Yoksulluk kader olamaz

Yoksulluk kader olamaz

AKP''nin iktidar olmasında en büyük etken "Yolsuzlukla, Yasaklarla ve Yoksullukla" mücadele edeceğini ve ortadan kaldıracağını açıklaması sonucunda gerçekleşti. Sayın Erdoğan iktidar olunca 3Y''yi unuttu. Fakat bunu halk hatırlamasın diye yandaş medya yarattı. Dini söylemler altında yaptığı konuşmalarla, yoksulluğun kader olduğunu, ülkenin geleceği için evrensel değerlerin korunması için yasakların olması gerektiğini, halkı inandırmaya çalıştı. Yolsuzlukla mücadeleye gelince, işler biraz karıştı. Yeni zenginler türetildi. İhaleler kişilere özgü düzenlemeler içinde verilmeye başlandı. Demokrasi ve adalet sistemi rafa kaldırıldı. Yaratılan sistemin savunucularını yaratmak için yandaş kişilere ihtiyaç doğdu. Burada eğitim devreye sokuldu. 4+4+4 eğitim sitemi devreye sokuldu. Millî Eğitim Sistemi iktidara yandaş yetiştiren kurum haline getirildi. Yöneticilerde liyakat sistemi, partili olma ile yer değiştirdi. Çarklar istedikleri gibi dönmeye başladı. Özgürlük, adalet, yoksulluk tavan yapınca çarklar dönmemeye başladı. Pahalılık, halkın alım gücünün düşmesi karşısında, AKP içinde seslerin yükselmesi başladı. AKP''li vekiller halkın karşısına çıkamamaktan yakınmaya başladılar. 

Vatandaş yoksullukla kıvranıyor 

Vatandaşların yoksulluk içinde kıvrandığını, çiftçilerin ürünlerini yetiştiremediklerini, banka faizleri yüksekliği nedeniyle tarlarını sattıklarını dile getirerek çözüm istediler. İktidar merkez bankasının kasası boşattığı için çözüm bulamadı. Hemen pandemiye sarılarak, her şeyin sebebinin hastalık olduğunu dile getirmeye başladı. Bunun üstüne bir de savaş tehlikesini ekledi. Bu arada seçim yatırımı için olmaz dediklerine olur demeye başladı. Emeklisinden, EYT''lilere kadar mavi boncuk dağıtmaya başladı. Orta tabakayı ortadan kaldırdı. Yeni zenginler yarattı. Yeni zenginlere de ben gidersen, benden sonra tufan korkusunu hatırlattı. Hiçbir zaman muhalefetin bir araya gelemeyeceğini düşünen iktidarın bu oyunu 6''lı masa ile bozuldu. Anketler yayınlıyorlar. Başkanlık adayının kazanamayacağını ileri sürüyorlar. İşin aslının sistem değişikliği olduğunu hâlâ kavrayamadılar. Nedense muhalefet de bu konuyu önemsiyor. Gerçeği söylemek gerekirse, muhalefet yol haritasını açıkladı. Bundan sonra ne yapılacağını düz olarak halka anlattığında her şey çok kolay çözümlenecek. 

Ekonomik kriz yoksulları vurdu 

Gelelim eğitime sistemin en çok zora soktuğu kurum eğitim oldu. Yoksulluk, işsizlik, zamlarla birlikte yüz binlerce çocuk örgün eğitim dışına çıktı. Ekonomik kriz, yoksul aileleri vurdu. Ekonomik krizle derinleşen yoksulluk, veliler ve çocuklar üzerinde yıkıcı etki yarattı. Çocuklarına harçlık veremediklerini söyleyen veliler, "Verebildiğimiz harçlıklar ise çocuklarımızın okuldaki bir gününde sağlıklı ve yeterli beslenmelerine yetmiyor. Birkaç ay öncesine kadar en kötü ihtimalle ekmeğin içine peynir ya da kaynatılan bir iki yumurta ile okula gönderdiğimiz çocuklarımızın yanlarına artık ne koyacağımızı düşünüyoruz" diye konuştular. 

Öğrenci Veli Derneği Edirne Şubesi''nce "Ani Ekonomik Değişimlerin Öğrencilerimizin Aileleri Üzerindeki Etkilerini Ölçmek" adıyla bir anket çalışması başlatıldı.  

Dernek tarafından yapılan açıklamada, yoksulluk, işsizlik ve son zamlarla birlikte yüz binlerce çocuğun örgün eğitim dışına çıktığı belirtilerek yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenemeyen çocuklarda görülecek olası sonuçlar ve öneriler şöyle sıralandı:  

"Çocuklarda fiziksel, ruhsal sağlık sorunları ile bilişsel yeti kayıpları görülebilir. Bu da daha fazla bebek ve çocuk hastalıkları, hatta ölümleri demek, okulda akademik başarısızlık, hatta okul terkleri demek". Bu nedenle acil olarak dezavantajlı bölgelerden başlamak üzere tüm çocuklarımıza tüm okullarda sabah kahvaltıları ve öğle yemekleri ücretsiz olarak verilmelidir. Meyve ve süt ihtiyaçları ara öğünler olarak karşılanmalıdır. Ücretsiz sağlıklı ve erişilebilir su olanağı bütün okullarımıza sağlanmalıdır. Ücretsiz ulaşım ve barınma gereksinimleri karşılanmalıdır. Çocukların sağlık takipleri dikkatle yapılmalı, besin yoksunluğu kaynaklı bu raporlar kâğıt üzerinde kalmamalıdır. 

Yazarın Diğer Yazıları