Yumruk da, beyzbol sopası da işe yaramadı!..

Ana muhalefet partisi lideri devlet protokolünün hemen önünde linç girişimine uğruyor... Failler serbest... Hem de korumalı!.. Hem de kahraman muamelesi çekiliyor...

Tek işi, özgürce düşüncelerini yazmak olan gazeteciye evinin önünde kalleşçe pusu kuruluyor... Beyzbol sopaları ile öldüresiye dövülüyor... Failler yine serbest... Hem de korumalı... Sanki birileri onlara "siz gidin bu işi yapın. Yakalansanız da serbest kalırsınız. Mahallenize girerken de kahramanlar gibi karşılanacaksınız" garantisi vermiş gibicesine!..

Yüksek irade destekli bu linç girişimlerinin peş peşe gelmesi tesadüf değil. Mesaj net; iyice sindirmeye iyice korkutmaya çalışıyorlar. "Sadece dayak yemekle kalmazsınız..." demeye getiriyorlar!..

Hal böyle olunca toplumda bundan nasibini alıyor...

CHP, Ekrem İmamoğlu'na seçim kampanyasına destek için bağış kampanyası başlattı. Duyurduğu banka hesap numaralarına vatandaşlardan 20 lira yatırmasını  istedi. Haklı bir kampanya. 23 Haziran'da tekrarlanacak İstanbul seçimlerinde iktidar yine devlet gücünü alabildiğince kullanacak. Ayrıca, saray çevrelerinde yapılan özel çalışmalarla hangi iş adamlarına ne kadar İstanbul yükümlülüğü çıkarıldığını duyuyorum. Akıl almaz paralar kulağıma geliyor. Saray içinde ekonomi yönetimi ile çok içli dışlı "Bakanlar üstü adam" diye tarif edilen zatın  yatırımcı Bakanlar ile  yaptığı İstanbul  koordinasyon toplantısını dinleyince "Allah, Ekrem İmamoğlu'nun yardımcısı olsun" dedim...

Sadece yargıda değil... Korku her yerde var. Bir dost sohbetinde YSK kararını ve 23 Haziran'ı tartışıyorduk. Kamu da görev yapan bir arkadaşım, "Devlet dairelerinde çalışan arkadaşlar, Ekrem İmamoğlu'nun kampanyasına yardım da bulunmak istiyorlar ama korkuyorlar. Hepimizde, takip ediliyoruz korkusu var. Doğrudan  yardımda bulunsak mutlaka tespit ederler ve başımıza olmadık işler gelir. Terör örgütü üyesi yaparlar işimizden oluruz.  İmamoğlu'na yardımda bulunmak isteyen arkadaşlar gizlice organize oluyorlar. Özel sektörde  birilerini buluyoruz. Onlar gidip bağış kampanyasına parayı yatırıyorlar. Sonra biz  topladığımız paraları onlara veriyoruz" dedi. Biraz sağı solu kurcalayınca korkudan sinen fakat haksızlığa tepki duyan birçok bürokratik noktada bu yöntemin kullanıldığını öğrendim. Ne günlere kaldık!..

***

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu'na duyduklarımı aktardım. Bülent Kuşoğlu, "Bize de  geliyor zaman zaman. 20 lira yatırmış bir devlet memuru sonra korkuyor iade ettiriyorum parasını. 20 lirayı yatırdım başıma iş olacak diye gelip müracaat edenler var. Ülke o kadar kötü bir hale geldi ki maalesef " dedi. Ekrem İmamoğlu'na destek kampanyası geçtiğimiz  Perşembe günü öğleden sonra duyurulmuştu. 1 gün sonra toplanan para 5 milyon liraya ulaşmıştı. Dün görüştüğüm  Bülent Kuşoğlu, Pazartesi akşam itibarıyla  desteğin  10 Milyon liraya ulaştığını  söyledi. Salı gün akşam saatlerinde  son rakamlara bakabileceğini ancak  15 milyon lira civarında bir rakam tahmin ettiğini kaydetti.

Bağış kampanyası ile ilgili sorularımı  cevaplarken CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, şunları söyledi;

" Beklediğimizden daha iyi gidiyor. Hedefe ulaşacağız. Tabi bir de şöyle, insanlar korkuyor ama bu para aslında insanların özgürlük ve demokrasi aşkı... Ülkeleriyle ilgili, ülkenin geleceği ile ilgili herkes endişeli. O endişeleriyle bir şey yapmak istiyorlar. O endişe ile yapıyorlar bunu. Herkes korku içerisinde, endişeli, sıkıntılı. Korku hükümetin bir şeyler yapacağı, devletin bir şeyler yapacağı ama endişe ülke için. Ülkesini seven biraz izanı olan, vicdanı olan, imanı olan herkes kaygı içerisinde.  Geldiğimiz noktaya bakıyoruz dış politikada Avrupa Birliği'nden tamamen dışlanmışız. Ortadoğu ülkesi gibi olduk.  Bizi bir süre sonra futbolda da Avrupa kupalarında da oynatmazlar. Hukuktan dışlandık, demokrasiden dışlandık bir süre sonra 'siz bizimle spor da yapamazsınız' diyecekler. O noktaya geliyoruz dış politikada. Rusya mı bizim dostumuz? Rusya İdlib'de malum. Amerika mı dostumuz? Ne yapıyoruz, kimle iyiyiz? İlişkilerimizin iyi olduğu ülke var mı şu anda? Yunanistan dahil, Rusya dahil, Amerika dahil, AB dahil. Hiçbir ülke yok. Dış politika böyle ekonomi tam bir rezalet içerisinde artık. Merkez  Bankası rezervlerini kullanma noktasına geldik.

Toplum bölünmüş vaziyette, toplumu böldüler. Devlet zayıf, millet zayıf, nedir bu nasıl olacak? Allahtan en az  toplumun yarısı   bu olayların farkında  ve karşı çıkıyor. "

CHP'nin Ekrem  İmamoğlu için başlattığı bağış kampanyasına  sadece maddi destek bağlamında bakılmamalı. 20 lira gibi mütevazi bir rakamla verilecek destek aynı zamanda sallanan yumruklara ve beyzbol sopalarına karşı demokratik duruşun ve birlikteliğin güç gösterisi olacaktır. İşin sevindirici bir yanı var!.. Mafyatik tüm tehditlere rağmen, millet demokratik çıkışa katkıda bulunmak için mutlaka bir yol buluyor. Karanlığın arkasına saklananlar çok korkuyorlar çook!..

 

Yazarın Diğer Yazıları