Yılda 82 bin kişi gripten ölüyor

Yılda 82 bin kişi gripten ölüyor
Göğüs, Kalp Damar Cerrahisi uzmanı Opr.Dr. Okan Özdemir, “Bu ölümlerin yüzde 5-14 ünün corona virüsten olduğu gerçeği ile ülkemizde her yıl 4100 ile 11.480 (kişi o yılki mutant korona virüsler nedeniyle kaybedilir. Her yıl!” dedi.

Göğüs, Kalp Damar Cerrahisi uzmanı Opr. Dr. Mehmet Okan Özdemir, Dünya Sağlık Örgütü verilerini inceledi ve sonuçları değerlendirerek, “Toplumsal paranoya mı, global koronaya mı?” başlıklı bir inceleme yaptı.

Dr. Okan Özdemir, “Bu ölümlerin yüzde 5-14 ünün corona virüsten olduğu gerçeği ile ülkemizde her yıl 4100  ile 11.480  kişi o yılki mutant coronavirüsler nedeniyle kaybedilir. Her yıl!” dedi.

Özdemir, “Geçen yıl dünyada toplamda  7 milyon insan grip ve griple tetiklenen  komplikasyonlardan kaybedildi, bunların da 350 bin ila 1 milyon kadarı geçen yıl coronavirüs nedeniyle öldü. Siz hiç “gripten öldü, nezleden öldü” gibi bir haber duydunuz mu? Duymadınız. Neden?” diye sordu.

Özdemir’in incelemesi şöyle:

TOPLUMSAL PARANOYA MI, GLOBAL KORONAYA MI?

Başlığı görünce bu salgını hafife aldığım sanılmasın, sizlerin Covid-19 pandemisine başka bir perspektiften bakabilmenizi sağlamaya çalışacağım. Zor, biliyorum çünkü bu tür global histeriler sırasında dayatılmış, kabul görmüş algıların karşısına değişik bakış açıları ile çıkmak zordur.

Ancak bilimsel gelişmenin temeli, kabullenilmiş algılara değil bilimsel verilere dayandırılan yalın gerçeklerdir.

Aşağıdaki tüm veriler Dünya Sağlık Örgütü(WHO)  ve ABD Hastalık ve Korunma Merkezleri(CDC) kaynaklarından derlenmiştir.

Her yıl gribal enfeksiyonların yüzde 11 i influenza ve RSV virüsleri, yüzde14’ü corona virüsler, yüzde 29’u Rhinovirüsler ve geri kalan yüzde 46’sı bilinmeyen virüsler tarafından oluşturulur.

Her yıl her 1000 kişiden biri grip ve bağlı komplikasyonlardan ölür. (yüzde0.1) Bu ölenlerin yüzde 5-14’ü corona virüs nedenli ölümdür.

Yani 82 milyon nüfusu olan ülkemizde her yıl yaklaşık 82.000 (seksen iki bin) kişi grip ve gribal enfeksiyonların sonucunda kronik akciğer, kalp, hipertansiyon, diabet, immün yetersizlik hastalarında gelişen komplikasyonlarla kaybedilir. Bu ölümlerin yüzde 5-14 ünün corona virüsten olduğu gerçeği ile ülkemizde her yıl 4100 (dört bin yüz) ile 11.480 (on bir bin dörtyüz seksen) kişi o yılki mutant corona virüsler nedeniyle kaybedilir. Her yıl!

Geçtiğimiz yıl ve önceki yıllarda da grip ve nezle nedeni ile on binlerce Türk vatandaşı hayatını kaybetti ve haberiniz bile olmadı...

Geçen yıl dünyada toplamda  7 milyon insan grip ve griple tetiklenen komplikasyonlardan kaybedildi; bunların da 350 bin ila 1 milyon kadarı geçen yıl corona virüs nedeniyle öldü.

Siz hiç “gripten öldü, nezleden öldü” gibi bir haber duydunuz mu? Duymadınız. Neden?

Corona virüsten ölenlerin hemen tamamı yaygın pnomoniden kaybedilir.

2016 yılında Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 3 milyon kişi pnomoniden öldü ,bunların hiçbirine corona virüs testi yapılmamıştı.

Soruyorum bu gürültü, patırtı neden? Bu korkuya neden olan olan algı eğer sokakta aniden ölenlerse hiçbir viral veya bakteriyel pnomoni hastası böyle pat diye sokakta düşüp ölmez.

O zaman aniden akut hipoksi yapan ve sokaktaki bir insanı aniden öldürebilen başka bir neden arayacaksınız!

30 yıllık tıbbi pratiğimde hastanelerin acil servislerinde bizzat yaşayarak şahit olduğum kış aylarında her gece sağlık personeli bu tür grip hastalarının ağır seyredenlerine bir tane boş suni solunum cihazı, boş bir yoğun bakım yatağı bulabilmek için uğraşır ve maalesef bazen de bulunamadığından yüzlerce, binlerce hasta, yataklarında kaybedilir.

Ve bunlar hiçbir zaman sizlerin, bizlerin gözümüzün içine bu kadar sokulmaz, bu kadar korkutulmazsınız...

Kış geçip gitmek üzere, Türkiye de corona virüs kaynaklı ölüm sayısı siz bunları okurken belki de en fazla 550-600 arası olacak ki mevsimsel gerçeklere uygundur. Geçen yıl siz farkında olmadınız ama bu sayı toplamda yaklaşık 10.000 (on bin) civarındaydı ancak geçen yıl hiçbirisine coronavirüs testi yapılmadığından bu korku  gelişmedi.(Coronavirüs testi geçen yıl da mevcuttu.)

ABD’de mevsimsel grip için aşılanma oranı her yıl yüzde 52’dir,yani nüfusun yarısı “aşılanır”

Buna rağmen grip salgını ABD’de 2018-2019 sezonunda 35.5 milyon (otuz milyon beş yüz bin) insana bulaşmıştır. Nedeni de virüslerin her birisinin ayrı yapısal şifreler barındırmasındandır.

Bu hastaların 16.5 milyonu hastanelere müracaat etmiştir ve 490.600’ü hastaneye yatırılmıştır. Ve bu hastaların 34.200’ü doğrudan bu virüs nedeni ile 27.680 kadarı ikincil sebepler ile hayatını kaybetmiştir.

CDC (ABD Hastalık ve Korunma Merkezleri) verilerine göre 2019 yılında sadece ABD'de toplam 62.000 kadar kayıp vardır.

ABD’de her yıl yaklaşık 50.000-60.000 insanı öldüren bir virüs salgınından bahsediyorum!

Gelelim Covid-19’a. Aralık ayından bu yana geçen 5 aylık süre içinde Covid-19  salgını  120 bin insanı öldürdü. Aynı süre içerisinde mevsimsel grip en az 300.000 (üç yüz bin) insanı öldürdü. Üstelik coronavirüs dışı virüslere bağlı grip hem 65 yaş üzeri insanları hem de aynı oranda 0-5 yaş bebeklerin ölümüne neden oldu.

Geçtiğimiz yıl kaç sanatçı, kaç sporcu, kaç tanınmış insan, kaç doktor, hemşire, kaç devlet başkanı grip oldu biliyor musunuz?

Şöyle ki yarısından fazlası gribal enfeksiyon geçirdi, bu nedenle ölen dünyaca ünlü isimler oldu.

Politikacılar, sporcular, profesörler öldü. Size onları “akciğer yetmezliği, kalp yetmezliği” nedeni ile ölüm olarak bildirdiler. Ama onlar da hepsi grip virüsü nedeni ile öldü. Bizlerin de en az yarımız geçen yıl grip ve nezle geçirdik ,haber konusu olmadık, demek ki geçen yıl kitleler halinde ölmediysek bu sene de ölmeyeceğiz. Geçen yıl hiçbirimizi televizyonlardan tek tek saymadılar ve her gün tüm TV kanallarında herkesin ilgilendiği “sayısal istatistik” haline getirmediler.

Şöyle düşünelim: İnsanların aynı evde yaşayıp da birisinin dışarıda çalışması, diğerinin çalışmayıp evde kalması durumunda, bu iki kişiden birine mikrop bulaşmışken, diğerinin temiz kalması mümkün müdür?

Bu, “salgından korunma algoritması”na da uygun değildir, düz mantığa da.

Bu panik ve alarm halinin nedeni ölüm sayısı olmamalı. Çünkü yılbaşından bu yana 3 ayda dünyada 5 yaş altı 1.950.000 çocuk öldü, HIV/AİDS nedeniyle 432. 000 kişi, sigara nedeniyle 1.285,000 kişi öldü. 275,000 kişi intihar ederek, 2.110.000 kişi kanser nedeniyle öldü.

Dünyada yalnızca bugün 26,000 (yirmi altı bin) insan çoğu çocuk olmak üzere açlıktan öldü.

Peki nedir bugünlerdeki histerinin nedeni?

Bunu sormak her bireyin en doğal hakkıdır çünkü kendi sağlığını direk ilgilendiren bu konuda yukarıdaki rakamsal veriler ışığında bu yıl ki corona virüsün öncekilerden daha korkunç kabul edilmesini hangi faktörler sağlamaktadır?

Çok iyi bilinir ki korku olmadan toplumda yapılacak köklü değişikliklerle ilgili algı oluşturulamaz.

Her büyük global seviyedeki salgın veya dünya savaşları gibi ağır korku yaratan dönemlerden sonra dünyada çok köklü sosyal ve ekonomik değişimler olur. Bu salgın da bir gün bitecek, ancak bittiğinde insanların toplumsal yaşam alışkanlıkları ve ekonomik durumlarının epeyce değişmiş olduğu görülecektir.

Örneğin global büyük sermaye sahipleri, oluşacak ekonomik krizler sonrası zarar eden firmaları, sanayi kuruluşlarını yok değerine ele geçirecek ki Çin de bu değişim oldu bitti bile.

Para ve servetler el değiştirecek, oluşacak ağır ekonomik krizi aşmak için aşırı miktarda karşılıksız para basılacak...  Oluşacak hiperenflasyon sonrası zaten virüsü bulaştırıyor algısı ile değersizleştirilen banknotlar yani rezerv para olan dolar ve ulusal paralar kaldırılıp yerine dijital tabanlı para birimleri gelecek, sanayi ve günlük yaşam yoğunluklu olarak robotik oluşumlarla sürdürülecek…

5.0 teknoloji yani 5G telekomünikasyon ve internet sistemleri şu anda yoğun olarak aktif kullanıldıkları Çin, Güney Kore ,ABD, İtalya, İspanya, İngiltere den sonra tüm dünyada yaygınlaşacak, bu teknoloji ile donatılmış akıllı şehirler özendirilecek. İnsanlarda dijital hayatı kolaylaştıracağı savıyla çip uygulaması yaygınlaştırılacak, ulusal kimlikler, ulusal sınırlar, pasaportlar son bulacak.

Ayrıca son 170 yılın en sıcak kışını yaşadığımız bu yılda tüm hareketler, sanayi, trafik yavaşlatılarak dünyanın soğutulmasına çalışılıyor ve simülasyon ile etkenlere ait veriler biriktiriliyor.

Ve tüm bunların en önemlisi ise dünyada ekonomik sıkıntıların zirve yaptığı günlerde dünyaya hâkim kılınan korku ve panik ortamında sağlanacak toplumsal tepkileri engellemektir..

Dünyanın 2. Dünya Savaşından bu yana gördüğü en büyük, en yaygın paniği, yaşam tarzı değişikliğini yaşıyoruz. Daha doğrusu buna mecbur ediliyoruz.

Biz bu histeri içinde kişisel olarak ne yapabiliriz? Zaten her zaman dikkat etmemiz gereken hijyen ve bağışıklık koruma kurallarına uyarak yayılımın azalmasını sağlayabileceğiz, bunun bir veba salgını olmadığını bilerek panik yapmayacağız ki hastalıklara karşı en güçlü silahımız olan bağışıklığımızı düşürmeyeceğiz. Bugünlerin katlanılması gereken zorunlu bir süreç olduğunun bilinciyle tüm koruyucu tedbirlere abartmadan uyacağız ve bu histerinin yakın bir zamanda bitirilmeyeceğini bilerek geleceğimizi başkalarının planlamasına izin vermeyecek şekilde farkındalığımızı arttırmaya, hurafeler, dini dogmalar yerine bilime yönelerek, ulusal üretim ve ulusal tarımın yeniden organizasyonuna destek olmaya çalışacağız

Covid-19 a karşı yakın bir zamanda aşı ve ilaç kullanıma sunulsa da önümüzdeki kış başka bir corona virüs versiyonu mutasyon yoluyla aynı yolu izleyecek.