YSK'dan gerekçesiz karar!

YSK nihayet beklenen gerekçeli kararı açıkladı. Gerekçeli kararda ne yoktu derseniz; her halde bir tek "gerekçe" yoktu derim. 250 sayfa kararda, 200 sayfa mevzuat ve AKP'nin itiraz dilekçesinde yer alan iddialar; 37 sayfa da karşı oy gerekçeleri yer alıyor. Değerlendirme kısmı ise yalnızca 13 sayfa ve elle tutulur hiçbir şey söylenmiyor.

Günlerce tartıştık: "Olağanüstü itiraz için başvuru süreci nereden başlıyor, nerede bitiyor?" diye…

Bu sorunun cevabını belki YSK, gerekçeli kararında verir dedik… Sonuç?

İki kelime… Olağanüstü itiraz "süresi içinde" yapılmıştır.

Ne zaman başladı bu süre? Ne zaman bitti?

İl birleştirme tutanağı ile başladıysa, süre 8 Nisan'da bitmişti; mazbatanın verilmesiyle başladıysa, olağanüstü itiraz yapıldığında mazbata henüz verilmemişti.

Bu sürenin belirtilmesi neden önemliydi?

23 Haziran seçimleri ve ondan sonraki tüm seçimler için.

Ama öncelikle 23 Haziran seçimleri için konuşursak; bu seçimde, tüm belirsizliklerin giderilmesi, seçimin sağlıklı bir sonuç vermesi için, çiğnen demokrasinin ve hukukun tekrar ayağa kalkması için elzem.

GEREKÇE GÖSTERİLEN NEDEN

Günlerdir ortaya atılan "çaldılar", "AKP'li gibi görünene pusula vermediler" gibi iddiaların aslı astarının olmadığı, hatta AKP'nin kendi itiraz dilekçesinde dahi yer almadığı gerekçeli kararla da ortaya çıkarılmış oldu.

Tam da bizim tahmin ettiğimiz gibi kimsenin bir şey çaldığı yokmuş.

Hatta kısa kararda, seçimlerin yenilenmesine gerekçe olarak gösterilen sebep bile tek başına yeterli değilmiş.

Birbiriyle illiyet bağı bulunmayan 3 sebepten alınmış bu yenilenme kararı:

1 - 754 sandıkta kamu çalışanı olmayan başkanın görev alması.

2 - 18 sandıkta sayım döküm cetveli olmaması, 90 sandıkta sayım döküm cetvelinde imza bulunmaması.

3 - 706 kişinin (ölüm, kısıtlılık gibi sebeplerle) oy kullanma hakkı bulunmamasına rağmen oy kullanmış olması.

Ve kararda, bu üç sebebin tek başına iptal nedeni sayılamayacağı da açıkça belirtilmiş. Karşı oyda da daha önce hiçbir seçimde iptal konusu yapılmayan bu hususların İstanbul seçimleri için de iptal sebebi olamayacağı YSK üyesi Yunus Aykın tarafından dile getirilmiş.

Tek başına seçim sonucuna etki etmediği, YSK tarafından da kabul edilen bu sebeplerin İmamoğlu ve Yıldırım arasındaki sayısal farkı kapatabileceğine dair deliller de ortaya konulamamış.

Üstelik, ikinci ve üçüncü sebepler kısa kararda yer almamıştı bile!

ÇELİŞKİLİ GEREKÇELER

Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde İyi Parti'nin yaptığı itirazı hatırlarsınız… AKP'nin İstanbul seçimleri için yaptığı itiraza benzer bir itiraz, İyi Parti tarafından yapılmış ancak bu itiraz YSK tarafından reddedilmişti.

İtirazın reddine sebep olan gerekçe ise şöyle idi:

"Sandık kurullarının teşkiline ilişkin itirazların YSK'nın 13/12/2018 ve 2018/1105 sayılı kararı ile kabul edilen Seçim Takvimine göre 2 Mart 2019 tarihinde kesin olarak karar bağlaması nedeniyle tam kanunsuzluk iddiasına ilişkin talebin reddine…"

İstanbul seçimlerinin yenilenmesine dair gerekçeli kararda da Mustafakemalpaşa ilçesine dair verilen bu karar hatırlatılmış ancak itirazın ret sebebi, "sonuca müessir etmeme" olarak belirtilmiş.

Görünen o ki, YSK, İstanbul seçimlerini yenilemek için kendi ile çelişmeyi dahi göze almış…

AKP'NİN İTİRAFI

AKP, itiraz dilekçesinde "tam kanunsuzluk" iddiasında bulunurken, tüm seçim ve seçim işlemleri yok hükmündedir demiş ancak yalnızca tek bir seçimin iptalini istemişti.

Bu isteği siyasi bir eylem olarak kabul edince, YSK'nın kararında bu siyasi taleple bağlı kalmayarak tüm seçimi iptal etmesini beklemiştik… Etmedi. Millet İttifakı, bu yönde talepte bulundu; onu da reddetti.

Şimdi ise siyasi rüzgârın yönünde verilen bu kararlar sonucu, akla geçmişle ve gelecekle ilgili iki soru geliyor:

1 - 24 Haziran 2018'de yapılan milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde de kamu personeli dışından görevlendirilen sandık kurulu başkanı var mıydı?

2 - 23 Haziran 2019 seçimleri, YSK itibarını bu denli kaybetmişken, hukuk kurallarına uygun olarak nasıl işleyecek?

 

Yazarın Diğer Yazıları