Süper Lig'de Trabzonspor dışında ilk şampiyonluk yaşayan takım Bursaspor, 2013'te Inter, Parma, Fiorentina gibi dev takımların formasını giyen Fransız kaleci Sebastien Frey'i transfer etti.
2013-14 sezonunda 27 lig karşılaşmasında Bursaspor’da forma giyen Frey, Şenol Güneş’in göreve geldiği bir sonraki sezon ise tek bir lig mücadelesinde bile görev alamadı.
Fransız kaleci, 2015'te Bursaspor'u FIFA'ya şikâyet ederek takımdan ayrıldı ve futbolu bıraktı. Açtığı davayı kazanan Frey, Türkiye günlerini anlattı.
"TÜRKİYE'YE GİDERKEN AKLIMDA SORU İŞARETİ YOKTU"
Gazeteci Nafi Alpay'ın Fransız basınından derlediği Frey'in açıklamaları şöyle:
"Bursaspor’dan teklif aldığımda hem şaşırdım hem de çok mutlu oldum. Türkiye’ye giderken aklımda hiçbir soru işareti yoktu; aksine, farklı bir kültürü tanıyacak olmanın heyecanıyla gittim. Türkiye’de taraftarlar gerçekten çok tutkulu. O kadar tutkulular ki, her şeyin yolunda gitmesi gerekiyor. Bursaspor’daki ilk yılım oldukça güzel geçti, ancak ikinci yılımda kulüpte başkanlık seçimleri yapıldı.”
"MİLLİYETÇİ BAŞKAN GELDİ"
"Ben ve Taye Taiwo gibi oyuncuları transfer eden başkan, Avrupa zihniyetine sahip, oldukça açık görüşlü bir isimdi. Fena olmayan iyi de bir takım inşa ediyordu. Ancak başkan seçimleri kaybetti ve yerine milliyetçi bir başkan geldi."
"TÜRK KERE TÜRK TEKNİK DİREKTÖR GETİRİLDİ"
"Yeni başkanla birlikte Türk kere Türk olan bir teknik direktör (Şenol Güneş) getirildi. İki yıl daha sözleşmem olmasına rağmen, yeni hoca ilk görüşmemizde bana eşyalarımı toplayıp gitmemi söyledi ve kalede yabancı kaleci istemediğini belirtti.
Buna kararın kendisine değil, bana ait olduğunu söyledim. Samimi bir şekilde, futbollarının güzelliğine hayran olduğum için gelmediğimi, bana yapılan teklifi iyi bulduğum için orada bulunduğumu kendisine açıkladım."
"İKİ YIL BOYUNCA TATİL YAPACAĞIMI SÖYLEDİM"
"Kariyerimin sonundaydım zaten, beni oynatıp oynatmamasının benim için çok fazla şey ifade etmediğini söyledim. Sadece bana saygısızlık etmemesini istedim. Eğer saygısızlık yapmayacaksa ve beni oynatmama konusunda kararlıysa, kalecilerini çalıştırabileceğimi belirttim. Takımdayım, sözleşmem devam ediyor ve Türkiye’de mutluyum.
Ancak kendisi bana, ‘Hayır, hayır, yardımını da istemiyorum, takımdan ayrılmanı öneriyorum’ dedi. Ben de kendisine teşekkür ettim ve iyi bir maaşım olduğunu, iki yıl boyunca keyifle tatil yapacağımı söyledim."
"BİR YIL MOBBİNGE MARUZ KALDIM"
"Kendisine hata yapmayacağımı ve onların da hata yapmamalarını söyledim. Bir yıl boyunca mobbinge maruz kaldım. Ama ne mobbing… Taye Taiwo altı ayın sonunda takımdan ayrıldı. Ben takımda kalıp yılmayacağıma dair kendime söz verdim.
Daha sonra Bursaspor’u mobbing ve sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle FIFA’ya şikayet ettim. FIFA benim tarafımı tuttu ve avukatları gerçekten harika bir iş çıkardı."
"MOBBİNG DOSYASININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU HAYAL EDİN"
"Avukatım, ‘Frey, eğer kalmaya kararlıysan mobbing devam edecek’ dedi. Bu yüzden başıma gelen her şeyi bir kağıda veya telefona yazarak kendisine iletmemi istedi; adeta bir günlük tutmamı istedi. Bir yıl süren mobbing dosyasının kaç sayfa olduğunu siz hayal edin. Mahkeme tam üç yıl sürdü.
Bursaspor’u uyardım ve benimle daha fazla uğraşmamalarını söyledim. Kurnazlık yapmayı denediler, ama her şey aleyhlerine sonuçlandı. Biz Avrupalı oyuncuların FIFA ve ilgili kurumlar tarafından korunduğunu kendilerine anlattım."
"BURSASSPOR'U UYARMIŞTIM"
"Kısaca, beni aptal yerine koymamalarını söyledim. Sonuç olarak Bursaspor ikinci lige düştü ve transfer yasağı aldı. Bugün galiba 3. Lig’deler. Onları uyarmıştım; kimseden bir şey istemedim, sadece beni rahat bırakmalarını istedim."
"FİZİKSEL SALDIRI OLMADI AMA..."
"Bir yıl boyunca bana yaşattıklarını anlatmaya kalksam, yaptıklarımı az bulursunuz. Benim onlara yaptıklarım, onların bana yaşattıklarının yanında hiçbir şey. Antrenman tesislerine geldiğim anda her şey başlıyordu; fiziksel bir saldırı olmadı ve olamazdı da, ama çok fazla şey vardı.
Boyun eğmedim. Tüm paramı, üstelik faizleriyle birlikte ödediler. Bu gerçekten onlar için üzücü bir durum. Şehir yaşamak için çok güzeldi ve Bursaspor harika bir kulüptü. Fransa ve İtalya’daki kulüplerin yarısından fazlası Bursaspor’un sahip olduğu tesislere sahip değil. Bazı konularda sert davranmak istediler. Bazı oyuncularda bu işe yaradı, ama bende işe yaramadı; yine de onları bu konuda uyardım. Bursaspor’dan ayrılırken teklifler aldım, ancak psikolojik olarak yorgundum ve futbolu bırakmaya karar verdim."