinden hiç ders almadığı görülüyor.

Rusya'yı, İran'ı zerre takmıyor. Suriye'nin ilerleyişinden de adeta endişe içinde.

TSK destekli ÖSO, Suriye güçleriyle çatışmayı göze alır mı? Kalın ne demek istiyor? Bu cümlesine açıklık getirmeli...

Orhan Bursalı Cumhuriyet

 

 

***

 

Aynı kefeye koyan kim

Amerikalıların sürekli PYD'den yana tavır almaları ve Türkiye'nin isteklerini duymazdan gelmeleri bizimkileri "çileden" çıkarmış vaziyette!

"Türkiye'yi PYD ile aynı kefeye koyan açıklamalar kabul edilemez" diyorlar!

Aynı kefeye koyan kim? Aslında Amerikalılar Türkiye ile PYD'yi aynı kefeye koymuyorlar ki!

PYD daha "ayrıcalıklı" bir kefede!

Türkiye ise "bambaşka" bir kefede!

Arada sırada gönlümüzü okşayan birkaç cümle ile işi idare etmeye çalışıyorlar!

(...)

Türkiye'nin "kimin gerçek dost, kimin gerçek müttefik" olduğu konusunda acilen bir karara varması gerekiyor!

Bakın son günlerde Amerika'dan gelen tüm açıklamalar PYD'yi değil Türkiye'yi uyarıyor!

Ve sıkça, "PYD'yi bırakın IŞİD ile mücadele edin" uyarısı yapılıyor!

Amerika bölgede PYD'yi "dost olarak" görüyor ve onu feda etmek istemiyor!

PYD'nin PKK'nın bir uzantısı olduğunu bildiği halde silah yardımı yapmaktan geri kalmıyor!

Bugün Cerablus'ta Türk tanklarına karşı kullanılan müttefik silahlarını yarın Türkiye sınırları içinde PKK'nın kullanmayacağını kim garanti edebilir?

(...)

Zira adamların her açıklaması adeta bu gerçeği suratımıza çarpıyor!

Gerçek dostlarının "PYD ve onun uzantıları" olduğunu daha açık nasıl söylesinler!..

Zeki Ceyhan Milli Gazete

 

 

***

 

Erdoğan Esad'la görüşecek mi?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Çin'deki G-20 zirvesinde Rusya Lideri Vladimir Putin'le bir araya geldi.

Zirve sonrasındaki hava, iki ülke arasındaki krizin, büyük ölçüde geride kaldığını gösteriyor.

Ancak hâlâ birkaç "pürüz" var: Türkiye ve Rusya'nın Suriye konusunda farklı yaklaşımları gibi.

Kulislere görüşme sonrasında, Putin'in aradaki en büyük görüş ayrılığı olan Beşar Esad'a bakış konusunda da önemli bir hamle yaptığı yansıdı. Diplomatik kaynaklar, Putin'in "Moskova'da Erdoğan ve Esad'ı bir araya getirmeyi önerdiğini" konuşuyor.

Öneri o kadar ciddi ki, tarih bile veriliyor: 18-22 Eylül aralığı...

Türk tarafından henüz ses yok. Ancak duyumlar, kesin bir "Hayır" yanıtının da verilmemiş olduğu yolunda...

Zeynep Gürcanlı Sözcü

 

 

***

 

"Reis ne diyorsa o" ise...

"Reis ne diyorsa o" diyenler, günlerdir ekranlardan ve gazete manşetlerinden haykırıyorlardı:

Darbenin arkasında Amerika var.

Amerika bu kez başaramadı.

Amerikancı darbe önlendi.

 Ve dün şöyle bir şey oldu:

"Reis", Çin'de Obama ile buluştu.

Bu buluşmada Obama'ya şöyle dedi "Reis":

"15 Temmuz darbe girişimi sonrasında verdikleri destekten dolayı teşekkür ediyoruz."

(...)

 Hadi bakalım. Alalım bir tornistanınızı...

Ahmet Hakan Hürriyet

med-001.jpg